Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2247 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Muktedir olmanın vazgeçilmezliği ve lâiklik
Turgay Ertem

  Sayı: 78 - Ekim / Aralık 2013

Dünyada ve Türkiye'de, gücü ve iktidarı ellerinde tutanlar bu güçlerini devam ettirmek için ellerinden geleni esirgemiyorlar. Hattâ bu uğurda haksızlıklara, zulümlere göz yumuyorlar, görmezden geliyorlar. Yalan haberden, komplolara, suikastten iftiraya kadar her yolu kullanıyorlar.

20. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti'ni elbirliği ile yıkıp topraklarında sömürge devletcikleri kurduran Avrupalılar, adına lâiklik dedikleri bir tabu icad ederek, İslâm dünyasını baskı altına aldılar. İktidara getirdiklerinden bu yönde söz aldılar ve iktidarda kalmalarını bu şartla garanti ettiler. Müslüman olmayanların haklarını koruyabilmeniz ancak lâiklikle mümkündür. Onlara lâik bir yönetimle özgürlük sağlayabilirsin dediler. Suriye halkının katili Esed, Eylül ayında bir batılı televizyondaki mülâkatında, ülkede lâikliği koruyanın kendisi olduğunu söyleyerek batıdan yardım dileniyordu. Mısır halkını kurşuna dizen, masum insanları katleden Sisi de, yaptığı darbenin lâikliği korumak için olduğunu belirterek, batının ses çıkarmamasını sağlamaya çalışıyordu. Halbuki lâiklik onlar için bir kalkandı.

Ülkemizde de yapılan bütün darbelerde lâikliğin korunmasından, irticanın önlenmesinden, böylece ülkenin huzura kavuşturulmasından bahsedildi. Ama darbe yapanların bütün çabalarının aslında iktidarı ele geçirmek olduğu, lâiklik tabusunu malzeme olarak kullandıkları anlaşıldı.

Söz konusu Türkiye olunca hemen harekete geçen Avrupa ve Amerika binlerce kişinin katledildiği Suriye ve Mısır için oyalama, engelleme ve hedef saptırma gayretinde. En son Esed'in kimyasal silâh kullanmasına ceza vermek yerine, kimyasal silahlarını imha ederse göz yumma anlaşmaları yapılıyor. Türkiye, maalesef Suriye konusunda hezimet ve hüsran yaşamaktadır. Bir yandan Suriye'den kaçan milyona yakın insanın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmakta, diğer yandan Suriye ve Mısır ile aksayan dış ticaretinin yaralarını sarmaya uğraşmaktadır. Ayrıca hem İslâm dünyasını hem Birleşmiş Milletler'i harekete getirmeğe çalışmaktadır. Dışişleri bakanının bütün koşuşturmalarına, başbakanın Birleşmiş Milletler'de toplantısında: “Bir ülkenin vetosuna, bütün dünya feda edilemez” demesine rağmen gelişmiş ülkeler kılını kıpırdatmamaktadır.

Türkiye'nin düşmanları ve hükümetin hasımları bu durumdan memnundur. Çünkü böylece Türkiye yalnızlaşacak ve maddî olarak sarsılacak, onlar da zil takıp oynayacaktır. CHP heyeti Suriye'ye ziyaret düzenledi. Acaba Esed'e, katliamlara son vermesini bir an önce seçimlere ve özgürlüklere imkân tanımasını tavsiye etti mi? Yoksa ne dediler? Dış politikada bile muhalefet yapmak ve bu muhalefetini devlete düşmanca tavır alanlarla dostane ilişki kurmaya kadar götürmek nasıl izah edilebilir? Türkiye'yi yönetme yetkisini almış bir parti ve onun hükümeti, ülkenin dış politikası icabı, bir ülkeyi hasım sayıyorsa, bazıları da o ülke ile dostça tavır içine giriyorsa eskiden olsa ihanetle suçlanırdı.

Dünya yeni bir döneme giriyor. Artık sadece harp gücü, teknolojik üstünlük, ekonomik üstünlük veya nüfusun çokluğu o ülkeyi güçlü kılmıyor. Savunduğu değerleri herkese anlatabilmek de, gelişmiş ülkelerin ikiyüzlü tavırlarını dile getirmek de, Birleşmiş Milletler'in dünya barışına hizmet edemediğini haykırmak da önemli bir çığır açmaktır. Türkiye'nin dış politikası son zamanlarda şahsiyetli bir yoldadır. İnsanî, İslâmî ve uluslararası değerleri dile getiren ve ecdadımızın kültürel ve manevî mirasına sahip çıkan çabalarıyla dünyada yalnız başına kalsa da takdire lâyıktır. Dileğimiz muktedir olanların iktidar olmak uğruna kurdukları tuzaklarının, hilelerinin bozulması ve masum ve mazlum dünya insanlarının muhtaç olduğu huzur ve sükûna kavuşmasıdır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Benim de söyleyeceklerim ... - Sayı 92
Çanakkale şehitlerine ith... - Sayı 84
Ertuğrul bey ve Osmanlı s... - Sayı 84
Türk milletinde devlet ve... - Sayı 82
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13202673
 Bugün : 7604
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606496
 Bugün : 181
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 134
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim