Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2006 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj


Hasan Tülüceoğlu

  Sayı: 81 - Temmuz / Eylül 2014

Seksenlerde, üniversite seçmeleri resmî giriş belgelerinde ‘sınav’ ifadesi yazmakla birlikte Anadolu gençleri olarak günlük konuşmalarımızda ‘imtihan’ kelimesi kullanılırdı. ‘Sınav’ yazısının aksine! ‘İmtihan’ derken tüm öğretmenlerimiz de aynı kelimeyi kullanırlardı. Ara sıra duyulan ‘sınav’ sözü kulakları tırmaladığı gibi herkesin ortak anlamda birleşmemesi açısından ortamı da bozardı.

Doksanlı yıllarda öğretmenliğimde hep imtihanı kullandım ve çevremden de sınav yerine en çok imtihan kelimesini duydum. Lise yıllarına göre ‘sınav’ kelimesini kullananlar bir hayli çoğalmıştı.

İki binlerde sanki bu toplumda uzun süre bulunmayıp yeni dönmüş izlenimi veren bir gerçeklikle imtihan kelimesinin tamamen unutulduğu yediden yetmişe herkesin hep bir ağızdan sınav sınav söyleyişlerine şahit oldum.

Kelimelerin bu yer değişimi sürecinde bir beis görmemek, bunun gayet doğal bir süreç olduğunu düşünmek çoğunluğun yaklaşımıdır. Ama anlatmaya çalıştığım üzere dilin çocuğu diyebileceğimiz bir kelimenin adım adım ölüşü söz konusu. E ölmüşse yerine yenisi gelmiş diyenlere, gerçekte kaybettiği çocuğunun yerini gelecek hangi çocuğu doldurur diye sormak lazım.

İmtihan kelimesinin başına gelenler dilde sadeleşme yaklaşımı kaynaklıdır.

Dilde sadeleşme Osmanlı son dönemi Genç Kalemler dergisi etrafında toplanan aydın ve yazarlar hareketi olarak ‘yeni lisan’ adıyla başlatılmıştır. Bu hareketin başını yüzyıl sonra bugün eserlerini okuyup net anlayabildiğimiz Ömer Seyfettin çeker. O günkü şartlarda sade özgün ve sahih bir Türkçe örnekleri bırakmıştır Ömer Seyfettin bizlere.

Gerekli, makul ve bir anlamda zorunlu olan dilde sadeleşme çalışmaları, kırklı yıllarda sadeleşme, öz Türkçeleşme adına tabir caizse Türk dilinin belini kırmıştır. Dili canlandırma ve yenileme adına dilin kökü kazınırcasına düşmanlara gerek kalmadan kendi elimizle kendi dilimize en büyük zararı vermişizdir.

Dili sadeleştirme, dildeki dinî referanslı kelimelerden kurtulma adına farkında olunmayarak kendilerinin bile anlayamayacağı ucube bir dil ortaya konulma gayretleri söz konusudur.

Marmara Üniversitesinde öğrenci iken ilâhiyat fakültesi kütüphanesinde ‘Büyük Doğu’ dergilerinin yanı sıra ‘Yücel’ dergilerinin sayılarıyla da karşılaştığımda o dönem bazılarının abartı olarak düşünecekleri yukarda anlattıklarımın kat kat fazlasının yapıldığına şahit olacaktım.

İşte imtihanın başına gelenler bu çalışmaların resmî ağızdan seksen, doksanlardan günümüze yansımasıdır. Maalesef evlât konumunda çok kelimelerimizi kaybettik. Resmî ağızdan onca yapılan dili sadeleşme değil basitleştirme bir noktada halk nazarında tutmayarak duraklamıştır.

Türk dilinin başına gelen bu olumsuzlukları en gerçekçi ve bilimsel açıdan Nihat Sami Banarlı, ‘Türkçenin Sırları’ adlı eserinde dile getirmiştir. Milliyetçi cenahta yer alan Sayın Banarlı’nın özellikle bu eserini gençlerin okumalarını tavsiye ederken milliyetçi muhafazakârların Nihat Sami Banarlı, Nurettin Topçu, Mehmet Kaplan gibi bilgi ve kültür dehası şahsiyetlerden yeterince faydalanmadıkları gerçeğini de burada ifade edelim.

Yerine yeni kelimeler gelsin diye illâki ‘imtihan’ı öldürmek zorunluluğu yoktur. Bir anlamın ne kadar çok kelimeyle ifade edilmesi o dilin zenginliğidir. Dile zenginlik, çeşni kazandırır.

Ama bizdeki sadeleşme, Osmanlı dönemindeki kardeş katline dönmüştür. Yeni kelimeler uyduracağız diye asıl evlâtlarımızı katlettik.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
İslâmcıların kültürelsizl... - Sayı 89
Batılılaşmada mündemiç di... - Sayı 88
Babel'de doğuya bakış... - Sayı 87
Âmâk-ı hayal ve Osmanlı s... - Sayı 86
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Tüm gazetelerimizin toplam tirajı, 70milyon nüfusa karşılık, 3,5 milyon…
Elâlemin memleketinde tek gazete bile çift rakamlı tiraja sahip. Mesela Japonya’da günde 13 milyon satan gazete var.
Bizde nüfus artıyor, gazete tirajları yerinde sayıyor, hattâ azalıyor. Demek ki “basın” diye piyasaya sürülen kâğıt parçalarına millet güvenmiyor. Bu güvensizliğe rağmen basından ödleri kopanlara yazıklar olsun!
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13190968
 Bugün : 215
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606190
 Bugün : 9
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 178
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim