Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2249 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

(YKTYBAS) GAZY OSMAN PA?A

  Sayı: 60 - Nisan / Haziran 2008

Velûd yazarlarımızdan Sayın Sadettin Kaplan, Plevne'ye Saplanan Tuğ" başlığıyla "Gazi Osman Paşa" adında bir roman kaleme aldı. Bir millet, Kaplan gibi vefalı, gayretli evlatları olduğu sürece, yaşamaya hak kazanır. Aynı zamanda iyi bir şair olan Kaplan'ın nesrinde şiirinin etkisini görünce, ister istemez insan kendisine "güzel roman yazabilmek için en azından biraz şair olmak gerekiyormuş" demek zorunda kalıyor.

Bir de yazarımızın eski bir asker olduğunu unutmamamız gerekmektedir; aksi takdirde eserini ördüğü taktik bilgilerine sahip olamaz, savaş kavramlarını yerli yerinde kullanıp bize o iklimi teneffüs ettiremezdi.

Değerli öğretim üyelerimizden Sema Uğurcan Hanımefendi, bir yıl kadar önce, "Şuna bakar mısınız?" diyerek üzüntüyle masama bir fotokopi koymuştu. Kâğıtta başımızı önümüze eğdirecek bir ayıbımız bulunuyor, Plevne Marşı'nın Macar bir müsteşrik olan Ignacz Kunoş tarafından, savaştan on yıl sonra Bulgaristan Türkleri arasında araştırma yaptığı sırada Rusçuklu bir çocuğun ağzından tespit edildiği, onun vasıtasıyla bize ulaştığı yazılıyordu. Plevne'deki şanlı savunmamızı, onun büyük kumandanını, kahraman askerlerini "Tuna nehri akmam diyor" mısralarından hatırlıyor, yeni nesillerin hafızasına işliyoruz. Kunoş, hüzünlü sesiyle vatanını arayan çocuğu dinleyip bu marşı tespit etmeseydi, günümüzde milletimize mal olan, gençlerimize ruh veren bu savunma, diğer bilinmesi gereken olaylar gibi, sadece tarihin sayfaları arasında kalacaktı.

Eskilerin '93 Harbi' dedikleri 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Doğu cephesinde Ahmed Muhtar Paşa aslanlar gibi direndi. Mehmed Arif Bey'in 'Başımıza Gelenler' kitabı Ahmed Muhtar Paşa'nın şecaatiyle doludur. Batı cephesinde ise Deli Fuat Paşa'nın Alena zaferi ve Mehmed Ali Paşa'nın kazandığı birkaç meydan muharebesi varsa da bunlardan bir sonuç elde edemedik. Veysel Paşa'nın ve diğer kumandanların birlikleri maalesef pırasa gibi doğrandılar. Fakat Plevne Savaşı yüzümüzü ağarttı. Sonunda yenilsek bile, "işte biz böyle yeniliriz" dedirten yiğitlik örnekleri sergilendi. Bütün ordularımızda aynı silah vardı; askerlerimizin mayası da birdi; fakat baştaki kumandan farklıydı. Teslim olması için Avrupa Rus Orduları Başkomutanı Grandük Nikola'nın mektubuna verdiği şu cevap ne kadar onurludur: "Kumandam altında bulunan imparator ordusu cesaret, sebat ve enerjilerini ispat etmekten hiçbir veçhile geri kalmamışlardır. Bugüne kadar yapılan muharebelerde muzaffer olmuşlardır. Bu sebeple majeste Çar, kendi muhafız kuvvetleriyle humbaracılarını imdat kuvvetleri olarak getirmek lüzumunu duymuştur... Garna Dubnik ve Teliş mağlubiyetleri, buralarda bulunan kıtaların teslim oluşu, muharebe ve muvasala yollarının kesilişi, büyük yolların işgal olunması, ordunun düşmana teslim etmem için kâfi sebepler değildir. Bu suretle askerlerimin şevkinden hiçbir şey eksilmemiştir ve bunlar Osmanlı askeri şerefini muhafaza etmek için yapılması lazım gelen her şeyi de yapmış değillerdir."

Esir düşünce, "Yüz elli bin Rus askeriyle kuşatıldığınızı bilmiyor muydunuz?" diye soran Çar'a verdiği cevapla ne kadar övünsek azdır: "Evet biliyordum; fakat maksadım harp hattınızı yarıp çıkmaktı. Vakıa bizim kuvvetimiz size nispetle az idi; ancak bundan evvel galip geldiğimiz muharebelerde dahi kuvvetimiz o nispette idi. Galebe aza çoğa bakmaz." Çarın, "Niçin silahlarınızı terk etmediniz?" sorusuna cevabı ise tam askerce idi: "Devletim bana düşmanı çok görünce silahını terk et demedi; kavga için gönderdi."

Sadettin Kaplan, birbirinden güzel teşbihler, tasvirler, tespitlerle o savaşı bize yaşatıyor. Hiçbir fedakârlığın, yiğitliğin heba olup gitmeyeceğini de kitabının sondan bir önceki paragrafında ne güzel anlatıyor: "Efsaneleşen Plevne savunmasının üzerinden 124 yıl ve bu efsane komutanın ölümünün üzerinden ise bir asır geçti... Ama Gazi Osman Paşa Marşı nesilden nesile, dilden dile sürüp geldiği gibi, sürüp gideceğe benziyor. O, en mutsuz günlerinde bir milletin umudu ve maneviyatı olmuştu." (Mehmed NİYAZİ, Zaman; 26 Kasım 2007)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
(YKTYBAS) GAZY OSMAN PA?A... - Sayı 60
Ystanbulun Fethinde manev... - Sayı 52
Necip Fazyl’yn poetikasy-... - Sayı 44
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13168520
 Bugün : 2528
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605174
 Bugün : 215
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 398
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim