Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4900 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Bize tevhit gerekir
Site Editörü

  Sayı: 68 - Nisan / Haziran 2011

Yaşlı dünyamız, ilginç gelişmelerin çok hızlı şekilde cereyan ettiği bir dönemden geçiyor. Bu dönemin etkilerini hem ülkemizde, hem de dünyada görmemiz mümkün.

Ülkemizde, bir kısım “azınlığın” elinde tuttuğu “muktedirlik” olgusu, her geçen gün biraz daha gerçek sahiplerinin eline geçiyor. Üstelik bu gerçek sahipler sadece ülke içinde değil, dünya sathında da söz sahibi oluyorlar. Ülkenin dış politikaları her kesimden büyük ilgi görüyor, özellikle Osmanlı'nın bir zamanlar hâmisi olduğu topraklarda yaşayan halkların Türkiye'ye olan sevgisi bunun en güzel göstergesi.

Sadece yakın coğrafyada değil, çok uzaklardaki müslüman memleketlerinde de bu etkiyi görmek mümkün. Bunun bir örneğini Malezya'ya yaptığım bir iş seyahatinde yaşamıştım. Bindiğim bir takside şoför Türkiyeli olduğumu öğrenince başbakanımızın ismini söylemişti heyecanla.

Bir yandan ülkemizde bu gelişmeler olurken, Arap ülkelerinde de bir başka “kendini bulma” hareketi alevlenmiş durumda.

Ülkelerini yıllardır diktatörlükle yöneten hükümdarlarına karşı birçok ülkede ayaklanmalar yaşanıyor. Tunus'ta başlayan olaylar, Mısır, Libya derken son olarak Suriye'ye kadar uzanmış durumda. Bu ayaklanmaların endişe verici yanı, zalimlere alternatif bir oluşumun var olmamasından dolayı bu boşluğun, bu topraklardaki zenginliklere göz diken yabancılar tarafından doldurulmaya çalışılması.

Arap ülkelerini genel olarak ikiye ayırabiliriz sanıyorum. İlk grupta Mısır, Yemen, Suriye gibi halkın refah seviyesi çok iyi olmayan ülkeler, diğer grupta ise Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman gibi Araplar'ın genelde zengin olduğu ülkeler. Yakın zamanda her iki gruptan da birer ülkeyi ziyaret etme imkânım oldu. İlk gruptan Mısır, diğer gruptan da Umman ülkelerinde birkaç gün geçirdim.

Mısır'da Kahire ve İskenderiye şehirlerini gezme fırsatım oldu. Kahire çok kalabalık ve büyük, size çöl iklimini hissettiren sarı rengin hâkim olduğu, nüfusunun çoğu fakir olan bir şehir. Afrika kıtasının en büyük şehri… Halk arasında o kadar fakir olanlar var ki, mezar ev denilen yerlerde yaşıyorlar. İskenderiye ise Akdeniz'e kıyısı olan, daha modern, güzel ve düzenli bir şehir…

Mısır'da edindiğim intiba, halk, başlarındaki kişiden çok memnun olmamakla beraber, bir alternatifinin olmaması düşüncesi bile onları korkutuyordu. “Ya daha kötüsü olursa” diye düşünüyorlardı. Kötü de olsa tek sesin çıkması, ülkede iktidara birçok talibin olmasından daha iyi görülüyordu. Bunun bir sebebi de istihbarat ağının çok gelişmiş olmasıydı. Neredeyse her yüz metrede bir polis kulübesi görüyorduk. O kadar ki, gezi rehberimiz Mübarek'ten “amca” diye söz ediyordu. “Burası amcanın arazisi, şurası amcanın sarayı...” İsmini ağzına almıyorlardı. Daha uçaktan iner inmez de uyarılmıştık peşimize polislerin takılacağı konusunda...

Umman'da ise başkent Maskat'ı ziyaret ettim. Okyanusa kıyısı olan bir şehir Maskat… Çok güzel bir havası olan (mevsim kış olduğu için böyleydi, yaz aylarında çok çok sıcak oluyormuş), düzeni ile beni gerçekten çok etkileyen bir şehirdi. Çölün ortasında özel sulama sistemleri ile yeşil bir şehir inşa edilmişti. Trafiği düzenli, halkı kurallara saygılı, yer altı zenginliklerinden dolayı oldukça da zengin olan bir ülke Umman. Özellikle başkentte bu zenginlik araçlardan rahatça farkediliyordu.

Umman sultanlıkla yönetiliyor, başlarındaki kişi Sultan Quabus. Her yer onun resimleri ile süslü. Gördüğüm kadarı ile halk gerçekten seviyor bu kişiyi. Umman'da ayak işleri diye tabir edebileceğimiz işleri Hindistan, Pakistan gibi ülkelerden gelen insanlar yapıyor. Bu tür bir iş yapan Arap göremezsiniz.

Mısır'da yaşanan olayların çeşitli ülkelere sıçramasından sonra, Umman'da da benzeri bir hareketin olacağını hiç düşünmemiştim. Oradaki halkın refah düzeyi yüksekti. Gerçi Mısır ve Libya'ya göre Umman'daki olaylar çok çok küçük kalır ama orada da Sultan bazı yenilikçi tedbirler almak zorunda kaldı.

Arap dünyasındaki bu hareketlerin, hayır mı şer mi doğuracağını zaman gösterecek. Her zaman batı dünyasına ve İsrail'e karşı kayıtsız kalmalarını hayretle izlediğimiz Arap ülkeleri bu hareketlerle biraz olsun kendilerine gelebilecekler mi yoksa oluşan bu boşluğu Batı dünyası mı dolduracak? Bu hem onlar için hem de dünyadaki tüm müslümanlar için önemli bir soru.

Hem bu gelişmelerin, hem de ülkemizde yaşanan sürecin, İslam dünyasındaki “tevhîdin” sağlanmasına vesile olması duası ile...


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : özgür    16.06.2011
Yorum : Eline sağlık değerli kardeşim gönüldaşım. Teşhisi koymak çok mühim. belki tevhid yerine ittihad dense daha doğru ama maksat hasıl oluyor. selametle.





 
Vekâlet savaşları... - Sayı 126
Çocuklar bizim geleceğimi... - Sayı 125
Hayatın merkezi anneler... - Sayı 124
Zor sınavımız mülteci mes... - Sayı 123
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Kim demiş okumuyoruz diye?
*Sevmediklerimizin, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında canına okuyoruz!
*Trafik kazalarında ölenler ve PKK canilerinin katlettikleri için rahmet okuyoruz!
*Törenlerde nutuk okuyoruz!
*Kim ne derse desin, bildiğimizi okuyoruz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16367225
 Bugün : 2313
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 699877
 Bugün : 904
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1672
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim