Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4815 kez okundu.     3 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Tohumdan somuna ekmeğin hikâyesi
M. Nihat Malkoç

  Sayı: 78 - Ekim / Aralık 2013

Türkiye, aslında kendi kendine yeten az sayıdaki ülkeden biridir. Yeter ki kaynaklarımızı israf etmeden yerli yerinde kullanalım. Unutmamalıyız ki eldeki hiçbir kaynak sınırsız değildir. Kaynaklarımızı yerli yerinde kullanmazsak bir gün sıkıntı çekeriz.

Ölçüsüzce kullandığımız nimetlerin başında, sofralarımızın baş tacı olan ekmek gelmektedir. Oysa bir ekmeğin tarladan sofraya yolculuğunu şöyle bir hayal edersek uzun aşamalardan geçerek sofralarımıza ulaştığını görürüz. Çiftçi tohumu tarlaya atar; çimlenip büyümesi için sürekli onunla ilgilenir. Hasattan sonra başaklar dövülür, taneler ambarlara doldurulur. Daha sonra değirmenlerde öğütülür. Un haline gelen buğday, fırınlarda işlenir, hamur haline getirilir. Daha sonra sımsıcak ekmek olarak soframızdaki yerini alır. Ekmeğin hammaddesi olan buğday, tarladan sofraya gelene kadar birçok insanının elinden geçer.

Ekmek deyip de geçmemek lâzım. Ekmek en mübarek nimetlerin başında gelir.  Eskilerimiz bir ekmek kırıntısının yere düştüğünü görse onu yerden alır, öpüp başına götürürdü. Millet olarak ekmeği kutsal sayarız, çok kere de ekmeğin üzerine yemin ederiz.

Ekmek, hayatımızı çepeçevre kuşatmıştır. Onun olmadığı bir dünya düşünülemez. Ekmekle ilgili bir çok deyim ve atasözümüz vardır. Bir insanın meslek sahibi olup kendi kendine yetmesine “ekmeğini eline almak” veya “ekmeğini kazanmak” deriz. En güç işleri yapıp geçimini sağlamaya “ekmeğini taştan çıkarmak” deriz.

Ekmek hayatın olmazsa olmazıdır. Hayatımızda bu kadar önemli olan ekmek; şiirlere, hikâyelere ve romanlara da konu olmuştur. Şair sevdiğine ne kadar çok değer verdiğini anlatmak için ona “su gibi azizsin, ekmek kadar mübareksin” demiştir. Atalarımız 'Ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır' diyerek ekmeğe verdikleri önemi göstermişlerdir.

Geçmişte bir parça ekmek uğruna  ne masum bedenler toprağa girdi, günümüzde de girmeye devam ediyor. Artık bu olaya dur deme vakti gelmedi mi? Ekmek israfını önlemek zor bir iş değildir. İhtiyacımız kadar ekmek alalım, bayatlamasına izin vermeyelim. Günümüzde Afrika'da binlerce çocuk bir somun ekmek bulamadığı için aç ve perişan haldedir. Ekmek israfını önleyerek onların açlığını giderebiliriz. Ekmeklerimizi çöpe atmayalım,  paylaşalım. Ekmeği yiyeceğimiz kadar alırsak çöpe atmak zorunda kalmayız.

Dünyada her insanın kaderi farklı farklıdır. Bir kısım insanlar bolluk içinde yaşarken bir kısım insanın da yiyecek ekmeği olmaz.  İnsanların önemli bir kısmı bizim israf ettiğimiz ekmeklere muhtaçtır. Bu gerçekleri görmezlikten gelerek yaşamak mümkün müdür? İsraf ettiğiniz ekmekleri bir fakire verseydiniz o da, siz de inanın çok mutlu olurdunuz. O insanın mutlu olma sebebi karnını doyurmak,  sizinkisi bir düşküne yardım etmek ve israf edilecek ekmeğin günahından kurtulmaktır. Dünyada fakiri mutlu etmek kadar güzel bir şey var mıdır?

Unutulmamalıdır ki israf edilen her bir somun ekmek, aç insanların yüreğini yaralar. Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir araştırmada, ülkemizde günde 6 milyon, yılda 2.1 milyar ekmeğin israf edildiği sonucu ortaya çıkmıştır. Bu korkunç bir rakamdır. Konuyla ilgili araştırmacılar, ülkemizde bir yıl içerisinde israf edilen ekmekle 500 okul yapılabileceğini söylemektedir. Türkiye'deki senelik ekmek israfı fakirleri üç yıl doyurur; peki durum bu iken neden bu olaya göz yumuyoruz ey insanlar!... Neden?...

Tok insanlar açlığı yaşamadıkları için bu durum onlara hikâye gibi gelir. Halkımız bunu anlatmak için 'Tok açın halinden anlamaz' özlü sözünü kullanmışlardır. Ekmek sofralarımızın baş tacıdır, onun olmadığı bir sofra düşünülemez. Ekmek açlığımızın tek ilâcıdır. Halkımız ekmek israfını önlemek için kuru ekmeklerini değişik şekillerde değerlendirmişlerdir. Bunlardan en önemlisi ekmek tatlısıdır. Bayatlayan ekmeklerin şerbetli su içerisinde bekletilmesiyle yapılır. Böylece ekmekler ziyan olmaz, sofra da farklı bir lezzet kazanır.

İsraf İslâm dininin de şiddetle yasakladığı kötü bir davranıştır. Yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerîm'de “Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü O (Allah), israf edenleri sevmez (Araf Suresi 31. Ayet) buyruluyor. Bir Müslüman olarak bu buyruğa kulak vermemiz gerekir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Ayşenur     03.11.2024
Yorum : Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲




Ekleyen : melike    05.03.2014
Yorum : ekmekleri ısraf etmeyin lütfen kaç milyon insan ölüyo




Ekleyen : yavuz    08.11.2013
Yorum : İsraf buyurduğunuz gibi haramdır. Irmak kenarında abdest alırken suyu israf etmeyiniz diyen bir Peygamberin ümmeti bu konuda çok dikkatli olmalı. Allah'ın sevmemesi ne kadar büyük bir uyarı!





 
Gazze, ümmetin imtihanıdı... - Sayı 126
Gördüm seni, gördüm katil... - Sayı 126
Çocuk olmak... - Sayı 125
Filistindeki çocuklar... - Sayı 125
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


Bir özel TV kanalı “yılın politikacısı”nı seçtirdi.
Seçilemeyenler üzülmesinler. Çünkü hepsi ayrı ayrı yılın politik acısı olduklarını ispatladılar.
Nesl-i muazzez
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Ehl-i gönül
Vesâyet savaşları


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16255577
 Bugün : 4455
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 691732
 Bugün : 63
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 137
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim