Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3280 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Görelim Mevlâm neyler?
Dergi Editörü

  Sayı: 87 - Ocak / Mart 2016

"Ne işimiz var bizim Suriye'de?" demeyecek ülke bir taneyse, o Türkiye'dir.

Bu sözü, hangi memleketin politikacıları söyleyebilir? Koreli söyleyebilir. Kanadalı söyleyebilir. İsveçli söyleyebilir. Çin, İngiliz, Fransız, Meksika, Somali, Endonezya… Hattâ Amerika ve Rusya. Yani Suriye'ye uzak olanlar. Ama Suriye'ye komşu, hele onunla uzun sınırı olan devletlerin politikacıları, 'Suriye'de olanlara boş ver' mânâsına, basiretsiz lâflar edemezler. Zira orada yanan ateş, bize de sıçrar. Ateşten kaçanların sığınacağı ülkenin siyasîleri, Suriye'de olan bitenler bizi ilgilendirmez diyemez.

87. sayımızın konusunu yukarıdaki cümlelerle ilân etmiştik. Coğrafyamız, hemen yanı başımız, ateş çemberi… Oradan sıçrayan ateş, sınırlarımızın içini de yakıyor. Kapımızın önünden bineceğimiz aracımızla 12 saat bilemedin 24 saat içinde varacağımız ülkelerde kan gövdeyi götürüyor, insanlar canlarıyla uğraşıyorlar. 21. yüzyılda, sözde medeniyetin modern çağında bütün insanlığın gözü önünde bir insanlık dramı yaşanıyor.

Hiçbir basiretli ülke sınır komşusunda olup bitene ne hali varsa görsün kayıtsızlığını göstermez. Kaldı ki asırlar boyunca İslâm’ın bayraktarlığını yapmış, İslâm’la hemhal olmuş, etle tırnak olmuş, ayetler, hadisler atasözlerine, deyimlerine, geleneklerine yansımış, İslâm’ın iliğine, kemiğine işlediği milletimizden yakın coğrafyamızda olan bitene, Müslüman kardeşlerine yapılanlara kayıtsız kalması hiç beklenemez.

Suriye’de yaşanan dramın, insanlık suçlarının yanında çok enteresan, akla ziyan hadiseler de cereyan ediyor. İsmine IŞID mi dersiniz DAEŞ mi dersiniz kahrolası bir terör örgütü çıkıyor ortaya. Kimbilir (kimbilir diyorum ama kimlerin olduğunu tahmin ediyoruz) hangi gizli servisin veya servislerin yetiştirip, finanse edip üzerimize saldığı bu kahrolası terör örgütüyle mücadele edeceğim diye dünyanın bütün kabadayıları coğrafyaya intikal ediyorlar. Rusyası orada. Amerika orada, İran orada, İsrail orada, Çin orada, İngilteresi, Almanyası bütün Avrupa orada. Ve enteresandır bu kadar devlet bir terör örgütüyle baş edemiyorlar. Bunlar ki uzaydan çektikleri fotoğraflarla bir karıncanın topal bacağını tespit edecek güçte ülke olduğu iddiasındalar. Bu bir.

İkincisi… “Tatar Ramazan” filimlerini bilirsiniz. İki kabadayı bir hapishaneye bile sığmaz. Mutlaka birinin diğerini yok etmesi gerekir. Racon böyledir. Ne enteresandır, bu kadar kabadayı küçücük bir coğrafyada yan yana geliyorlar ne birisi diğerinin ayağına basıyor, ne birbirlerine yan gözle bakıyorlar, ne omuzları çarpışıyor. Amerika’yla Rusya, Amerika’yla İran, İran’la İsrail hiç birbirlerini rahatsız etmiyorlar.

Üçüncüsü… Bu kahrolası IŞID veya DAEŞ sözüm ona sünnî temele dayanıyor. Siz hiç İsrail’de bu örgütün bir eylemine rastladınız mı? Veya İran’da… Veya İngiltere’de… Patlatılan bombalara, katledilen masum insanların yaşadığı coğrafyalara dikkat eder misiniz… Bombalar ya sünnî nüfusun çok olduğu Irak’ta, Suriye’de patlıyor, ya Ankara’da veya İstanbul’da…

Müttefik olsun olmasın yukarıda isimlerini zikrettiğim ülkelerle ilgili herkesin bir kanaati vardır. Ama özellikle uçağını düşürdükten sonra gündemimizi meşgul eden Rusya’yla ilgili şunu söylemeden edemiyor insan. Milletimizin harika buluşuyla “Moskof gâvuru” diye tabir ettiği bu milletin tarih boyunca sıcak sulara inmek hedefi vardı. Yıllarca hep böyle bildik. Lütfen bir harita alıp bakar mısınız… Rusya’nın Anadolu’yu ezmeden, İstanbul’u almadan sıcak sulara inmesi mümkün mü?.. Deli Petro’dan beri tek bir hedefleri var, bütün Ortodoksların lideri sıfatıyla İstanbul’u ele geçirmek. Şu anki liderlerinin de bu hedeften zerre kadar saptığını düşünmüyorum.

Kader, kucağımızda vuku bulan hadiselerin, görünen görünmeyen, bilinen bilinmeyen yönlerini tefekkür etmeyi bütün Müslümanlara ve elbette milletimize mecbur kılıyor. Bunu yapmadan yeni bir oluşa geçit yok gibi…

Kardelen olarak küçük gövdemizle bu tefekkürü yapmaya gayret ediyoruz.

Görelim Mevlâm neyler… İyi okumalar…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Yavuz    29.02.2016
Yorum : Sadece Türk Milleti olarak değil İslâm Milleti olarak da (açıklamaya lüzum yok ama burada millet ulus olarak kullanılmamıştır) en büyük eksiğimiz tefekkür, belki de bu yüzden kutsal kitabımızda birçok kez "tefekkür etmez misiniz" deniyor.





 
Ben kazandım, biz kazanac... - Sayı 126
Annesi gül koklasa ağzı g... - Sayı 125
İddiamıza arşivimiz delil... - Sayı 124
Hicret şuuru... - Sayı 123
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


“Yeni Dünya Düzeni” diye bir şey attılar ortaya… Ondan sonra ne ses çıktı, ne soluk… “Yeni Dünya Düzeni” dedikleri, boşluğun sessizliğini dinlemek gibi bir şey mi acaba?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16332476
 Bugün : 5665
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694546
 Bugün : 106
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 351
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim