Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3316 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.

Milli politika
Necip Fazıl Kısakürek

  Sayı: 87 - Ocak / Mart 2016

Başlıca züğürtlüğümüz: millî politika… Kenyalıdan Yunanlıya kadar herkesin bir millî politikası var da bizim yok… Sorsalar bize “Millî politikanız nedir?” diye “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünden başka verebileceğimiz bir cevap yok… Halbuki isteği olmayan millet, gâyesini kaybetmiş bir kalabalık demek…

Hâdiseler göstermiştir ki, İkinci Dünya Harbi’nden sonra cihan düğümü, çözüleceği yerde büsbütün sıkılmış ve iki taraflı sun’î birer sulh siperine çekilen dünya, bu düğümün çözülmesi için yıllarca Üçüncü Dünya Savaşı’nı beklemiştir. Bu bekleme devresi hâlâ sona ermiş değildir.

İkinci Dünya Harbi’nden, bizi, İnönü’nün kurnazlığı değil, hâdiselerin dehâsı, yâni kaderin engelleri kurtardı. Üçüncü Dünya Savaşı gerçekleşecek olursa, kaderin bizi tekrar koruyacağına ait en küçük ihtimal mevcut değildir.

İkinci Dünya Harbi’nde kapitalizma ve liberalizma cephesi, bir an için komünizma ve materyalizma cephesinden daha tehlikeli gördüğü kendi azmanı nazizma ve faşizmayı tasfiye ettikten sonra, bu arada yıkamadığı aslî tezat kutbuyla karşı karşıya kalmış bulunuyor.

Üçüncü Dünya Harbi, işte Batı dünyasının her iki zıt iklimi arasındaki er veya geç hesaplaşma zaruretinden doğacaktır ve doğum ne kadar gecikirse geciksin, bir ana rahmini çatlatırcasına meydana gelmeye mahkûmdur.

Ural dağlarından Missisipi boylarına kadar, târihî buhranını yaşayan ve onu var kuvvetiyle yenmeye çalışan Batı cemiyetinin bu iki muazzam bölümü arasında hâlimiz ne olacaktır?

Millî politikanın cevâbı işte bu sualdedir.

Dâvayı komünizma ve materyalizma cephesi kazanırsa, milletçe ölüp silinecek; kapitalizma ve liberalizma cephesi kazanırsa da, gereken şahsiyet ve hayat ehliyetine ulaşıncaya kadar sürünmek var! En hazini, ne taraf kazanırsa kazansın, harcanıp gitmek gibi bir tehlike karşısındayız; ve bu çıkmaz sokak, bize, düşük “Millî Şef’ten kalma bir mahkumiyettir.

Bu kadar çetin muadele karşısında, mutlaka doğru ve sâlim, fakat gayet basit ve ucuz bir sezişle kapitalizma ve liberalizma cephesinin sığıntısı olmak, bize, köklü ve mesnetli hiçbir çâre vaat etmez.

Evet, dış tehlike bakımından, o türlü veya bu türlü, nihâyet siyahla kızıl arasında birinden birini seçmeye mecbur olmak gibi bir çâresizliğe getirildik. Bu hal işte, şu veya bu şahsın ve kısa devrelerin suçu olmaktan ziyâde, topyekûn inhitat târihimizin bir neticesi oldu.

Şimdi bütün dâva, millî politkamızı mecburen demokrasi dünyâsına bağlarken, bir gün dünya muvazeneye kavuşunca o dünyanın sığıntısı ve dilencisi olmaktan bizi kurtaracak seviyeyi tutmaktır.

Bu seviye, ancak dünya sathı üzerinde zaman ve mekân iddiası olan millî bir ruha varmakla tutulabilir.

Şahsiyet köküne bağlı büyük politikası olmayan milletlerin bayrağını, müttefiki de olsa Batı insanları her vesileyle yırtar; şahsiyet ve millî politika sâhibi olanlara da bayrağıyla selâm verir. (Çerçeve 3, 30.06.1965)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Necip Fazıl’dan çocuk hak... - Sayı 125
Doğuda buhran... - Sayı 123
Devletleşen şiilik... - Sayı 122
Kıraat kitabı... - Sayı 121
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Peygamberimizi, bizim O na mesafemizi,içinde bulunduğumuz gafletten çözüme giden yolları anlatan "Gü... Ayşe Eroğlu

 ALLAH SELAMET VERSİN HOCAM BU... Behçet Eroglu

 Elinize gönlünüze sağlık. Bâki selâm ve dua ile...... Naci Eroğlu

 Selâm ile...... N. Eroğlu

 Yazınız durumun tespitini yapmış ve doğru tespittir tarihi gerçeklikler ile de uyumludur. Lakin bizd... Hüseyin yaman


Batı’nın Pompei’sinin günlerini andırmasının sebepleri Osmanlı Devleti’ni çökerten “metal yorgunluğu”nun ilk safhası değil midir?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gül kokusu
Meçhule hitap
Gelecek sayı (127) konusu
Korkaklar
Hâramiler


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16443599
 Bugün : 2239
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 708930
 Bugün : 213
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 238
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim