Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2255 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İnternetin fâsık habercileri
Site Editörü

  Sayı: 98 -

Hucurât suresinin ilk âyetleri, insanların Allah ve O’nun Resûlüne ve birbirlerine karşı nasıl davranmaları gerektiğine dair ahlâk kurallarını bildiren âyetlerdir. Konumuzla ilgili olan bölüm altıncı âyetle başlasa da, öncesinde gelen diğer âyetler çok önemli bir uyarı içerdiği için gelin ilk olarak bu uyarıyı hatırlayalım.

Allahu zü’l Celâl, Hucurât suresinin ilk âyetlerinde özetle şöyle demektedir: “Ey iman edenler, Allah’ın ve Resûlü’nün önüne geçmeyin. Seslerinizi Nebi’nin (sav) sesinin üstüne yükseltmeyin, birbirinize bağırdığınız gibi O’na yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan amelleriniz boşa gider”. Bu âyetler ilk okuyuşta muhterem veya kıdemli birine gösterilmesi gereken saygıdan bahsediyor gibi geliyor ancak işin ciddiyeti son cümlede anlaşılıyor: “Amellerinizi yok sayarım.” Bu cümlenin anlamı şu: Alnınız secdede delinse, oruçtan mideniz sırtınıza yapışsa, Resûlüme edepsizlik ederseniz bu amellerin katımda hiçbir değeri olmaz!.. Efendimiz’i sadece postacı olarak gören bazı zamane hocalarına (!) ders niteliğinde bir âyet...

Bu surenin  konumuzla ilgili âyeti ise altıncı âyeti. Kısaca meali şöyle: “Ey iman edenler, size bir fâsık haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın.”

İnternet çok büyük bir nimet. Faydalarını saymakla bitiremeyiz. Ancak bu nimet içinde önemli sorunları da barındırıyor.

Bu sorunlardan bana göre en önemlilerinden biri internetin büyük oranda fâsık haberci olarak kullanılması. İnternet “ağzı olan konuşuyor” tabirinin cuk oturduğu bir ortam. Herkes istediğini yazabiliyor, yazılanlar küfür, hakaret içermiyorsa, yazılanların herhangi bir kurala tabi olduğunu söyleyemeyiz. Hattâ küfür, hakaret içerenler bile ancak şikâyet edilirse bir işleme tabi tutuluyor. Herhangi bir denetim mercii yok. Örneğin radyo ve televizyonlar için RTÜK var ancak internet için böyle bir kurum yok. Böyle olunca internet

fâsık haberci kaynıyor. Basit bir örnek verelim. Hatırlayın, merhum Münir Özkul’un, ölmeden önce twitter’da kaç kez cenazesi kılındı? Bu belki de en az zararlı olanı. Söz gelimi Çin’de bir deprem sonrasında çekilen ceset fotoğrafları, Kongo’da bir kaza sonrası yanan cesetlerin fotoğrafları Myanmarlı müslümanlara ait gibi gösterildi. Rusya’da hastanede yaşanan bir kavga Türkiye’de Suriyeli bir sığınmacı, doktor dövdü diye haberleştirildi. Bu yalanların arkasında okuyanları farklı şekilde etkilemek ve galeyana getirmek var. Bunlar gibi onlarca örnek bulabiliriz. Neyse ki, teyid.org gibi siteler bu tür yalan haberlerin foyasını kısa zamanda meydana çıkartıyorlar ancak okurlar bu haberlerin aslını ne kadar öğreniyorlar emin değilim.

Bu örneklerden de anlıyoruz ki, aynen âyette buyrulduğu gibi, internette okuduğumuz haberlere çok şüpheli yaklaşmalıyız. Doğruluğunu araştırmadan hem inanmamamız hem paylaşmamamız gerekiyor. Yoksa oltaya gelmemiz çok kolay. Zaten istenen de habere inanılması ve buna göre bir aksiyon alınması...

İnternet nimetinin diğer bir problemi de bilgiye erişimde herhangi bir sınırlama olmaması. Atalarımız ne güzel söylemiş, kundaktaki bebeğe bulgur aşı verilmez diye. İnternet bugün kundaktaki bebenin bulgur aşına erişebileceği bir ortam sağlıyor. Burada eleştiri yapmak kolay ancak bu problemi çözmek kolay değil.

Teknoloji yasak dinlemiyor ancak yapılacak düzenlemeler ile bu sorun sıfırlanmasa da azaltılabilir. Şöyle ki, ülkemizde internet servis sağlayıcılar, internet erişimlerinde kullanıcıların taleplerine göre kurallar getirebiliyor. Ancak bu kurallar VPN denilen teknoloji ile aşılabiliyor. Burada devletin internet altyapısını yönetenlerin yapabileceği bir şey var, o da VPN hizmeti veren IP’lerin engellenmesi. Bu hizmeti veren yüzlerce IP vardır elbette ama en çok kullanılanlar engellendiğinde belki de bu sorun % 95 çözülmüş olacak. Bildiğim kadarı ile bazı devletler bu yöntemi uyguluyorlar.

Bu ilk etapta erişim özgürlüğüne engel gibi görünse de, internetin sağlıklı kullanılması için gerekli bir durum olarak görüyorum.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Vekâlet savaşları... - Sayı 126
Çocuklar bizim geleceğimi... - Sayı 125
Hayatın merkezi anneler... - Sayı 124
Zor sınavımız mülteci mes... - Sayı 123
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


Kim demiş okumuyoruz diye?
*Sevmediklerimizin, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında canına okuyoruz!
*Trafik kazalarında ölenler ve PKK canilerinin katlettikleri için rahmet okuyoruz!
*Törenlerde nutuk okuyoruz!
*Kim ne derse desin, bildiğimizi okuyoruz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Nesl-i muazzez
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Ehl-i gönül
Vesâyet savaşları


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16272375
 Bugün : 1540
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 691893
 Bugün : 23
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 106
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim