Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2667 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Işık doğudan yükselir
Site Editörü

  Sayı: 101 -

Varsayalım ki nur topu gibi bir oğlunuz olmuş. Allah analı babalı büyütsün. Hastane telâşesi, eve geliş, ziyaretler derken sağlıkla ilgili bir sıkıntı yoksa ilk gündeminiz yavrunuza bir isim koymak olacak. Gelin bir varsayım daha yapalım. İsim konusunda sadece iki seçeneğiniz olsun. Nüfus memuru Matrix’de Neo’ya mavi ve kırmızı hap arasında seçim yapmasını isteyen Morpheus gibi size sadece iki isimden birini seçebileceğinizi söylesin: Doğu veya Batı? Hangi ismi seçerdiniz?

Türkçe’deki doğu, batı, Arapça’daki şark, garb, İngilizce’deki east, west sözcüklerinin tümünün anlam kökeninde güneşin doğması ve batması var. Türkçemizdeki doğu ve batı kelimeleri adları üstünde güneşin doğuşundan ve batışından türetilmiş. Arapça şark sözcüğü şafağın rengindeki kırmızılıktan geliyormuş. Garb ise ayrılan uzaklaşan demek. Gurbet, garip kelimeleri aynı kökten sözcükler...

İngilizce’de doğunun karşılığı east, Almanca’da osten, batı ise İngilizce’de west, Almanca’da westen... Ortak kökenli oldukları çok belli olan bu sözcüklerin kökü Antik Yunan’a dayanıyor. Doğu anlamındaki east sözcüğü Antik Yunan’da şafak tanrıçası olan Eos’dan geliyor. Batı ise Eos’un oğlu Hesporos’dan…

Hâlâ oğluna Doğu mu Batı mı ismini koysam diye düşünen varsa bu bilgilerden sonra düşünmez sanırım.

Lâtife bir yana, etimoloji de gösteriyor ki doğu hep yeni bir hayatı, doğumu, başlangıcı gösterirken batı bitişi, sona erişi karanlığı akla getiriyor.

Bu kavramların coğrafî anlamları da var elbette ancak bu anlamları göreceli. Avrupa bize göre batıda ancak Amerika’ya göre doğuda. Hoş bu varsayım bile haritaların açılış halinden kaynaklanıyor. Amerika’yı sağa alan bir haritayı açsak biz batıda Amerika doğuda kalacak.

Neden günümüzde böyle bir isimlendirme var? Hristiyan ve Yunan kültürlerinden doğan Avrupa ve Avrupalılar’ın göç ederek yenidünya dedikleri Amerika “Batı” olarak adlandırılırken, merkezin Avrupa alınması ile gerçekten uzakta ve doğuda kalan Çin, Japon Hint kültürleri ve İslâm Medeniyeti Doğu Medeniyetleri olarak isimlendirilmiş. İsimlendirmeyi elbette kavramı bulan, onun sahibi yapar. Bir kavramın sahibi olmak önemlidir. Kendilerini merkezde görenler bulundukları yere göre doğuya isimler vermişler. Orta Doğu, Uzak Doğu, Yakın Doğu gibi. Batı için böyle isimlendirmeler yok.

Oğlunuzun ismini Doğu koymanız anlam bakımından güzel ancak bu çocuğun “iyi” biri olması için elbette yeterli değil. Ârif isminde kör cahil, Halîm isminde çok asabi kişiler olabilir. O yüzden şunu soralım kendimize: ismimiz güzel ama ya kendimiz?

Medeniyet sahamıza bir bakalım… Bu sorunun cevabı -acı bir şekilde- açık olarak görülmüyor mu? Doğu bir zamanlar gerçekten dünyayı aydınlatan bir medeniyet iken, Batı kelimelerin kökeni olan Antik Yunan efsanelerindeki gibi Doğu’nun feyzi ile yetişen oğlu durumundayken bugün oğul babayı hiçe sayıyor, o da yetmiyormuş gibi kendi çıkarı için her türlü edepsizliği, saygısızlığı, saldırganlığı yapmıyor mu?

Güneş hâlen var. Her gün doğudan yükselmeye devam ediyor. Derdimiz, ehlinin dediği gibi bu güneşi ceketimizin astarı içinde kaybetmiş olmamızdır. Bizim kendi muhasebemizi yapmamız Doğu - Batı muhasebesini yapmamız demektir. Tarih gösteriyor ki bu medeniyetler arasındaki değişimler, kazanımlar, kayıplar bizim yaptıklarımızdan veya yapmadıklarımızdandır.

O yüzden gelin önce kendi muhasebemizi yapalım.

 


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Vekâlet savaşları... - Sayı 126
Çocuklar bizim geleceğimi... - Sayı 125
Hayatın merkezi anneler... - Sayı 124
Zor sınavımız mülteci mes... - Sayı 123
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16325340
 Bugün : 6525
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694376
 Bugün : 287
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 165
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim