Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1772 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Nefse Hakimiyet
Sinan Ayhan

  Sayı: 103 -

Size ve bizlere gelenekten bahsediyorlar; aykırı varlıkların bize, yani içimize iyi gelmediğinden… Sizin etiketlerinize bakıp size dair haberler uyduruyorlar ve elinize güya bir iyileşme reçetesi tutuşturuyorlar… Allah aşkına siz bilmez misiniz hiç, sizin hoşunuza giden rengi; size zorla kendi kapalı renklerini sevdirmeye uğraşıyorlar…

Bizce bulunup istif edilenler, bir vakarla toparlanıp yorumlanmış olanlar onlarca haram; onlara göre tutulan hesaplar, defterler, korunan değerler bizce köhnemiş…

Bizim bir gizli bilmediğimiz mi var, daha kıstas zamanlardan… 'Eski'nin eskimiş olduğuna kim karar verir; eskide kalmış olanın varlığı… 'Yeni'yi aşmış eskiler var mıdır; olabilir… Peki, yeniyi aşmış yeniler; onlar sadece zaman olarak eskiyecekler… Kimsenin söylemediği, daha önce bir araya gelmemiş kelime yanyanalıkları veya illüstrasyon kurgular başka nasıl bulunup çıkarılacak, icat edilecek ve terbiye edilecek; daima yeniyi arzulamaktaki suç ne; zaman olarak eskimişleri ezip geçme ihtimali mi; saçma, onlar baskındırlar ve tarih boyunca dönüşüp giderler, bir fikrin kökünden diğerinin ekine…

Gelenek, her an değişen geçmiştekinin bir devamıdır; doğru, ama yeni taze bir soluktur, zindelik kaplı…

Yenilikçiler, bazı ölçülere göre bir kimyasal dönüşümü simgeler sanki; sınırlar aşılırsa her şey tersine döner; asıl niyet bu değildir: Hem yenilikçiler, hem gelenekçiler bu noktada birbirlerini net anlamak mecburiyetindedir.

Şekeri yakarsanız, şekerden eser bulamazsınız sonra… Peki, unla, suyla ve dolayısıyla hamurla belli şartlarda karıştırılan, hamur olan ve doğru zamanda, doğru yerde olmak gibi tencereye konan şeker yakılırsa… Şifalı helva pişer…

Yenilikçiler yerinde ve zamanında ne yapmaları gerektiğini kestiremediklerinden şekerin yanık kokusunu etrafa yayarken, gelenekçilerde zaten olmuş bitmiş ocaktaki yemeği ısrarla söndürmeyerek dibi tutmuş bir yemekle sahneye çıkıyorlar…

O halde bir nüans bulmalı, ortak bir amaç; yakmak, kimyasını değiştirmektense; belki bir şeyleri pişirmek, kıvamına getirmek anlamında bir keyfiyet katabiliriz buna, ama her şeyden önce kendimiz pişmek, kendimizi pişirmek…

Demek ki hiçbir varoluş çiğlik kabul etmiyor…

İnsanlığın tek bir kafa olup düşündüğü mesele; ruh nerede, akıl nerede, istek, arzu, düşünmek nerede; ben neredeyim, ene nerede, varsa bir ego, o nerede..?

Kader kurbanları derler, acaba öyle mi?

Ben nefsiyle mağrur olmak, nefsinin kurbanı olmak diyorum buna; işin sorgusu, can alıcı yeri ve usturupluluğu  da buradadır… Bu çağ suçların çağıdır ve ne yazık ki herkes nefsiyle mağrurdur... Biz, sorunu nefsiyle cahil olmak, nefsinin cahili diye çevireceğiz günümüz düşünce şekillenişine… Madem ortak bir amaç içindi her şey, bunu belirttik; o halde bu ortaklığın en başta ortak bir hastalıkta buluşup geldiğini  de açıklamamız gerekecek…

Zihniyetler, bakışlar, görüşler, göremeyişler ve ideolojiler ve sair benlik damgaları; ipe sapa gelmez bir elbise gibi dikiş yerlerinden patlamış, üzerimize dar gelen bir halde bizce tasnif edilmeyi bekliyorlar; kucağını açmış kozmos bizi bekliyor, kaostan çıkacak olan kozmos… Hor görüleri, ön görüleri; var görüleri, yok görüleri ve kör görüleri bir kalemde silip önümüzü açacak olan yine bizleriz…

Belki de, akıl için sırat buradadır… Benliğin kıyameti, kendisine giyecek bir elbise uyduramamasıdır ki bu da onun için çıplak kalmaktır,  bir bakıma tacize açık kalmak, horlanmak, böylece üşümeye bırakılmaktır…

Dünyanın ve güneşin bat(t)ısında kalanlar, kavram olarak bir nefs anlayışından habersizdir; ben denileni de, ruhu da, aklı da nerdeyse bir ve çakışık görürler; onların nefs odakları kaymıştır… Ama meselenin doğusunda kalanlar, batısında kalanlardan da pek farklı bir manzara içinde değildir. İnsanlık, nefsine hâkim olmadan hiç bir şeye hâkim olamaz; ne 'eski'ye, ne 'yeni'ye...


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kalem, O Kalemdir... - Sayı 114
Oluşmuş ve Oluşmamış Âzâl... - Sayı 114
Hakikatin Önsezisinden Ye... - Sayı 113
Liyakatin Kökleri ve Köke... - Sayı 112
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


ACI-YORUM nedir?
Bugün toplumumuzda, özellikle düşünce alanında aksayan yönler ve anlamsızlıklar var.
ACIYORUM, bu aksaklıkları ve anlamsızlıkları, sadece fikirle en can alıcı yerinden, en vurucu sözlerle, yanlışlıkların mantıksızlıklarını yakalamayı usul bilerek, en doğru yargıları, hiç itiraza yer vermeyecek şekilde ifade etmeyi ve daha sonra düzeltmeyi yapacak olanlar için fikri çözüm yolları açmak düşüncesinin ifadeye dökülmüş şeklidir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16312063
 Bugün : 2907
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 693701
 Bugün : 217
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 216
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim