Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4501 kez okundu.     4 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

YA BYR DE ERMESEYDY?..
Fatma Pekşen

  Sayı: 58 - Ekim / Aralık 2007

Yaşlı adam ikindiden epey sonra eve geldiğinde, gelinini geniş avluda bir aşağı, bir yukarı volta atıp, "ya bir de ermeseydi?" diye dolanırken buldu. Bu işte bir gariplik vardı. Yirmi beş senelik munis gelinini ilk defa bu halde görüyordu. Bastonuna dayanıp bir müddet izledikten sonra, "Kızım iyi misin?" diye seslendi. Yazması kayıp, saçı-başı dağılmış, her zamanki sevecen gözleri dehşetli bir şey görmüşçesine irileşmiş, suratı kırmızımtrak bir hal almış gelin, söyleneni duymamış, mırıltı halinde, "ya bir de ermeseydi?" deyip dolanmaya devam ediyordu. İlk defa karşılaştığı bu duruma bir mânâ veremeyen ihtiyar adam, birkaç adım daha yaklaştı; "Kızım n'oldu, kötü bir şey mi var?" dedi, alçak bir sesle. Hiçbir tepki alamayınca, gidip koluna yapıştı, sarstı. "Zeynep, yavrum neyin var?" Silkelenen vücut, bir müddet daha boş boş baktıktan sonra, yavaş yavaş normal haline dönmeye, acayip duran uzuvlar yerine oturmaya başladı. Bir- iki titreme nöbetinden ve yutkunmadan sonra, "az daha dursalardı delirteceklerdi beni Hacıbaba" dedi, ağlamaklı bir sesle gelin. "Kimler?" dedi, karşısındaki titrek ses. Kanı çekilmiş genç parmak, "onlar" dedi, avlunun öbür ucunu gösterirken. İşaret ettiği yerde, yorucu bir iş gününün ardından, hanımının ikram ettiği kahveyi höpürdeten bir işçi rehavetinde, akşam güneşinin son ışıklarıyla nazlı nazlı sallanan, kahverengi gövdeli, eğri büğrü bir asma ağacından başka bir şey yoktu!..

Gelini, -Allah korusun- deliriyor muydu ne?... Yaşlı adamın yüreği hopladı. Allah çoluk çocuğunun, kocasının yüzüne baksaydı; ya kendi n'olurdu, bu yaştan sonra kimlere muhtaç olurdu?..

"Bugün İsmet, çocukları aldı, dereye balığa gitti. Sen de öğlen namazına çarşı camiine gittin. Ben de evde sıkıldım. Mahalleye yeni taşınan şu kiracıları eve çağırdım... Sıçancık günü, ev işi, el işi yapılmaz, onlar da garip, bahçe güneşlik, çiçekler açmış, güzel güzel oturalım, sohbet edelim dedim. Çağırmaz olaydım..." Yaşlı adam "Niye ki?" dedi soran ses tonuyla. Kâh yumruklarını sıkan, kâh dişlerini gıcırdatan gelin devam etti:" Ben bir gelin, bir görümce dediydim amma, yüz kişiyi ikramlasam böyle yorulmazdım."... Gelininin aklının yerinde olduğunu, sadece sinirlendiğini anlayan dede, biraz da kızgın bir sesle, "sen de az ikram yapaydın, bir sürü şeyi yapıp yorulana kadar" dedi. Başındaki yazmayı düzeltip, avludaki bir tabureye çöken gelin; "yok baba, ondan değil, sen de bilirsin ki; misafiri çok severim. On gün üst üste misafir gelse yorulmam. Beni yoran, sinir eden, beş-altı yaşlarında bir oğulları var, o.". "Yemek mi beğenmedi, oyuncak mı istedi?" Ağır bir harpten çıkmışçasına yorgun duran kadındaki bezgin gözler, bir yumulup bir açıldı; "yemeğe de can kurban, oyuncağa da, bizimkilerden kalma bir koli oyuncağı getirip boşalttım önüne. Şöyle bir karıştırdı, bitti, yüzüne bakmadı. Gelin-görümce soluklanana kadar hemen bir kek çırpayım, salata filan yapayım, Allah ne verdiyse çardağın altında yiyelim dediydim... Ben mutfaktayken oğlan da girip çıkıyor ardım sıra, bir baktım kavanozuyla çayı lavaboya boşaltmış. Bulaşık deterjanını, o gözüm gibi baktığım, kauçuk ağacına sıkmış, bir damla kalmamış. La havle, deterjan neyse, ağaç kuruyacak... Aman neyse, misafir dedim göz yumdum. Akvaryumla oynamış. Az daha gitmeseydim zavallı balıklar pişecekti. Bir sağa, bir sola yalpalayıp duruyorlardı. Beş dakika dışarıda, yanlarında otururken, ocağın bütün düğmelerini açmış, fark etmesem yangın çıkacaktı."...

Hayretle anlatılanları dinleyen adam; "Anasıgil bir şey demediler mi ki?.." dedi. Başını umutsuzca sallayan kadın, "dediler, dediler, yapma Erdi, dediler bir kere tamam. Bekliyorum bekliyorum kek pişmiyor. Neyse ki sandalyeyi vestiyerin yanına çekmiş, vestiyerin üstüne çıkmış, sigortaları gevşetmiş. Söylediğimde, anası güldü, evde de böyle, dedi umursamazca. Eline oyalansın diye, çikolata, kraker ne bulduysam verdim. Kaş ile göz arasında nasıl beceriyor bilemiyorum. Yatak odasına gidip, yatağa banyodan tas tas su taşıyıp boşaltmış... Çay dökmesi, bardak kırması neyse, anneannemden kalma antika fincanı bulmuş getirmiş. Onunla bahçede, kürek yapıp kamyonculuk oynayacakmış... Ben kırmadan elinden nasıl alırım diye düşünürken, anası ile halası, bizde de böyle bir tek fincan var, getiririz merak etme dediler. Sinirime hâkim olmaya çalıştım, kendimi sıktım amma mahvoldum. Hepsi neyse de, tuvaletteki pompayı, vitrinde gümüşlerin yanında görünce, az daha kafayı oynatacaktım. Dışarı gelip söylediğimde, halası çocuğu yanına çekip,  ilk defa görüyormuş gibi öptü, bayılıyorum bu çocuğun ilginç fikirlerine, nerden buluyorsun dedi."

Kadın perişan bir vaziyette eve doğru yollanırken, dede, bastonuna dayanmış, az önce gelininin söylediği sözleri tekrarlıyordu; "Erdi'ymiş, ya bir de ermeseydi?"


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : senem    08.12.2007
Yorum : çok güzel, anlatım aakıcı vesonuç mükemmel.




Ekleyen : ADSIZ    06.12.2007
Yorum : Mükemmel, bana komşumuzun çocuğu ve ailesini hatırlattı. Bi an tüylerim ürperdi hani bir söz vardır toplumumuzda görmediğin oğlu olmuş. .......... Ailede bir tek erkek evlatmış... Çocuklarına iyilik değil kötülük yapıyorlar. Her türlü küfürü öğretiyorlar. Yavruya sözüm yok, sözüm ailesine...




Ekleyen : servet karada?    27.11.2007
Yorum : benimde dayanamadıgım vurdumduymazlıgın abartılı bir örnegi güzel olmuş




Ekleyen : kader    21.11.2007
Yorum : Yazı mükemmel günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız vurdum duymazlıklara güzel bir örnek . Dilerim Kulağa küpe olur.





 
Armudun Son Çiçeği... - Sayı 115
Cılga... - Sayı 112
Gönül hanım... - Sayı 110
Hastalığın adı ne?... - Sayı 108
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


ACI-YORUM nedir?
Bugün toplumumuzda, özellikle düşünce alanında aksayan yönler ve anlamsızlıklar var.
ACIYORUM, bu aksaklıkları ve anlamsızlıkları, sadece fikirle en can alıcı yerinden, en vurucu sözlerle, yanlışlıkların mantıksızlıklarını yakalamayı usul bilerek, en doğru yargıları, hiç itiraza yer vermeyecek şekilde ifade etmeyi ve daha sonra düzeltmeyi yapacak olanlar için fikri çözüm yolları açmak düşüncesinin ifadeye dökülmüş şeklidir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13169511
 Bugün : 3519
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605246
 Bugün : 287
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 398
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim