Ya Onlar, Ya Biz Mehmet Hasret Sayı:
44 - Nisan / Haziran 2005
… Bir tek metodumuz var… İnanmak… Soluğumuzda bir tek tılsım, ki o da çölde vaha… Ki o da, içgörümüzde kaçan ufuk gibi peşinden koştuğumuz, koşup da bir türlü yakalayamadığımız ilahî anlam, ilahî hikmet… … Başıboş bırakılmadık; bir tek doğrumuz var… Ve dahi doğrumuza bağlı tek bir acımız… Anlaşılmıyoruz. Bir felsefe ve diyalektik körlük içinde kalbinde iyi niyet filizleri taşıyanların üstgörülerince de doğrulanamıyoruz. Hiyeroglif suretinde gezinen köpek başlı firavun demoları mı; yoksa biz mi..? … Bir tek “b-iz”imiz var…
Kurduğunda, nizamı Allah rızası için kuran ve ancak böyle bir nizamdan anlayan… Allah’ın “OL” dediği yerde Allah’ın merhametini idrâk eden, O’ndan başka bahşedici mercii bilmeyen… Ve her daim “kendini kendiyle yücelten Allah’a sığın”an; O’ndan başka hükmedici tanımayan… O’nun vaat ettiğinden şüphe duymayan… … Bir tek derdimiz var… Büyük millet olmaktan öte, hakkaniyete sığan bir “eşrefi mahlukat” olmak… Bir tek iliğimiz, bir tek kemiğimiz var… Kemiyette ve keyfiyette sofrayı kurtlar sofrası olarak değil, Allah indinde “Halil İbrahim Sofrası” gibi bilmek, görmek ve herkese öyle takdir ettirmek… Bir tek dünyevi davamız, meselemiz var… Herkesin sofraya oturabilmesi ve sofradaki nimetlerden hakkıyla nasiplenmesi… … Bir tek düşmanımız ve ona bağlı tek bir endişemiz var… Köpek başlı firavun demoları ve onların modern zamanlar boyunca zamana ve mekâna kustukları etiketleri, kolajları, vahşet grafileri, “iftira berat”ları… Nasıl bir yabancılığa düştükse, bize “mavi kitap” filan diyorlar, bize “helen”, bize “bizans” diyorlar… Bize “papa”lık hikâyeleri anlatıyorlar… “Baba-oğul-kutsal ruh” diye yırtınıyorlar… Mızrak uçlarında haç figürleri; omuz ve baş oyuklarında haham parmakları; “Kral Arthur”culuk oynuyorlar… Ne doğularını, ne batılarını biliyorlar… Üstümüzü çizip karalıyorlar… … Oysa biz, bize can kastıyla hamle yapılmadıkça asla karşı hamle yapmadık… Soframıza herkesi davet ettik… Bir çok doğu ve batı kavmini aynı sofrada oturttuk, kardeşimiz gibi ağarladık… Oysa biz, karşılıklı fesat içindekileri birbirleriyle barıştırdık. Zıtlar bir arada nasıl durur onun biricik örneğini verdik. Oysa biz, kimseyi kendimizden ayrı bilmedik… … Bu hazin yol ve rota üzere işte, “ne şimal ve ne cenup kutbunda”, yönü kalbimize rotalı tek bir metodumuz var... Allah’ın rızası nerdeyse, onu murad edebilme hasletini kazanmak…
|
Eklenen Yorumlar
Ekleyen : mustafa Yorum : Onunla olmak onu anmak herdaim onu düşünmek onunla varolmak onu yaşamak hayatımaza enpoze etmek onun istedigi gibi yaşayabilmek sonsuz rahmetinden faydalanmak onun gazabına neden olacak her türlü kötülüklerden uzaklaşmak onun dostlugunu edinmek onun sevgisini kazanmak hem ahiretimiz için hemde dünyamız için büyük bir kazançtır Onu hep analım ve hep yaşayalım SELAM VE DUA İLE
Ekleyen : ihtibar avci Yorum : TEK BIR NEFES,
TEK BIR ASK,
TEK BIR ALLAH....>>.BIZIMDIR.>>
Ekleyen : musa Yorum : ÖNCELİKLE BEŞİNCİ YILINIZI KUTLAR VE NİCE BEŞ YILLARA ULAŞMANIZI CENAB-I ALLAH'TAN DİLERİM YAZDIĞINIZ YAZIYI OKUDUMDA HAKLISINIZ HEMDE ÇOK BİZİ İSLAMİYETTEN UZAKLAŞTIRMAK İÇİN AB'YE ALMA PALVRALARI ATIYORLAR
BEN HER ZAMAN SÖYLEDİM VE SÖYLÜYORUM KIBRISTAN G.DOĞUDAN DENİZLERDEN VE YERALTI ZENGİNLİKLERİNDE VE EN ÖNEMLİSİ DİNİNİ DEĞİŞTİREN BİR TÜRKİYENİN BAŞLARININ ÜSTÜNDE YERİ VARDIR
VE ŞUNU ÇOK İDDAA EDİYORUMKİ TÜRKİYE AB'YE ARKASINI DÖNDÜĞÜ AN AB BİZİM PEŞİMİZDE KOŞACAKTIR ÇÜNKÜ BİZE MUHTAÇLAR SİZLERDEN ÇOK ÖZÜR DİLİYORUM YAZININ DIŞINA ÇIKTIĞIM İÇİN RAMAZANI ŞERİFİNİZ MÜBAREK OOLSUN
Ekleyen : hasan baysal Yorum : rahman yazan ve düşünen kardeşlerime sınırsız nefes versin
Ekleyen : Mehmet HASRET Yorum : Ne üzülme, ne yüksünme, ne küsüş, ne susuş, ne kayboluş; ne yakıcı yokluk alevi etrafında bir lahza titreme... Biz eşya ve hadiselere nüfuzu farklı bir ruh kökünün ebedi köleleri, elbette her duyumuzla varoluşumuz ufukta beklenen gemide... Kaf ve Nun, estetik tabirle "mumdan gemilerle ateş denizlerini" aşmak... ve TEK BİR... Allah takma göz, suni beyin, metal derili olmaktan kurtulmuş halis kalplerden razı olsun... Her daim dau ile...
|