Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4293 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.

ORUÇ
Necip Fazıl Kısakürek

  Sayı: 39 - Ocak / Mart 2003

“İman ve İslâm Atlası’ndan)

BİR AY İŞTAHALARA PAYDOS

Ramazanda güneşin doğmaya hazırlanmasiyle batışı arasında en uzun günlerde ortalama 18, en kısa günlerde 10 saat, sırf Allah için, vücudu ağızdan veya herhangi bir yerinden hiçbir madde almamak, cinsî temasta bulunmamak ve bütün maddî iştihalardan kaçınmak rejimi...

(...) Şartları da her ibadet şeklinde olduğu üzere İslâm, bülûğ ve akıl...

Oruç bozmayan çeşitlerine kadar bütün iştihalara bir ay paydos...

BİLGİ

Hicretin ikinci yılı farz kılındı. Kâinatın Efendisi Medine’ye bağlı 11 yıllık hayatlarında 9 Ramaza idrak ettiler ve bunların dördünde 29, beşinde 30 gün hesabiyle oruç tuttular...

CEZA

Tutulmayan orucun kazası günü gün, kast ile bozulanların da 1 güne aralıksız 60 fakiri sabah-akşam doyurma şekli... Kefaret mecburiyeti...

BOZMAZ

Unutularak oruç bozucu fiillerden birini işlemek, içmek, orucu bozmaz. Hatırlayınca kendine gelmek, ağızdakini tükürmek ve oruca devam etmek icap eder.

İnzal olmaksızın öpmek...

Uykuda ihtilâm olmak...

Cünüplük...

Ağız içi balgamı yutmak, burun akıntısını boğaza çekmek...

Kulağa su kaçırmak...

İstemeden boğaza toz veya duman gitmesi...

Boğaza sinek kaçması...

Ağızda kalan lezzetlerin tükürükle yutulması...

Dişlerde kalan yemek artıklarının nohut tanesine varmayacak kadarını yutmak...

Dışarıdan susam tanesi kadar bir maddeyi, lezzeti olmamak şartiyle çiğnemek...

Dışarı ilâç sürünmek, vücuda akıtmak...

Bıyık ve sakal yağlamak...

İstenmeden kayyetmek... Ağız dolusu olmadan...

Gelen kayyin kımen ve cüz’i, geri gitmesi...

Ağza parmak sokup az miktarda kayy getirmek..

Hacamat olmak...

Bozmayı düşünmek...

Günah işlemek...

BOZAR

Yenilen ve içilen her şey....

İçe çekilen duman... Hususiyle sigara dumanı...

Buruna çekilen her şey... İlâç ve enfiye...

Madenî veya nebatî, ne olursa olsun, bir şey yutmak...

Kulağa yağ damlatmak...

Dışarıdan boya vesaire gibi bir karışım olan tükürüğü yutmak...

Yağmur; dolu ve kar yutmak..

Ağız ve burun yıkarken suyu boğaza veya geze kaçırmak...

Ağız dolusu gazeyan...

Zaman hesabında yanılarak oruç bozucu fiilde bulunmak..

Kadın veya erkekte edep yerlerine pamuk veya bez cinsinden de olsa dışarıdan bir şey kıtmak...

Niyetinin mazur ve mecbur olarak orucunu bozacağı bu ve benzeri fiillerde kaza, gününe gün olduğu halde bile bile bozanlara kefaret icap eder; unutma hallerindeyse oruç bozulmamışken bozuldu sanıp yemekte devam edenlerse o günün kazasından başka bir borç altına girmezler...

Uykuda bir insanın ağzına bir şey koymak veya damlatmak ve iyen uykuda veya baygın bir kadınla cinsî temas, oruç bozucu olmak mahiyetini değiştirmez, ve fiilden sonra farkına varanın kazasını gerektirir. Fail ve farkında olan, günahtadır.

MEKRUHLAR

(…) Hatırlanması ve yapılmaması gerekirken, yapılmasiyle orucu bozmayacak gaflet fiillerinin büyük kısmı… Mekruh…

Sakız ve benzerlerini çiğnemek…

Kadına sarılmak, öpmek…

Tükürüğünü ağzında biriktirip yutmak…

Kan aldırmak.. Hacamat…

Meşakkat verici işler…

Ağız ve buruna zaruret fazlası su çekmek…

SÜNNETLER

Sahura kalkmak…

Sahuru geç yemek…

İftarı geciktirmemek…

İftarı hurma ve su ile başlatmak…

Bellibaşlı iftar duaları…

MÜBAH KILAN ŞEYLER

Müminde fiilen oruç tutmamayı mübah kılıcı 8 hal sayılmıştır.

Hastalık, yolculuk, zor altında olmak, gebelik, korkulu açlık, kaygılı susuzluk, düşkün ihtiyarlık…

Hastalık: Her nevi kudret kesici maraz… Hastaya bakan da aynı müsaade içinde…

Yolcu: Devrimizin ulaştırma imkânlarına göre hiçbir zorluk çekmese de müsaadesine sahip…

Zor altında kalmak: Kötülük gelebilecek biri tarafından cebredilmek…

Gebelik: Açlığın gebeye ve çocuğa zarar vermesi hali…

Emziklilik: Anneyi zayıf düşürmek ve çocuğunu besleyememek durumu…

Korkulu açlık…

Kaygılı susuzluk…

Düşkün ihtiyarlık: Açlık ve susuzluğa dayanıklılığını kaybettirici bitkinlik…

Böyleleri ya kaza, yahut hallerinin devamı takdirinde fidye verirler…

Fidye ramazan başında da sonunda da verilebilir…

Fidye, oruç tutamayan her güne karşılık, Fıtır Sadakası miktarınca bir fakire doyumluk para ödemektir. İhtiyarlıktan gayrı özür hallerinde mâni geçince kaza etmek icap eder. Fidye, sonradan imkân kazananların borcuna karşılık olamaz. Borcun, imkân avdet eder etmez bizzat ve bilfiil ödenmesi lâzımdır.

Oruç kazalarında, kefaret cezasında olduğu gibi, kesintisiz gitmek şart değildir. Dinlene dinlene, kaza günlerini atlata atlata da gidilebilir.

Kazalarını yapamayan ve fidyelerini veremeyen, namazda olduğu üzere, ölümünden sonra iskat yapılmasını vasiyet etmelidir. Vacip… İlâhî rahmet bu noktaya kadar kapılarını açmıştır. Fakat rahmet kapıları açık diye sağlığında vazifeden kaçmak iman ve vicdana sığmaz.

Nafile oruçlarda ziyafet, hem ziyafet sahibine hem de davetliye oruç bozma cevazını verir.

 

ÖLÇÜLER

Öfkeli mizaç taşıyan bir mümin, ramazanda bilhassa öfkesini yenmek ve oruç faziletini sağa-sola çatmakta bir imtiyaz saymamakla mükelleftir.

Orucun nefse bindirdiği baskıyı unutmak için birtakım “mâlâyâniler” ve oyunlarla uğraşmak ramazanın ruhuna aykırıdır.

Ramazanda abdest alırken suyu ağıza ve buruna çekmeyi son derece ihtiyatla yapmak ve içeriye tek damla geçirmemek gerekir. Deniz banyolarında da aynı dikkat...

İçeriye geçmek ve kana karışmak ihtimali olan hiçbir ilâç kullanılamaz. Küçücük bir çivi yutulsa oruç kalmaz. Yaprak, taş, hep aynı.

 

SUAL ve CEVAPLARI

Enes(ra) Hazretleri’den:

Allah'ın Resûlü (sav) ile birlikte oturduğumuz esnada deve üstünde biri gelip devesini mescidin kapısında çökerttikten sonra bağladı. Döndü ve bize bakarak:

Aranızda hanginiz M...’dir?

Diye sordu. Kâinatın Efendisi, sahabelerin arasında bir yere dayanmış oturuyorlardı.

İşte şu dayanmış olan beyaz kimsedir.

Dedik.

Ey Abdülmuttalib’in oğlu!

Diye hitabetti. Allah'ın Resûlü:

Seni dinliyorum.

Buyurdular. Adamcağız:

Ben sana bazı şeyler soracağım, soracaklarım pek ağırdır! Gönlün incinmesin!..

Aklına geleni sor!..

Buyurdular.

Rabbin ve senden öncekilerin Rabbi aşkına söyle, seni bütün insanlığa Allah mı gönderdi?

Diye sordu.

Evet!

Buyurdular.

Allah aşkına söyle, bir gün ve bir gece içinde beş vakit namaz kılmayı sana Allah mı emretti?

Evet!

Yine Allah aşkına söyle, malûm olan sadakayı zenginlerden alıp fakirlere dağıtmayı sana Allah mı emretti?

Allah'ın Resûlü buna da “Evet” deyince adam haykırdı:

Sen ne getirdinse ben ona iman ettim. Geride kalanlara da elçi benim! Ben, Saad Bin Bekr Kabilesinden Dammân Bin Sa’lebe’yim!


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
İç ve dış düşman – Yahudi... - Sayı 119
Musikî... - Sayı 117
Dünyayı İmar... - Sayı 116
Şehir... - Sayı 115
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


*Eskiden Allah için verilen selam, artık “rüşvet deyü” veriliyor.
*İnsanlığın ölçüsü olan selamlaşmak, kaybolalı beri, çevrede insan görmek zorlaştı.
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13167826
 Bugün : 1834
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605085
 Bugün : 126
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 398
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim