İkindi rubaileri M. Nihat Malkoç Sayı:
107 -
KABUKTAN ÖZE
Kabuğu aşamayan, özleri nasıl görsün?
Yokuşa katlanmayan, düzleri nasıl görsün?
"Göz görmez, akıl görür" demiş ulularımız
İdrâki kör olanın gözleri nasıl görsün?
BİR GÜN...
Çatlar yerin dudağı, ırmaklar susar bir gün
Yetim hakkı yiyenler, beyninden kusar bir gün
Uzun sürmez bu devran, hak haklıya verilir
Yalanla iş görenler mahşerde pusar bir gün
AYNALAR
Çoktan batmıştır güneş, şimdi loştur aynalar
Hayaller tuz buz olmuş, birer düştür aynalar
Ellerimde yıpranmış siyah beyaz resimler
Sade çerçeve kalmış, (n)için boştur aynalar?
SELÂM OLSUN
Her gönül çilehane, girene selâm olsun
Derman dertte saklıdır, görene selâm olsun
Sabır oruçlarının doyumsuzdur iftarı
Derdi de, dermanı da verene selâm olsun
KOCA ÖMÜR
İçinde her ne varsa edilir boca ömür
Doğruyu ve yanlışı öğretir hoca ömür
Kaderde her ne varsa yaşanır birer birer
Zamanın çarmıhına gerilir koca ömür
İNSANIN KIYISI
Varamadı insanlık, insanın kıyısına
Yürekleri boyadık hasretin koyusuna
Derinlerden habersiz, sığlıklarda boğulduk
Her ne varsa sığdırdık sonsuzluk kuyusuna
|