Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1529 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bu cemiyetin - Süleyman Çelebi
Hakan Karahan

  Sayı: 96 -

Üstad Necip Fazıl, toplumun içinde bulunduğu buhrandan kurtulabilmek için Batı taklitçiliğinden sıyrılarak öz benliğimize yani İslâmî değerlere dönmenin zarurî olduğunu savunur. Ona göre; “Bu cemiyetin dinî mizacı Süleyman Çelebi’de, derinlik ve olgunluğu Mevlana’da, mavera humması Yunus Emre’de, kahramanlık hayali Battal Gazi’de, aksülamel, tepki ve isyan psikolojisi Köroğlu’da, nükte ve hicvi Nasrettin Hoca’da, halk duygu kumaşı Karacaoğlan’da, hassasiyet cevheri Fuzuli’de, eda ve estetik ruhu Bakî’de, kuru mantık ve aklı Nabî’de, belagat ve hırçınlığı Nefîde, şive ve zarafeti Nedim’de, irfan ve inceliği Şeyh Galip’te, usul ve sistemi Kâtip Çelebi’de, mavera görüşü İbrahim Hakkı’da, dekor zevki Yesari’de, plastik fikri Sinan’da, fonetik fikri Dede Efendi’de aranmalıdır.” Biz de öz benliğimizin bu önemli şahsiyetlerini yakından tanımanın gerekli olduğunu düşünerek bu sayımızdan itibaren “Bu Cemiyetin” fikir adamlarını tanıtmaya çalışacağız.

İlk olarak Süleyman Çelebi ile başlıyoruz. Mevlid kasidesinin yazarı Süleyman Çelebi, Bursa'da doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Süleyman Çelebi'nin Mevlid'i 60 yaşında yazdığı ve eserin 1409 (H. 812) senesinde bittiği bilindiğinden 1351 (H. 752) senesinde doğduğu anlaşılmaktadır. Süleyman Çelebi, Ahmed Paşa’nın oğlu ve Orhan Gazi’nin silâh arkadaşı olan Şeyh Mahmud’un torunudur.

Osmanlı'nın kuruluş devrinde yaşayan Süleyman Çelebi, ilim ve irfan sahibiydi. Kendisine verilen 'Çelebi' ünvanı da onun ilim sahibi biri olduğunu gösterir. Süleyman Çelebi, bu bilgeliği sayesinde Osmanlı'nın en büyük camiilerinden olan Bursa Ulu Camii imamlığına getirilir. Mevlid olarak bilinen Vesiletü'n Necat (Kurtuluş Vesilesi) adlı eserini de bu görevde yaşadığı olaydan etkilenerek yazmıştır.

Bir gün İranlı bir vaiz Ulu Cami’de vaaz verirken Bakara sûresinin 285. âyetini yanlış yorumlayarak peygamberler arasında fark bulunmadığını ve Hz.Muhammed'in de Hz.İsa’dan ve diğer peygamberlerden üstün olmadığını söylemiştir. Bu hadiseye duygulanan Süleyman Çelebi çok bilinen Mevlid eserini yazmıştır. Bu eserde Ehl-i Sünnet itikadını anlatmıştır.

“Allâh adın zikredelim evvelâ

Vacib oldu cümle işte her kula

Allâh adın her kim ol evvel anâ

Her işi âsan eder Allâh anâ”

Beyitleri ile başlayan Mevlid; münâcaat (Allahü Teâlâ'ya yalvarma)¸ velâdet (Peygamberimizin doğumu)¸ risâlet (Peygamberliğin bildirilişi)¸ mîrâc (Göklere çıkışı¸ Cennet'i ve Cehennem'i görmesi)¸ rıhlet (Peygamberimizin vefâtı) ve duâ bölümlerinden oluşmaktadır.

Süleyman Çelebi’nin eserini hazırlarken bazı eserlerden yararlandığı da anlaşılmaktadır. Bunların başında Ebü’l-Hasan Bekrî’nin Arapça siyer kitabı gelir. Eserde, Âşık Paşa’nın Garipnâme’si ile Dar’ir’in Siyerü’n-Nebi’sinden de benzerlikler görülmektedir.

Mevlid, kandillerde, bayramlarda, doğumlarda, ölümlerde, hayatımızın her anında okunan bir gelenek haline gelmiştir. Bu geleneğin bugünlere gelmesinde Osmanlı padişahı III.Murat döneminde devlet merasimi olarak okutulmasının önemi büyüktür. Peygamberimiz'in (sav) doğum günü olan Rebiülevvel ayının 12. gecesi başta padişah olmak üzere, devlet görevlilerinin katıldığı resmî bir merasim yapılırdı. Halk arasında çeşitli vesilelerle Mevlid okutma geleneği sürdürülerek bugün dahi geniş halk kitleleri tarafından söylenip dinlenmektedir.

Mevlid, Türkçe’nin şaheseridir. Dil ve anlatımı sayesinde Osmanlı’nın ulaştığı tüm coğrafyada insanların gönüllerine hitap etmiştir. Bosna Hersek, Macaristan, Kosova, Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan, Kırım’da asırlardır mevlid okunmaktadır. Balkan Müslümanlarının parçası oldukları büyük Türk Milleti'nden koparılmaya çalışıldıkları, din adına her şeyin yasaklandığı dönemlerde de Mevlid geleneği Müslüman-Türk kimliğinin korunmasında önemli rol oynamıştır. Mevlidin bu zaferi, samimi, bilgili, Allah'ına ve Peygamberi'ne bütün varlığı ile bağlı duygulu bir şahsiyetin eseri olmasındandır.

Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi bu cemiyetin dini mizacını ifade eden Süleyman Çelebi, bu meziyetleriyle geniş coğrafyanın insanları arasında hiçbir esere nasip olamamış derecede yüzyıllardır büyük rağbet görmüştür.

Süleyman Çelebi, 1422 (H. 825) yılında vefat etmiştir. Kabri, Bursa Çekirge yolu üzerindedir. 


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Köroğlu... - Sayı 101
Battal Gâzi... - Sayı 100
Yunus Emre... - Sayı 99
Mevlânâ... - Sayı 97
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Hislerin hissizleştiği noktada, onlarda kalan aklın varlığını sürdürebilmek için o noktaya varışın yaratıcısını bile inkâr edebilecek kadar “bencil”leşmesine kılıflar uydurarak (bunu) üstünlükmüş gibi gösterenleri iyi tanımak gerekir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13215285
 Bugün : 2855
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606974
 Bugün : 124
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 79
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim