Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2841 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

USULCA BİR EL UZANIR
Bedran Yoldaş

  Sayı: 44 - Nisan / Haziran 2004

Usulca bir el uzanır karanlık basmadan, yıldızlar görünmeden az önce, fısıltılı bir şekilde geçen önceden gece. Raksetmeden gözler. Raksetmeden güzeller. Bulutlar hâlâ gözde iken. Güzellikler saçılırken ışıldayarak güneş ışınları ile…

Afakta kaybolan kuşlara, yağmura gebe iken; kara bulutlar. Rahmet yağmadan yeryüzüne. Kuruyan otlar canlanmadan az önce.

Ayaklarıma değin uzanan heybeden hayalinle mayhoş zihnim. Bulanık akmakta çizgiler. Katlanarak afakta kanat çırpar. Gözlerini yummuş sevgiliyi bekler. Bekler beklemesine de sevgili gelir mi, gelmez mi orası biraz meçhul.

Dalga dalga akarak omuzlara uzanmış dağılan siyah saçları, gözlerimde halka bakışlar, dalgalara yufka açıyor sanki; nefesim kesildi…

Sessiz sedasız bir nazar beklemekteyim sevgiliden. Nafile…

Hayat damarım kesilmiş sanki; beklemekteyim koridorları arşınlayarak. Bir koşuda yetişir diyorum lütfen zana…

Heyhat! Zaman da bana küsmüş nazlı yardan yana…

Buğulu gözlerle beklemem, kıvranmam hiç etkilememiş. Terekesine biniyorum Azrail’in; cesedimle uzaklara el sallayarak sevgiliye yolladığım mesaj: “Seni sevdiğim”

Kapalı kapılar arkasında bir göz seyir eyler Yusuf’tan Âşıklar dile destan Yusufçuklar… Aşk ateş denen şey, yusuftutanlarla yine depreşmekte yüreğimde. Yüreğim de yaralı, kanıyor. Yüreğim nazlı… İçimi yakan kırmızı ateşle dağlanan yüreğim hasta. Sevgiliden medet beklemekte. Ama avuçlarıma dökülen yolunmuş zaman oluyor. Badireler bohçamda kalan nevalem.

Devlere hendek atlatmış geçen sürede, sevgiliye dil dökerken. Bir ben kaldım yalnız başıma orta yerde.

Bir benim artık orta yerde ellerinde köz.

Gözlerimde acılar dökülür közümü ıslatan.

Kanatlanıp göçmek istiyorum bu arada ben de. Sevgilinin geçtiği yollardan.

Usulca bir el uzanır karanlık basmadan yüreğime abanarak. Yüreğim burkulur kusmadan hayat.

Izdırabından sarhoşum bugün. Fırtınalar arasında dingin kuytu bir köşede aramak için ne yapmak lâzım.

Sarhoş bugün ızdırap, titrek bugün sevda depreşirken yaram.

Gece kapılarını kapatmadan, yıldızlar sayılırken birer ikişer… Yön tayin ederken kutup yıldızı ve eflâtuna boyanmadan güneş…

Gelincikler boy atarken yaslı harmanda. Dövündükçe bilenerek zorluklara meydan okuyarak ince bir dal harman yerinde ve her şey rağmen ayakta.

Bulanık yüzlerden dökülen kezzap; yakarken orta yerdeki servetini baykuşun. Baykuş bakışlı gözlerin…

Ah u zarda kalır sapla saman gülümseyerek yana kibrit. Gözünde çıra gibi görünerek elmacık kemiğine…

Dürüstlüğü anlamadan adil olması beklenemez ki, acemi kalır yargıç, karardan aciz.

Kalemler kırılmadan az önce… Az önce belirir gencecik fidanlar kıyılırken hayatlar… Kırılmakta gönlüm, süzülür gözlerimden yaşlar…

Derkenar oturan yaşlı bilgin usulca uzatarak yorgun elini heybesinden çıkararak o nazik ve narin merhemini sürerken yarama; onarır, onarılır yaralı kalbim…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Nice sahipsiz yüzler görd... - Sayı 120
Elinde taş küçük çocuğun... - Sayı 119
Sallandı yer ve gök... - Sayı 118
Hu Demeye Geldik... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Batı’nın Pompei’sinin günlerini andırmasının sebepleri Osmanlı Devleti’ni çökerten “metal yorgunluğu”nun ilk safhası değil midir?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592619
 Bugün : 3160
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631027
 Bugün : 674
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim