Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     5760 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

"Baba" olabilmek...
Mehmet Balcı

  Sayı: 70 - Ekim / Aralık 2011

Bugün dünyanın her tarafında kadınların ezildikleri, horlandıkları, aşağılandıkları söylenir… Doğrudur bu. En geri kabul edilen Afrika kabilelerinde de, en ileri uygar kabul edilen Avrupa ve Amerika'da da aynıdır. Ama şu da bir gerçektir ki, her kadın bir anne veya bir anne adayıdır ve bu böyle olunca, kadınlar erkeklerden daha muteber ve üstündür.

Kadınların horlanması, ezilmesi erkeklerin bir yanlışıdır. Ama aynı erkekler kadınları baş tacı ediyor, savunuyor, ezilmesin istiyor.

Şimdi bütün dünyada bir 'anneler günü', 'kadınlar günü' modasıdır almış başını gidiyor. Kadınlar eziliyor da, erkekler hiç mi ezilmiyor? Babalar annelerin yanında ikinci sınıf varlıklar mıdır? Anne kelimesi bile baba kelimesinden daha güzel ve daha anlamlı.

Ama elbise alınacak baba; para mara alınacak baba; ayakkabı, kitap, üst baş alınacak, ekmek alınacak “baba para”… Bakıyorum da sorumluluk hep babada. Baba para kazanmaya mecbur, vermeye de mecbur. İsmimiz üzerinde bir etiket biz para babasıyız; paramız varsa değerliyiz, yani paran kadar konuş derler ya, bütün babalardan özür dileyerek diyorum ki, baba eşittir eşek… Yani bizim yaptığımız eşeklik. Baba devamlı çalışacak, parayı kazanacak, emekli olsa bile, çocukları kazanmaya başlasa bile, baba yine çalışacak… Yan gelip yatsa, hemen göze batar, güya evin dışındaki işler babanın, içerdekiler ananın. Ama gel gör ki, evde de pek çok iş babanın.

Baba olmak, dünyanın en zor işidir. İş, eş, aş; her şey babanın omzunda. Babanın omzuna yüklenen yükü bir dağa yükleseniz, dağ çöker; ama baba dayanacak, çökmemeye mecburdur. Baba olmak dünyanın en zor mesleğidir. Baba olmadan da zordur, olduktan sonra da zordur. Anneler dokuz ay karnında taşır, o dokuz ayda bile babanın çektiği anadan fazladır. Ana bir doğurur ama o dokuz doğurur.

Çocuk doğurmak evet zor bir iş… Ama çocuğun doktoru, ilâcı, bezi, maması, giyimi, kuşamı, her şeyi babaya ait… Babalık görevimizden, çalışmaktan, para kazanmaktan gocunmuyoruz da, bilinmemesinden gocunuyoruz. Babanın değerini çocuklar, bir baba ölünce anlarlar, bir de baba olduklarında anlarlar.

Baba bütün bu sorumlulukları yerine getirecek ama kesinlikle kızmayacak, bağırmayacak, dövmeyecek, incitmeyecek… Hiçbir evlât babasını ağlarken görmüş müdür? Onun kafasını ellerinin arasına alıp da ağladığını göremez evlâtlar. Çünkü babalar dünyanın eziyetlerinden, güçlüklerinden ağladıkları zaman ya geceleri veya tenha yerleri seçerler; ağladıklarını eşlerine ve evlâtlarına göstermezler.

Bütün bunların karşılığında evlâtlarımızdan birkaç beklentimiz olsa, çok mudur? Meselâ Somali'deki aç insanlarla çorbamızı bölüşebilmek; Filistinli, Iraklı, Afganistanlı veya Çeçenistanlı bir yetimle birlikte ağlayabilmek, bir komşunun, bir dostun derdi ile dertlenebilmek, derdine ortak olabilmek, anaya babaya güler yüz göstermek, merhametli davranabilmek… Yoksa çok şey mi istedik?

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Almanya... - Sayı 122
Dönemem... - Sayı 121
Şimdi... - Sayı 121
Artist Efendi... - Sayı 120
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Çaresizlik yoktur, umutsuzluk vardır. Engellerin yıkılması umut etmeyi umut etmekle başlayacaktır.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Tevhid yoksa huzur da yok
Gülerek günah işleyen ağlayarak cehennem
İranın neye ihtiyacı var?


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14506623
 Bugün : 1132
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 628965
 Bugün : 45
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 134
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim