Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4277 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Geçmişten geleceğe ışık tutmak
Bedran Yoldaş

  Sayı: 43 -

Uzun zaman yaşanan beraberliğin verdiği rahatlık ve güven; ilişkileri geliştirmişti. Son yaşanan olay bu güven ve rahatlığı ciddi bir biçimde yaraladı. Yaşam boyutunda yıldızların kayması olarak değerlendirilecek olay ilişkilerin donuklaşmasına sebep oldu; güven atmosferine bırakılan bomba gibi “arıza “tik bir görüntü vererek.
Bunun önlenmesi mi?,yoksa oluşan tablodaki görüntülerin yerlerinin değiştirilmesi mi gerekiyor düşünmek lazım. Belki de vitrini yenilemek en iyisi bilemiyorum. Düşünüp tartmak gerek veya buna gerek yok “herkes yoluna” da denile bilinir, fazla lafı uzatmaya gerek bırakılmadan. Neden? ve niçin?’ini aramadan “güle güle” veya “defol” cümleleriyle noktalanabilecek. Kim bilir.. belki herkes buna dünden razı... Olabilir mi?.. neden olmasın ki? Yok... yok... olamaz!... Yaşamsal dünyada bağnazlaşan ilişkiler veya soyutlanan ilişkilerin akıbeti bu olmasa gerek. Duygular ile düşünceler, olması gereken ile olanların karıştırıldığı bir ortamda her şey olabilir. ”Nemelâzımcılık” yada sadece “ben” kökenli tüm çıkışlarda karşı tarafı duygu, düşünce ve hakları tek kalemde silinerek yerine inşa edilen “çıkar” ya da “ben”likler her tuğlada “harç” olarak yerini alırsa, geleceklerin karşılıklı güven, iletişimin ve kabullenmenin ne kadarlık kısmı gerçekleşecek. Bu anlayıştan olumluluk sadır olmayacağından, doğrular aşılmaz bir kale gibi karşımızda duruverecektir.
Tarihten günümüze ilişkiler sorgulandığında bu hep böyle mi olagelmiş?.. Habil-Kabil, Sezar-Brutus bunun neresinde...
Başımızı iki elimizin arasına alarak düşünelim; biz tarihsel süreçteki bu gerçekliğin neresindeyiz? Hangi tarafında yer almaktayız? Sorgulama başladığında kimi zaman “duygular”ımızın odağında, kimi zaman “anlık” kabaran nefsimizin, ”işimiz”in, ”ben”liğimizin kimi zaman da kabaran “ ruhsal dengemiz”e yenik düştüğümüz bir gerçek..
İleriye dönük baktığımızda anlayış, sevgi, hoşgörünün duygulara hakim olması gerekir diye düşünüyoruz. Nefret ve kaba davranışların yenik düşmesi gerekir. Günlük yada anlık duyguların “derdest” edilerek ileriye yön vermesi gerekir diye düşünürken bu ikilemin yaşantımızda odak oluşturduğunu da göz ardı edemeyiz. Öyle veya böyle işlevini hızlandırarak yol almakta bizler kaf dağının ardına gizlenerek olayları seyrederken kendimizi soyutlasak da.. İkilem kıskacı bizi buluverecektir...
Daha önceler başkaydı.bambaşkaydı... Daha birkaç yıl önce ilişkiler daha sağlam ayak basıyordu yeryüzüne!.. Anlayış, sevgi, hoşgörü daha bir gösterişliydi yaşamdaki baş köşesinde tahtına kurulu bir şekilde hayatımıza yön vererek... sorgulama takip ya da özleyiş daha başkaydı o yıllarda...Nefretin bile bir değeri vardı. Ölçüsü vardı. Her şey daha canlı ve sıcaktı...
Hiç durduğu yerde gök gürültüsü gibi parlama olmamıştı, ufak tefek arızaları/ ayrıntıları saymaz isek!..
Ne olduysa oldu! O gün gök gürültüsünü andıran sesiyle, aniden parlayıvermişti. O aniden parlamadan çıkarılacak en önemli ders veya mesaj: “ben” içerikli hegemonyanın iktidar oluşuydu ayyuka çıkan. İktidar oluşun sesiydi yankılanan. ”Ben” diye başlayan cümlelerde genellikle sonuç “yaparım”la biter. istisnalar kaideyi bozmazsa, genel görüntü bu minval üzere devam ede gelir tarihsel süreçte...
Uzun yılların deneyiminde “değişim”in ayak sesleri yankılanır. Yoksa!.. verilmek istenen mesajda bumuydu gerçekten ? “Ben” merkezli yeni oluşumun ışınsal yansıması ortalıkta cirit atan... kim bilir...
Yok... yok.. böyle anlaşılmamalı. Ben içerik olarak genel yaşamsal takip ve olması gerekenler olarak mı değerlendirilmeli? Bir düzen, tertip ve olması gerekenler mi denmek istendi? Yok!. sanmıyorum. ”Ben” içerikli ressesif kalan “duyuların” dominant hale geçmesi olarak kabul etmek gerekir. Sanırım.. en doğal ve kabul edilebilir içerik bu olsa gerek. Ya siz ne dersiniz? Manüple edilen duyuların fırsat bularak açığa çıkması değil mi yaşananlar!...
Ruhsal bunalımların yaşandığı , insanların “değer”lerinden soyutlanarak, ”sağladığı fayda” ölçüleri ile değerlendirilmekte.. Bu anlamda da “fayda” olayında geri kalınmadığı kolayca gözlemlenebilecektir. Bizler “biraz daha”.. için depreşip dururken, birileri bunu hor görür ve anlamak istemezse durum tek taraflı “subje” olarak baş köşeye konulmak istemektedir demek ki!...
O zaman bu engeli aşmak zorlaşır. Takat ve güç bunu aşmaya yetmeyebilir. Ha!.. o zaman yapılması gereken şey “bana ne, ne yapılacaksa yapılsın, beni ilgilendirmez” deyip ram olunarak işin içinden çıkılmaya çalışılır yada “benden buraya kadar” denilerek ayrı mecralara doğru at sürülür.
Hasan yaşadığı olayları, ilişkileri zihninde kurcalarken bir türlü karar veremiyordu. Bu ilişkilerin neresindeydi? Hangi tarafta yer alıyordu? Ne yapması gerektiğini kestiremiyordu? Yol yordam gösterenlerde o kadar azalmıştılar ki!... Ha! deyince bulamıyorsun ki!.. Kararsızlık beynini kemiriyordu. Zihni donmuştu sanki! İleriye hep kuşku ve ümitsizlikle bakıyordu artık. İşler eskisi gibi değildi, heyecan vermiyordu.. Monotonlaşmıştı..
Bir anlam veremiyordu. Neden ?...neden? diye diye kafayı yemek üzereydi. İnsani ilişkiler donmuştu, ruhunu da alarak buzdolabına haps ederek.
Geçmişteki ilişkiler ile şimdiki “tepkisel duyumlar” anlık kararlar ve yozlaşan ilişkileri değerlendirildiğinde yanlış işte yapmak istemiyordu. Korkuyordu.. Geçmişin kalıntıları yinede depreşiyordu anılarla. Ruhu işkence görüyordu ve bir çıkış kapısı aralamak zorundaydı; Geçmişten geleceğe ışık tutarak..


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Nice sahipsiz yüzler görd... - Sayı 120
Elinde taş küçük çocuğun... - Sayı 119
Sallandı yer ve gök... - Sayı 118
Hu Demeye Geldik... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Eline, canına, yüreğine sağlık olsun hocam. Allah razı olsun Bu güzel için teşekkürler.... osman eroğlu

 Şiirin bestesini firdevs altındaş yaptı ve kendisi okuyor. Sevgiler...... Dilara

 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira


Sonsuz karanlıklarıma gömülüşümü anlamayıp bilmeden kendi karanlıklarına denk sayanlar tarihin karanlığında boğulmaya mahkûmdurlar.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Ah
Eşek ve deve


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14638832
 Bugün : 1408
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 632669
 Bugün : 111
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 87
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 2
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim