Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1784 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Yaşar
Bedran Yoldaş

  Sayı: 38 -

Damarında dolaşan kana inat ölmek istiyordu. Hayatla ölüm, gidip kalma arasında med-cezir oynuyordu. Gel-git. Kumdan sahillerin alabildiğince uzandığı yumuşak bir örtünün deniz sularını kucakladığı, sarıldığı ve bıraktığı yükseldiği ve çekildiği gel-git… ama onunki çok farklıydı. Birden parlıyor etrafındakini kırıp döküyor kırılgan ve istenmeyen biri olup çıkıyor. Aynı şekilde birden sönüveriyordu… Kabaran bu parlama esnasında kendisinden geçiyor; yaptıklarını görmez oluyordu. Sanki gözlerine bir perde çekiliyordu görünmeyen ellerce… İşte ne oluyorsa o anda oluyordu. Kör noktada. Yağmurun bardaktan boşalırcasına yağdığı gibi gözyaşları akmaya başlıyor, gözyaşlarından oluşan sel, yüzünden süzülerek dökülürken derin izler bırakıyordu…

Hayatın zorlukları sırtına kambur gibi abandıkça bu istek daha da alevleniyordu. Ha bire belinin büküntüsü artıyordu. Büküldükçe sıkışıklığı artıyordu büküm verilen ip gibi… İki büklüm olmuş dense yeridir. Sanki merdaneye sıkıştırılmış bir nesneydi ve sıkıştırılan kapandaki el de çok vicdansızdı. Yok, yok böyle değildi elbet. Hüsnü kuruntu bu sadece… Hayatın zorluklarına iyi tarafından bakabilseydi eğer böyle düşünmez, asi biri olup çıkmazdı. Her şeyi bir imtihan olarak görür ve “her zorlukla birlikte bir de kolaylık vardır” düsturunu unutmasaydı, nankör biri olup çıkmazdı…

Olaylara nasıl bakmalıydı… Kararsızdı… Kestiremiyor ve sağlıklı düşünemiyordu. Zihni bulanıktı, ruhu depresyondaydı.

İçinde yine de kıpırtılar hissediyor ancak bir araya getiremiyordu. Ayrılan parçaların dürtüleri yetersiz kalıyor, kendini zifiri karanlık bir boşluğa boş bir çuval gibi bırakıveriyordu…

Ölmek istiyordu. Ölümün bir kurtuluş olduğunu, başka bir çaresinin kalmadığını üstüne basa basa dillendiriyordu. “Ölüm ancak beni kurtarabilir” der başka bir şey demez olmuştu. Sevgi sözcüğünü hayatından söküp çıkarmıştı. Kirli bir mendil atar gibi… Kalbinin kapısını mühürlemişti. Bir daha açmamak üzere, (o öyle sanıyordu) ta ki ona rastlayana kadar. Onunla tanışır tanışmaz duyguları yavaş yavaş değişti. Herkes onun intihar edeceğini düşünürken hem de… Peşinden düşünceleri değişti. İçin için bir közün yandığını hissediyordu yüreğinde…

Usulca değişivermişti duyguları, özlemleri, hayata bakış açısı hatta hedefleri… Hissetmeden, hissettirmeden… Nazik bir el usulca değiştirivermişti birden onu. Belki birden demek doğru olmaz; zamanın akışında değişmişti de bize öyle geliyordu.

Terazi kefesinin “ölüm” tarafı dibe vuruyorken şimdilerde “hayat” kefesi dibe oturmuş durumda. Aslında hayatta; bu iki istek dengede olmalı. Denge bozulursa insan hayatı da yaşama tarzı da bozulur. Ama biz insanoğullarından çok azı bu dengeyi tutturabilmişizdir; gerisi nafile… Ya ifrat, ya tefrit…

Yaşar daha düne kadar ölmek istediğini her aşamada dile getiriyor iken bugün dünkü istekler ona ait değil de başkasına aitti gibi davranıyor.

Yasemin’le tanışmaları bir rastlantı sonucu olmuştu. (isterseniz biz buna rastlandı değil de tevafuk diyelim.) Yasemin’in iri mavi gözleri Yaşar’ı ilk görüşte tutkuna çevirmişti. Hani nasıl derler “bir görüşte aşık” olmuştu. İşte böyle bir şey… Elleri ayakları birbirine dolanmış, tutmaz olmuştu. Ne yapacağını ne diyeceğini bilemedi uzun zaman. Uzaktan uzağa takip etti ilkin, daha sonraları yakınlaştı. Konuşmalar, görüşmeler sürdü bu istek “kara sevda”ya dönüştü. Yasemin’in gözlerinden kalbine doğru uzanan çizgi de sızı alev dudaklarına oturduğunda yaşar “ölüm” olayını unutuvermişti.

 

Yaşar’ın hayatına canlılık gelmişti yaseminle…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kelimelerin dansı aşkla f... - Sayı 124
Nice sahipsiz yüzler görd... - Sayı 120
Elinde taş küçük çocuğun... - Sayı 119
Sallandı yer ve gök... - Sayı 118
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Batılı düşünürler-Tolstoy ve niceleri gibi-mutlak olan bir şeyin olması gerektiğini gayet tabi bir şekilde fark edebiliyorlar. Ama bizim aydınımız (bulundukları yere nasıl geldikleri malum); bırakınız ülkenin dünya üzerindeki sorumluluğunu fark etmeyi, düşünmesi gereken bir beyinlerinin olduğunun bile farkında değiller. Ülkemizde, he sahada yaşanan boşluğu daha başka nasıl açıklayabiliriz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15718151
 Bugün : 1282
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656214
 Bugün : 127
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim