Mizah köşesi-105 Murat Yaramaz Sayı:
105 -
ÜNLEM
Faniye takılıp kalanlar
Aldanacaklar.
Bâki, çalacak ansızın kapılarını
Apışıp kalacaklar.
Ayhan ASLAN
Yolluk
Mazlumun gözündeki
Sabır taşı her damla yaş,
Ahını içine ata ata çatlayamamış
Sükûta saklı
Burundaki inceden her sızı
Yolluk olur
Çıkınına zalimin.
Mahzun kalmasın diye
Kor ateşlerin arasında,
Cehennemin.
Ayhan ASLAN
MAN-TIK S. Ali TOPALAK
Kar yağışı sebebiyle tatil edilen okulları "en kârlı çıkan çocuklardı" ifadesiyle duyuran devlet televizyonunun haberinden ne anlaşılıyor?
□Devlet, verdiği eğitimin çocuklara bir "kâr" sağlamadığını itiraf ediyor.
□Okulların tatil edilmesi, çocuklardan başkasına da "kâr" sağlamaktadır.
□Türkçe’ye hassasiyet göstermekle övünen TRT’nin Türkçesi kar altındadır.
(Kardelen 25. sayı; Nisan – Haziran 2000)
●
Kerim KAYAPINAR
Her ile üniversite açılmasının sebebi nedir?
□Asker millet oluşumuzdan, üniversite işsizler ordumuzu da benzersiz ve yenilmez yapmak için.
□Seri malı adamlar yetiştirerek, hiç olmazsa gerçek üniversite nitelikleri hakkında düşünmeyi engellemek için.
□Eğitim seviyesini tavana yükseltemiyoruz, hiç olmazsa tabana indirip bir şey yapıyor görünelim gayretinden.
(Kardelen 8. sayı; Eylül 1995)
ACI–YORUM
Eğitim; insanın bütün iyillik ve kötülüklerin günah ve sevaplarının temelini teşkil edecek olan davranışlarını disiplin altına almak sistemi ve mekanizması.
Öğretim; varılacak seviyenin ilimle kafalara yerleştirilmesi işi.
Başına, "millî" sıfatını oturttuğumuz bakanlık, bunları "millî" vasfıyla değil, beynelmilel şekliyle olsun yerine getirseydi, bugünkü problemler ortaya çıkmazdı.
(Kardelen 4. sayı; 1994)
●
Bugün Sinan seviyesinde bir mimarımız yok.
Ne sayede kazanmıştık, ne yüzden mahrumuz?
Eğitim sistemimiz, kılık kıyafetle uğraşmaktan, temel meselelere zaman ayıramıyor.
(Kardelen 8. sayı; 1995)
BİZ SÖYLESEK LÂF OLUR!
Arda KURAL: Para için soyunanların, ALLAH için giyinenlere laf söylediği iğrenç bir çağda yaşıyoruz.
Alev ALATLI: Usta öğretmen çocuk yetiştirir, usta olmayan öğretmen müfredatı yetiştirir.
KALEM ERBABINDAN NÜKTELER
BEYT
Şair Halil Nihad Bey, kendine zarif bir ev yaptırır. Bunu gören Süleyman Nazif, kendisine: “Azizim Halil Nihad Bey, işte senin en güzel beytin!” nükte yüklü tevriyeli yakıştırmasını yapar.”
(Şiirde, aynı vezinde iki mısra demek olan “beyt”; aynı zamanda “mesken, ev” anlamındadır.)
Tevriye: Birden çok gerçek mânâsı olan bir sözü herkesçe bilinen (yakın )anlamında değil de uzak olanda kullanma sanatı.
|