Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     939 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Göktaşı
Mustafa Kadir Atasoy

  Sayı: 105 -

I

Gökyüzü Market’in sahibi Hasan Hüseyin o gün erkenden sebze meyve haline gitmiş ve alışveriş yapmaya girişmişti. O kırmızı - yeşil meyveyi de Eye Dayı’nın yerinde gördü. “Bu ne ki” diye sordu. Eye Dayı “bunun adı mango, tropikal bir meyvedir” diye cevapladı. “Üç tane de bundan ver hele” dedi ve aldığı sebze ve meyveleri küçük kamyonetine yükledi.

9 Kasım sabahı kamyonetini biraz da telâşla sürüyordu. Ne olduysa bir anda oldu. Viraja sert giren Suzuki’den kırmızı, yeşil küçük bir nesne yola savruldu. Bu çok uzaklardan gelmiş bir mangoydu. Elipsoit şeklindeki meyve bir iki zıpladı. Ahmet onun düşüşünü fark etmemişti bile…

İki gün önce aralarında binlerce kilometre bulunan adam ile mango tekrar uzaklaşmaya başlamıştılar. Meyve âdetâ tur otobüsünden inen yabancı bir turist gibi antik kente sapan yolun kenarında durdu. Buradan turist otobüsleri de geçiyordu ama çok uzaklardan gelmiş olsa da bir meyvenin otobüse binecek hali yoktu. Evi çok uzakta olmayan bir tür yer sincabı olan Toros gelengisinin -nam-ı diğer geleyi- burnunu kaldırıp havadaki değişik kokuyu fark etmesi de tam bu sırada gerçekleşti. Baba gelengi tedirgin hareketlerle etrafı kolaçan ettikten sonra mangoyu tutup yuvasına doğru yuvarlamaya başladı. Yavru gelengiler de aldıkları keskin kokudan iyi bir yiyeceğin yaklaştığını fark etmiştiler. Bir mango meyvesini ilk kez görüp de mutlu olmayacak bir gelengi ailesi yoktur. Velhasıl o öğle yemeğinde bizim mangoyu afiyetle yemiştiler.

II

İki yüz yıl önce insanlar gökyüzünün altında yaşıyordular. Çünkü bütün bu aygıtlar, sokak lambaları, şehir ışıkları yoktu. O zamanlarda gökyüzü ışıl ışıl tepelerinde duruyor, yıldızlar her gece onları selâmlıyordu. Ayrıca gökyüzünü seyredebiliyorlardı. Teknoloji geliştikçe şehir ışıkları yıldızları bastırdı. Küçük bir grup dışında insanlar göğe bakmayı terk ettiler. Tabi bu tarihteki en talihsiz şeylerden biriydi.

Hasan Hüseyin kalan mangoları kendi yemişti. Saat sekizde marketini kapatmış Eğirdir’deki evinin yolunu tutmuştu. O şanslı biriydi. Gökyüzünü uzun uzun seyretmekten hoşlanırdı. Bugünlerde gökyüzündeki tuhaflığın farkındaydı. Bu tuhaflık her yıl aynı günlerde gerçekleşen bir durumdu.

Tempel-Tuttle kuyruklu yıldızının kalıntılarından oluşan Leonid meteor yağmuru 33 yılda bir maksimum sayıya ulaşır. Dün onlarca yıldız kayması yani göktaşı görmüştü. Bu gece de adaçayını yudumlarken göğe baktı. İşte bir tane, bir tane daha... Bu çok parlak, çok yakındı... Aman Allahım, büyük bir gürültüyle bahçeye düştü.

İlk şoku atlattıktan sonra bahçedeki çukura yaklaştı. El fenerini doğrulttu. Karşısında futbol topu büyüklüğünde bir kaya duruyordu. Hemen eve döndü ve fotoğraf makinesini buldu. Tekrar bahçeye çıktı, önce fotoğraflarını çekti, sonra da çukurdan çıkarıp eve götürdü. Daha önce milyonlarca kilometre uzakta bulunan bu nesne şimdi ona ait küçük mutfak masasının üzerindeydi.

 


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Göktaşı... - Sayı 105
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Hislerin hissizleştiği noktada, onlarda kalan aklın varlığını sürdürebilmek için o noktaya varışın yaratıcısını bile inkâr edebilecek kadar “bencil”leşmesine kılıflar uydurarak (bunu) üstünlükmüş gibi gösterenleri iyi tanımak gerekir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15275026
 Bugün : 5113
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647257
 Bugün : 694
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim