Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3039 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

GÖRELİM MEVLÂ NEYLER!
Bedran Yoldaş

  Sayı: 44 - Nisan / Haziran 2004

Başörtüsü yasağı bir süredir Türkiye kamuoyunu üzüyor. Nedir, nereden çıkmıştır bu? Bu bazılarının deyimiyle “sorun” inanan bacıların okudukları okullarda başlarını kapatmaları ile birlikte, bazı kesimlerin bundan rahatsız olmalarıyla başladı. Hukukun üstünlüğün inanılan bir dönem ve devlette, gayri hukukî –gün gibi aşikâr- davranışlarla, başörtülü öğrencilere zulüm yapılmakta. Her geçen gün mağdurların sayısı artmakta. Kanunlarda başörtüsü ile ilgili yasak olmamasına rağmen, hukuk dışı bir uygulama ile başörtülü kızlar polis marifeti ile sınavlardan alınmamakta. Keyfi uygulama ile inanç gereği örtünme suç olarak gösterilmekte. Çeşitli kesimlerden farklı seslerde yükselmekte. Kimisi fetva dizmekte, kimisi de içi kan ağlamasına rağmen uygulamayı desteklemekte kimisi de…

Sırf “tesettürlü” oldukları için, Anayasanın teminatı altında bulunan “eğitim ve öğretim hakları” ellerinden alınan başörtülü genç kızlar her geçen daha da mağdur edilmektedir.

Aslında işin temelinde “iman” yatmakta. İman eden öğrenciler inançları gereği örtünmeyi bir “farz” olarak görmekte ve bundan asla vazgeçmek, taviz vermek istemektedirler. Diğer tarafta bu inançları gereği örtünmelerini sembol olarak görmek isteyenler…

Bütün bunlar olurken Edirne İdari Mahkemesinden 4.6.98 tarihinde “ŞAMAR” gibi bir karar çıktı. Türk milleti adına verdikleri kararla, devletin başörtülü öğrencilerin haklarını korumakla görevli olduğunu da hatırlatan Edirne İdare Mahkemesi’nin yargıçları, Başkan Ali Kazan ve üyeler Abdurrahman Beşer ile Gülten Kaya Hatipoğlu, başörtülü öğrenciler için zulüm derecesine varan uygulamaları “hukuka aykırı” buldu. Edirne İdare Mahkemesi, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 30.12.1980 tarih ve 77 sayılı fetvasına dayanarak verdiği kararda “her şeyden önce laiklik, özünde herkesin düşünce ve inancına, bu düşünce ve inancının gereği olan davranış, yaşam biçimine saygıyı gerektirir.! dedi. Ancak ne var ki egemen güçler bu kararı görmezlikten geldiler ve bildiklerini okumaya devam ettiler.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun 30.12.1980 tarih ve 77 sayılı kararıyla dini inanca göre uyulması zorunlu olan başörtüsünün başka hiçbir amaçla özdeşleştirilmeksizin doğru olmadığını, doğrudan doğruya kişinin inancının bir gereği ve sonucu olduğunu ifade etti. Değişik gerekçelerle yasaklanmasını, inanç özgürlüğünü zedelediği belirtildi, inancın ve uygulamanın hor görülmesinin, çağdışı olarak nitelendirilmesinin, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kişinin kınanması anlamı taşıdığı anlatıldı.

Üniversitede okuyan kızlarla başlayan yasaklama ve tecrit, çalışma alanına sıçrayarak genişledi. “Kamusal alan” tartışmaları ile genişleyen yasaklamanın çizdiği çerçeve her geçen gün genişleyecek gibi görülüyor. Yargıtay’da alınan karar neticesinde yargılanan sanık durumundaki bayan örtülü olduğu için mahkeme salonundan çıkarılması olayını onaması anlamına gelen basın açıklaması, yargı sürecinde yaşanan hukuksuzluğu da gözler önüne sermekte…

Yasaklama süreci bu şekilde genişlerken, başörtüsüne özgürlük veya çözüm sloganı ile seçim meydanlarında boy gösteren MHM sorunu mecliste başörtüsünü açarak çözme girişiminde bulununca büyük bir kitlenin şamarıyla kendini barajın altında buldu. AKP’nin bu yönde atacağı adımlarda geleceğini tayin etmekte büyük rol alacaktır.

Görelim Mevlâ neyler neylerse güzel eyler.

Selâm ve dua ile…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Nice sahipsiz yüzler görd... - Sayı 120
Elinde taş küçük çocuğun... - Sayı 119
Sallandı yer ve gök... - Sayı 118
Hu Demeye Geldik... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15190960
 Bugün : 2002
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 642430
 Bugün : 158
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 122
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim