Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2387 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

HANGİ ÇAĞDA YAŞIYORUZ
Olgun Albayrak

  Sayı: 65 - Temmuz / Eylül 2010

Günümüzde yaşayıp da, "Hangi çağda yaşıyorsun?" gibisinden bazen sitem, bazen tahkir, bazense tehdit içeren sözleri duymayan yoktur herhalde... Gerek evrensel, gerek toplumsal ölçekte ve gerekse daha küçük cemiyetlerde bu mealdeki sözlerle bir toplum, içindeki bazı unsurları rahatlıkla çağ dışı ilân edebilmektedir. Bunun mânâsı şu değil midir: "İnsan kardeşim, sen ruhun ve bedeninle bu dünyaya (zamana) ayak uyduramıyorsun. Bu benim hayat ve kafa konforumu rahatsız ediyor, hattâ tehdit bile ediyor."

Bu mânâda, her toplumda kendini çağın çocuğu, lâyığı ve sözcüsü ilân edenler var diyebiliriz.

Bir kesimi çağın gerisine iten durumlarsa ya inançla ya da töreyle ilgili görünüyor.

Bu mefhumların zihnî ya da fizikî görüntüsüne, anlayışına karşı çağ da kendi zihniyetini tutarlı gösteriyor. Mesela zina, alkol, kumar, müstehcenlik, hırs gibi toplumu aklî, bedenî ve ruhî yönden çökerten en yıkıcı eylemler, bugün pekâlâ asrî, normal, hattâ medeniyet timsali davranışlar olarak telakki edilebiliyor...

Yalnız şu unutulmamalıdır ki, bu sözde asrîlik nişaneleri binlerce yıl önce de yine o çağın lâyıklarınca normal kabul edilen durumlar ve anlayışlar değil miydi? Arap cahiliyesinde içki, kumar ve zina had safhada olduğundan, kızlarını meze yapmak istemeyen babalar diri diri toprağa gömmemişler miydi? O dönem Mekke önde gelenlerine sorulsa, bu alışkanlıklar pekâlâ normal işler değil miydi? İsyan bayrağını ilk çeken kimdi? Tabiî ki dinimizin banisi Peygamberimizdi.

Eski Roma'da kadına insan gözüyle bile bakılmadığı ve kadınların bir meta gibi alınıp satıldığı bilinmektedir.

O gün, kızını toprağa gömen cevval cahiliye Arap'ından adalet timsali, ahlâk abidesi ve gözyaşı dökebilen Hz.Ömer'i çıkaran bir saf zihniyet, bugün rahatlıkla çağ dışı ilân edilebiliyor da ilmi, irfanı, kişiliği ve hayat tecrübesi yönüyle onun topuklarına bile erişemeyecek olan pırıltılı bir dünyanın gafil topluluklarının sürü psikolojisiyle sürdürülen hayatı, "modernlik" mührüyle zihinlerde yer edinebiliyor.

Zaman ve teknoloji; kıyafetleri, şehirleri, yaşayış biçimlerini değiştirse de insanın insanî özelliklerini değiştiremiyor. Yüz yıl sonra uzay araçlarıyla ve o günün ileri teknolojisiyle bile yaşasak içindeki insanı evcilleştiremedikten sonra ne kadar asrîlik nutukları atılırsa atılsın, en çok kandırılanlar, yine vicdanlar ve akılsızlar olacaktır. Çünkü hırs, tamah, kıskançlık, çekememezlik, kem bakış, kötü niyet, suizan, ahlaksızlık gibi hasletler baki kalacaktır. Önemli olan, işte bunları her devir ve çağda törpüleyebilecek bir anlayışa, yani hakiki asriliğe sıkı sıkıya bağlanmaktır; madde ve cismaniliğe değil...

İnanmayanlar, tarihin istatistiğini tutabilirler isterlerse...


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Virüszede... - Sayı 109
Türkü... - Sayı 107
Hoşgör bizi... - Sayı 106
Münacaat... - Sayı 105
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


“Yeni Dünya Düzeni” diye bir şey attılar ortaya… Ondan sonra ne ses çıktı, ne soluk… “Yeni Dünya Düzeni” dedikleri, boşluğun sessizliğini dinlemek gibi bir şey mi acaba?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592382
 Bugün : 2923
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630989
 Bugün : 635
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim