Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2102 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Ölürse tenler ölür
Neşe Tekin

  Sayı: 72 - Nisan / Haziran 2012

Şimdi ne sözü tükenebilir ne de anlatacakları, aktaracakları yüreğini yaralayabilirdi.

Onun konuşması, içindekileri paylaşması elbet yalnızca sözcüklerle olmayacaktı.

Dönecek, döne döne yanacak, yandıkça, kavruldukça, bedenindekileri kaybettikçe daha bir kendisiyle, O'nunla bütünleşmiş olacaktı.

Dönmek aslında durmak demekti. Durmak…

Zamanı, maddeyi, dünyanın işlerini, ahir zaman düşlerini… Hepsini durdurmaktı. Durmak, kendini bu döngüde bulmaktı. Onun için bedenini dünyadan arındırmak, kendisiyle yeniden buluşmaktı. Dönmek; kıbleye, Kâbe'ye, O'na, kendine dönmekti.

Beyazlar içindeki bedeni, herkesten daha yakındı sanki kefene. Kefen onun için korkulu bir rüya değil, kendini gerçekten bildiğinden beri, yana yana beklediği anın gelmesi demekti. O an geldiğinde mutluluğunu saklamayacak, dudaklarından son kez dökülen dualarıyla Yaradan'a kavuşacaktı…

Allah aşkı onun için elbet her bir şeyden önce gelirdi. Ona göre, aşk denildiğinde yalnızca tek bir aşk vardı ki; bu da Yaradan'a duyulan aşktı. O, işte bu aşkı ikiye ayırıyordu. Önemli olan, yaratıcıya maddi bir bağla mı, yoksa manevi bir bağla mı bağlı olunduğuydu. Yalnızca sevap kazanmak, cennette bir yere sahip olmak için duyulan saygı ve aşk mı, yoksa yalnızca “O” olduğu için duyulan aşk mı olduğu mühimdi…

İşte bu düşünceleri gibi, yalnızca ondan geriye kalan birkaç beyit, varlığını bu dünyaya anlatan kanıtlar olacaktı.

Neyin sesiyle buluştuğunda kulağı, eli, yüzü ve tüm uzuvları ılık ılık terler boşanırdı sırtından. Sanki yalnız onun için okunan ezanın sesi ise şatafatlı bir eğlenceye yahut bir şenliğe, düğüne bir davetiye mahiyetindeydi sanki. Şırıl şırıl akan saf suyla buluşurken vücudu, yüzü daha bir aydınlanır, gülümsemesi yüzüne daha bir yayılırdı.

“Allahu ekber” deyip tekbir aldı.Namaz O'nunla konuşmaksa; bu “Dünya'nın tüm işlerini elimin tersiyle itip sana döndüm” demekti. Elinin tersiyle maddi âlemdeki tüm işleri bir yana bırakıp kendini ibadete verdi.

Namazına devam ederken, kaldığı yere eli silahlı üç adam girdi. Biri bağırdı:

“Senden geriye ne kalacak be sofu?”

Fısıltı;

“Semi allahu lime'n hamideh”

Bir çığlık;

“Senin ömrün ne kadar sûfi?”

“Allahu ekber.”

Kahkahalar…

“Allah u ekber.”

Secde…

Sonrası yine kahkahalar ve silah sesi…

İlk değil bu cinayet, kim bilir belki son da değil…

Cinayet yalnızca silahla bir adamı öldürmek midir?

Yoksa asıl cinayet insanları “dinci” diye ayrı bir kefeye koyup ibadetlerine, inançlarına müdahale etmek mi?

Bir insanın namaz kıldığını kendi ailesinden bile saklamak zorunda kalması değil midir asıl cinayet?

Eğer sûfiyi merak ettiyseniz; şunu unuttunuz demektir:

“Ölürse tenler ölür,

Canlar ölesi değil.”

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Ölürse tenler ölür... - Sayı 72
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Emanet gazete isteyen, “bakabilir miyim?” diyor; “okuyabilir miyim” değil… Demek okunması gereken gazeteler, bakılır duruma düşmüş; yani albüm olmuş… Hem de (görmeyen gözlere yazıklar olsun) “fuhş albümü”…
Ortada bir basın olmadığına göre, neyin krizinden söz ediyorlar?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15721764
 Bugün : 4894
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656542
 Bugün : 455
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim