Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2037 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Ölürse tenler ölür
Neşe Tekin

  Sayı: 72 - Nisan / Haziran 2012

Şimdi ne sözü tükenebilir ne de anlatacakları, aktaracakları yüreğini yaralayabilirdi.

Onun konuşması, içindekileri paylaşması elbet yalnızca sözcüklerle olmayacaktı.

Dönecek, döne döne yanacak, yandıkça, kavruldukça, bedenindekileri kaybettikçe daha bir kendisiyle, O'nunla bütünleşmiş olacaktı.

Dönmek aslında durmak demekti. Durmak…

Zamanı, maddeyi, dünyanın işlerini, ahir zaman düşlerini… Hepsini durdurmaktı. Durmak, kendini bu döngüde bulmaktı. Onun için bedenini dünyadan arındırmak, kendisiyle yeniden buluşmaktı. Dönmek; kıbleye, Kâbe'ye, O'na, kendine dönmekti.

Beyazlar içindeki bedeni, herkesten daha yakındı sanki kefene. Kefen onun için korkulu bir rüya değil, kendini gerçekten bildiğinden beri, yana yana beklediği anın gelmesi demekti. O an geldiğinde mutluluğunu saklamayacak, dudaklarından son kez dökülen dualarıyla Yaradan'a kavuşacaktı…

Allah aşkı onun için elbet her bir şeyden önce gelirdi. Ona göre, aşk denildiğinde yalnızca tek bir aşk vardı ki; bu da Yaradan'a duyulan aşktı. O, işte bu aşkı ikiye ayırıyordu. Önemli olan, yaratıcıya maddi bir bağla mı, yoksa manevi bir bağla mı bağlı olunduğuydu. Yalnızca sevap kazanmak, cennette bir yere sahip olmak için duyulan saygı ve aşk mı, yoksa yalnızca “O” olduğu için duyulan aşk mı olduğu mühimdi…

İşte bu düşünceleri gibi, yalnızca ondan geriye kalan birkaç beyit, varlığını bu dünyaya anlatan kanıtlar olacaktı.

Neyin sesiyle buluştuğunda kulağı, eli, yüzü ve tüm uzuvları ılık ılık terler boşanırdı sırtından. Sanki yalnız onun için okunan ezanın sesi ise şatafatlı bir eğlenceye yahut bir şenliğe, düğüne bir davetiye mahiyetindeydi sanki. Şırıl şırıl akan saf suyla buluşurken vücudu, yüzü daha bir aydınlanır, gülümsemesi yüzüne daha bir yayılırdı.

“Allahu ekber” deyip tekbir aldı.Namaz O'nunla konuşmaksa; bu “Dünya'nın tüm işlerini elimin tersiyle itip sana döndüm” demekti. Elinin tersiyle maddi âlemdeki tüm işleri bir yana bırakıp kendini ibadete verdi.

Namazına devam ederken, kaldığı yere eli silahlı üç adam girdi. Biri bağırdı:

“Senden geriye ne kalacak be sofu?”

Fısıltı;

“Semi allahu lime'n hamideh”

Bir çığlık;

“Senin ömrün ne kadar sûfi?”

“Allahu ekber.”

Kahkahalar…

“Allah u ekber.”

Secde…

Sonrası yine kahkahalar ve silah sesi…

İlk değil bu cinayet, kim bilir belki son da değil…

Cinayet yalnızca silahla bir adamı öldürmek midir?

Yoksa asıl cinayet insanları “dinci” diye ayrı bir kefeye koyup ibadetlerine, inançlarına müdahale etmek mi?

Bir insanın namaz kıldığını kendi ailesinden bile saklamak zorunda kalması değil midir asıl cinayet?

Eğer sûfiyi merak ettiyseniz; şunu unuttunuz demektir:

“Ölürse tenler ölür,

Canlar ölesi değil.”

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Ölürse tenler ölür... - Sayı 72
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Bayramlar da insan ilişkilerinin koparılması için bir vesile haline getirildi. Yakında bayramlar da “bayram tatili”ne çıkarsa hiç şaşmayın!...
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592944
 Bugün : 3485
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631068
 Bugün : 714
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim