Zaman bize şiirlerini okudukça Hasan Ildız Sayı:
74 - Ekim / Aralık 2012
Yaz denince kurak ve sıcak,
Kış denince, Erzurumlar kuşanarak
Varılan bir dağdır bizim acımız.
Bizse aşk biliriz onu,
Sevinir gurbetlere düşeriz
Zaman bize şiirlerini okudukça.
Zaman bize şiirlerini okudukça
Patlar rahmi dünyanın,
Çatlar kemiklerimiz aşkın adıyla
Ve bir sürüngen
Akıp geçer içimizi boydan boya.
Aşklar bilmez bunu,
Yollar ve ışıklar bilmez.
Her gözü bir korkusavar
Her gözü büyümüş radarlar kadar
O kumral, o siyah saçlı mağrur çocuklar
Sırf ergence öpsün diye yaşamak
Biraz da ceplerine izmarit koyar.
Böylece hayat ilk defa keyiflenir
Çıkarır metresini yatağının altından
O bilindik adreslere,
Bilinmedik yollardan yürüyerek
Kendince aşk adına efsaneler edinir.
Yokluğun yamacını tırmanan çocuk
Hiçbir kursa gitmese de önceden.
Dönüp de asla geriye bakmaz
Yukarı doğru tırmanırken.
Tuzlu bir serinliği öpüşür kızlar
Varsıllık sularına kulaç atarken.
Oysa her an, her birinin;
Binlerce kez gelip geçer
Binlerce kez dalış yapar birileri,
İçlerinin teknesinden.
Yaz denince kan ve tuzdan
Kış denince, buzdan patikalar yontarak
Varılan bir dağdır bizim acımız.
Bu yüzden,
Suya değdirsek de yanar dilimiz
Yanar etimiz yağ ve kurum dağıtarak
Uzaklarda bir şehir,
Hâlâ o bildik fahişedir
Öper, okşar ve sevişir…
Derken aşk ayrılır içimizden.
|