Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2570 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Muhabbet
Ömer Salih Şipleme

  Sayı: 75 - Ocak / Mart 2013

Gönül ne kahve ister, ne kahvehane;

Gönül sohbet ister, kahve bahane.

Büyük devayı sezmek olayında 'aşk' da devreye giriyor sanırım, gerçi 'aşk'ı anlatmadın henüz ama acı çekmeden devayı bulamazsın.

Aşk?

Bu soruyu önce sen yanıtla o zaman sonra ben, ne dersin?

Topu bana attın, olmadı şimdi… Aşk üzerinde çok kafa patlatmışsın belli. O kadar çok patlatmışsın ki tek kelime söylemek bile güç geliyor artık.

Evet, doğru bildin.

O bir kelimeyi söyleyiversen ben büyük bir yükten kurtulmuş olacağım.

Şu söylenebilir mi aşk için: “Hiç”in yahut “yok”un “hep”e yahut “var”a ulaşma çabasıdır. Ya da ulaşmak için gittiği yoldur.

Ya da aksi midir acaba? Varlıktan hiçliğe gidişi… Sanki senin tanıda bir terslik var, “hiç” olan “hep”tir “var” olan “hep” olmaz ki. Varlığın faniliği malûmdur. Varlık ortadan kalktığında işte asıl hiçlik yani heplik yani daimilik başlar. Vardan hiçe ulaşma çabası… Vaz geçme çabası…

Hiçlik makamı… Hiç nedir? “Var” olan bizler aslında “yok”sak ve var olan tekse, aynı şekilde “hep” olan bizler aslında “hiç”sek ve hep olan tekse ve yavaştan “hiç” olduğumuzu yani “yok” olduğumuzu anlamaya başlayınca aşk başlıyor gibime geliyor.

Bak bu doğru. Hiç olduğumuzu anlamaya başladığımızda aşk başlar ve hiçleşme sürecidir belki de… Sürekli yıpranan aşınan ve yok olan bir ruh gibi…

Kendinden vazgeçmek, vardan vazgeçmek kendinin dışında yaşayarak her şeyden caymak…

Bedeni ruha teslim edip belki de maddeden geçip manen yaşamaya çalışma çabası…

Öyle bir şey işte… Daha pek çok tanım, pek çok öykü, pek çok şiir, pek çok kelâm… Bitmez ki, aşk bu; ayın, şın, kaf. Kolay mı?

Değil elbet. Maddeden vazgeçme çabası… Kastettiğin beşerdi sanırım. Dünyevî şeylerden…

Evet evet, elbette. Ama bazen diyorum ki her şey aşk ile var. İçtiğimiz çay, gördüğümüz masa, yediğimiz yemek… Her şey ama her şey… Ve aşkı ulvî merciden aşağıya çekenin de bu olabileceğini düşünüyorum. Sıradanlaşmasına herkeste var olabileceği düşüncesine iten şey. Bu söylediklerimi inandığım için değil de hani “acaba mı?” acaba dediğim zamanlar oluyor.

Belki de bilemiyorum. Madde bahsi çok önemli sanırım. Aşk üzerine çok kafa patlattım, daha önce sana da söylediğim gibi o kadar çok düşündüm ki artık aşk üzerine söylenecek bir kelime bulamıyorum. Salih Mirzabeyoğlu'nun şu sözüne fena tosladım bu mevzuda, hani böyle dank eden cümleler vardır ya öyle işte, takılıp kaldım ve son durağım sanırım:

“Madde yoğunlaştırılmış fikirdir.”

(Kundak; Yıl:1, Sayı:10, Aralık 2012)

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Muhabbet... - Sayı 75
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Kalem, İlahi Kelam’ın yazılmasına ve yayılmasına, yani insanın iki dünyasının da saadetle olmasına vasıta oluyor.
Kalem, insanın iki dünyasını da mahveden bâtıl fikirlerin yazılmasına ve yayılmasına alet edilebiliyor…
Kalemle kazığın şekil olarak birbirine benzemesini bir inceliğe işaret olarak göremez misiniz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
Annelerin zaferi
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15750630
 Bugün : 5089
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 657298
 Bugün : 56
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 62
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim