Kalede bir bayrak vardı Mahir Adıbeş Sayı:
81 - Temmuz / Eylül 2014
-Göktürk Mehmet Oytun’a-
Bir bayrak vardı surunda kalenin
Dalgalanırdı esen gecelerin ardından
O zaman daha ben çok küçüktüm
Ona tâ uzaklardan el sallardım
Ayına sevdalıydım
Gönlümün gururuydun
Sen gecelerimin nuruydun
Öz yavrundu sıcağında sinesi terlemiş
Babamındı henüz ben doğmadan
Kop Dağı’nda şehit haberi gelmiş
Bir bayramda Gazi dedem anlattı
Düşündüm Ya Rab o günler ne günlermiş
Ateşle imtihan
Gönülleri yaktın
“Ulaşam” dedim çok çok ıraktın
Bir at binip ahırdan heybesini alıp terkine
Gadam gidiş o gidiş bir daha haber gelmemiş geriye
Yer çatlamış gök yarılmış dağlar yıkılmış
Ama o surdaki bayrak inmemiş yere
Dalgalan
Bu gökler senin
Dalgalan sensin benim emelim
Bir bayrak dalgalanıyordu surunda kalenin
Bacıma dedim “İşte bu senin gelinliğin”
İlmek ilmek tel tel hürriyet işlenmiş
İliği ay
Yıldızı düğme
Sığmıyorsun gönüllere
Kına yakmış yiğitler düğün yapıldığı gece
Söz verdik “Bayrak inmez baş düşmeyince”
Sürmeli gelinler sevindi analar el salladı
Anam alnımdan öpüp fısıldayınca inceden ince
Gülümsedim “Yine ne var ana” deyince
“Hani surda bir bayrak dalgalanıyordu ya” dedi
“İşte o babanın kefeni bundan sonra
Gündüz sen bekleyeceksin şehitler gece”
Karanlık
Kar yağıyordu
Bilmem ki anam o gece neden ağlıyordu
Oturdum bir taşın üstüne baktım surlara
Sallanan bir el değil bin el uzandı bana
Açtım heybeyi saçtım ortaya
Kızıma hilâlden bir taç oğluma yıldız taktım
Onlar babamdan emanetti
Ayı-yıldızı onlara bıraktım
Yol senin
Yordam senin
Gezindiğin vatan senin
Yattığın toprak sarıldığın bayrak senin
|