SINAV Ahmet Yalçınkaya Sayı:
93 - Temmuz / Eylül 2017
gökyüzü duman olur kardeşim, ateş olur
nefesler kurşun
temmuzun onbeşinde bu tutsak gecede
yanık yürekli dağlar, yüz yıllık rüyalar,
ve duru aşklar vurulur
meydana çıktığında can elbiseni soyunup
iblisin ağır hançeri sırtındadır ve acısı
ihanetin yuttuğu emeklerin,
aşikâr olmuştur bir yandan çınarın doğum sancısı
tüm doğumların şafağı senden sorulur
köprü başında, sokakta, ümmetin karşısında
kahpenin her çeşidi bulunur yüzlerde uygun maske
dem zor demdir devir çok çetin devir
hüzne çalar saatler kısılır sulhun sesi
bu kara ve tasmalı bulut nedir
kibirli bir hain sürü kuşatır adaleti
özgürlüğe binbir tuzak kurulur
salâlarla bilenir dağıtırsın orduları
eğilmezsin, bükülmezsin ve rengiyle al sancağın
marifet burcunda içersin özlediğin şerbeti
öpülesi toprağına düşerken vatanın onbeşinde
kırgın gönlün kanatlanır, öfken durulur
|