Sıhhat ve güzellik Necip Fazıl Kısakürek Sayı:
103 -
Ruhun tecelli zemini olarak maddenin ehemmiyeti azîm bir değer belirttiği için, daima bu ölçünün ışığı altında madde sahasına verilecek emek bakımından, İslâm İnkılâbı, insanî sıhhat ve güzellik cehd ve tedbirlerini başa almaktadır.
Müşahhas plânda işaret ve alâmetine malik bulunmaksızın hiçbir mücerredi kavrayamayacağımıza göre, esasların esası ruhumuzun sağlamlık, gerçeklik ve güzelliğine en canlı misal, maddemiz olacaktır. Bu ölçüyle, ruhumuz adına maddemize cilâ üstüne cilâ çekmek ve revnak üstüne revnak püskürtmekle mükellef olacağız.
Dâvamızın dünya çapında sirayet ve intişarını sağlamak için, insanları en hayırlı yoldan telkin altına alan madde kıymetini hiçbir ân unutmayacağız ve bu hamleyi, hem şahsî bir kıymet ve liyakat ölçüsü, hem de bizden olmayanları büyülemekte başlıca saik ve âlet olarak besleyeceğiz.
İslâm İnkılâbının başlıca hedeflerinden biri olan sıhhat ve güzellik cehd ve tedbiri, ruh pırlantamızın mahfazasını örgüleştirmekten ve onu öbürüne lâyık kılmaktan başka birşey olmayacaktır. Dünyada maddî ve manevî hiçbir elmas mahfazası gösterilemez ki, çerden ve çöpten olsun ve çerçevelediği müstesna kıymetin ilk habercisi ve işaretçisi mevkiinde bulunmasın... Hâlbuki biz, pırlantaların pırlantasını, asırlar boyunca, içi saman ve gübre dolu bir kese içinde gezdirmişiz ve bundan hiçbir gocunma, liyakatsizlik hissi duymamışız.
Bir metre seksen santim boyunda, dinç, güzel, dik, vakur görünüşte, seyircisini tılsımlayan, açık alınlı, derin ve ateş bakışlı, nur yüzlü, her türlü illet ve marazdan salim, fevkalâde temiz ve sade giyinmiş, 35-40 yaşlarında kâmil bir insan tipi düşününüz. Bu tipin yanına da, kendi muhteşem ihtiyarlık nüshasıyla harikulâde sevimli çocukluk nüshasını ilâve ediniz; ve üçünü de el ele verdiriniz. İşte İslâm inkılâbının rüyasını gördüğü sıhhat ve güzellik tablosunun müşahhas ifade unsurları bunlardır. Ve bu vasıfları iktibasa doğru nesil nesil çalışma ve maya tutturmanın bellibaşlı ilmî metodları vardır.
Her dâvanın olduğu gibi tek hadîsiyle bütün kâinatı ihata etmiş bulunan Peygamberler Peygamberinin, güzel yüzler ve ifadeleri medh buyuran ve Allah'ın da güzelleri sevdiğini anlatan fermanları, bu bahsin ruh ve merkez dayanağını belirtir.
Güzelleştirme dâvamızın, izdivaç müessesesini kuşatıcı ve çocuklarla gençleri yetiştirici şekilde ve din ölçüleri içinde gerek kanunî tedbir ve gerek şahsî telkin yoluyle insanları mütemadi bir ıstıfaya tâbi tutan bütün bir plânı olacaktır. Yalnız bu plân, müstakil olarak, koskoca bir dünya görüşü değerindedir.
Sağlamlaştırma dâvamızın da, kaydetmiştik ki, on haneli köylerden bir milyon haneli şehirlere ve küçücük seyyar sıhhat istasyonlarından (Metropolis) manzaralı koskoca hastane şehirlerine kadar bütün bir memleket manzumesi çapında ve en ileri bilgi verimlerine göre muazzam bir şebekesi kurulacaktır. Sadece bu şebeke, müstakil olarak, koskoca bir devlet değerindedir.
İslâm inkılâbının sıhhat ve güzellik bahsindeki fikir ve iş plânı, en başta ruhları imâr dâvasının ruha yataklık edici en haysiyetli madde olan insan uzviyetini imâr şeklinde tezahür etmiş bir şubesidir; ve bu şubenin kadrolaştırdığı cehd ve tedbirler manzumesi, topyekûn insanlığa en yeni ufuklardan birini açmaya namzettir. (İdeolocya Örgüsü, 10. Basım)
|