Oralardan haberler Ahmet Değirmenci Sayı:
104 -
Sayın Ergun GÖZE Beyefendinin şahsında, tüm Doğu Türkistanlılara ve Doğu Türkistan aşkı ile yananlara armağan olsun
Orada, bir vatan var uzaklarda;
Gecesi işkence, gündüzü zulüm...
Öyle yaşamaktan yeğ gelir ölüm,
Orada, bir vatan var uzaklarda.
Oradan bir ulak geldi delice;
“Yorgun düştü gönül, nerde yiğitler?
Kanımı içiyor kıpkızıl itler.”
Oradan, bir çığlık geldi delice.
Orada, feryatlar ayyuka çıktı;
“Dilim, törem gitti; yurdum gidiyor,
Nerde Âli Osman, ecel; gel diyor!”
Orada yiğitler, canından bıktı.
Orada bir ana, bir acı tattı,
Sanki, ciğerine bir ok saplandı,
Toprağa giden; bir yiğit aslandı.
Orada bir baba, bir acı tattı.
Orada bir bomba, yürekler yaktı.
Yere geçse dünya, böyle haykırmaz;
“Şal (1) kondu boynuma, kimseler kırmaz.”
Orada bir ağa(!), yürekler yaktı.
Orada, semâda yıldızlar ağlar.
Akacak yaş bitti, gözler kurudu.
Bedduaya bile sözler kurudu.
Orada körpecik, genç kızlar ağlar.
Orada Erenler, Hanlar… yatıyor,
İmam Buhariler, Türbesi yıkık.
Satuk Buğraların boynunu büktük;
Burada, büyükler (!) keyif çatıyor.
--------------
1-ŞAL: Komünist Çin hükümetinin Doğu Türkistan Türkünün üzerinde kullandığı bir tür işkence aleti. Ortasında, daire şeklinde ve boğazı sıkacak tarzda bir deliği olan dikdörtgen bir tahta. Boğazına şal geçirilen mahkûm, gece uzandığı zaman; vücudu şalın bir tarafında ve başı da diğer tarafında kalır. Bu suretle, bir tarafta sarkan başının ağırlığı ile sabaha kadar acılar içerisinde kıvranır ve birkaç gün içerisinde de acı bir şekilde can verir.
|