Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     801 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Tıbb-ı Nebevî
Vildan Poyraz Coşkun

  Sayı: 108 -

Peygamber Efendimizin hadis ve sünnetleri, insanca yaşamak için elimize verilmiş kıymetli bir kılavuz niteliğini taşımaktadır. Biz Müslümanlar Hz. Muhammed (sav)’ı Tabib-i Kulub olarak biliriz. Tabib-i kulub, ruhları kararmış insanlığa tekrar hayat veren, gönül aydınlığını ve ebedî kurtuluşu getiren demektir. Hayatın her alanını aydınlatma mahiyetinde olan bu hadislerin içerisinde, tıbbî hadisler dikkat çekmektedir. Şöyle ki; Hz. Peygamber (sav)’in asırlar öncesindeki tıbbî hadisleri, bugünün tıp bilimlerine ve bu alandaki gelişmelere uygunluğundan dolayı bir tıbbî hikmet hattâ tıbbî mucize olarak gösterilmektedir.

Muhaddisler tarafından çıkartılan altı hadis kitabı ( Kütub-i Sitte)’nin eserleri arasında Tıbb-ı Nebevî ismiyle başlı başına bir bölüm oluşturulmuş ve tıpla ilgili hadisler burada toplanmıştır. Daha sonra tek olarak yayımlanan ve yine tıbb-ı Nebevî adını taşıyan eserler yayınlanmıştır. İlk olarak Tıbb-ı Nebevî h.120. yılında yaşamış Abdülmelik b.Habib tarafından yazılmıştır. Cumhuriyet döneminde bu konuda -Mahmut Denizkuşları- tarafından bir doktora tezi hazırlanmıştır. Yakın zamanlara kadar İslâm ülkelerinde Tıbb-ı Nebevî kitapları da sağlık el kitapları olarak halen dolaşımdadır.

Sünnetlere bağlılık, hayatın her alanında yaşadığımız zorluklarda kurtarıcı aynı zamanda yol gösterici olabilmektedir. Bu yazımda, sağlıkla ilgili hadislere ve sünnetlere kısa da olsa değinmek istiyorum. Bir senedir tüm dünya insanını tehdit eden, günlük yaşamımızı zorlaştıran bir süreçle karşı karşıya kaldık bildiğiniz üzere. Bu konulara hâkim bilirkişiler bu günleri en az zararla atlatabilmemiz için, azami çaba sarf ettiklerine şahidiz. İletişimin her kanalını kullanarak bizleri bilgilendirmekte ve uyarılarda bulunmaktalar. Bu pandemi sürecinde can ve gelecek derdine düşen insanlık, bu bilirkişilerin bilgileri ışığında eksiklerini giderip yaşama tutunmaya çalışmakta. Oysaki Peygamber Efendimizin (sav) sünnetleriyle büyüyenler bilirler ki uzmanların sözleriyle sünnet ve hadisler birebir aynı. Birçok noktada verilen bilgiler, yeni olmayan ifadeler olmaktan öteye gidemedi ne yazık ki. Evet, bulaşıcı hastalıklara karşı korunma, olası bir salgında yapılması veyahut yapılmaması gerekenler, vücut, çevre temizliği, yiyecekler gibi birçok tavsiyeler bundan 1400 yıl önce Peygamberimiz (sav) tarafından yapılan tavsiyelerle birebir aynı. Hal böyle olunca da hadis ve sünnetlerin değeri tartışılmaz elbet.

“Temizlik imanın yarısıdır” (Müslim, Taharet, 1; Tirmizi, Davât 86; A. b. Hanbel Müsned 4/260, 5/342, 343, 344, 363, 370, 372; Darımı, vudu 2)

“Allah temizdir, temizi sever. Etrafınızı temizleyiniz” (Tirmizi, Edep 41) diyen Peygamber Efendimiz (sav) bizlere temizliğin yaşamımızdaki önemine dikkat çekmiştir.

“Bir yerde veba olduğunu işitirseniz, oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde veba vukua gelirse, oradan ayrılmayınız (karantina)” (Buharı, Tıb 30; Müslim, Selâm 92, 93, 94, 98, 100). Her dönem için geçerliliğini koruyan bundan önemli uyarı mı olur? Bunları söyleyen sadece bugünün bilirkişileri olmadığı apaçık ortadadır.

Diğer bir hadisi şeriflerinde Peygamberimiz ( s.a.v.) “Cüzzamlıdan aslandan kaçar gibi kaçınız” (Buharı, Merda 19; A. Bin Hanbel, Müsned 2/ 443)

Bir başka bulaşıcı hastalık noktasındaki hadisi şerif ise; “Cüzzamlıyla aranızda bir mızrak boyu mesafe olduğu halde konuşunuz” (Ramiz el- Ahadır 2/471) Hep uzmanlardan duyduğumuz sosyal mesafe uyarısı 1400 yıl öncesinde söylenenlerle yine birebir aynı.

Günümüzde diş sağlığı ile ilgili bilinçli yaklaşımlar ve oldukça etkili çalışmalar var. Birçok hastalığa davetiye çıkaran diş hastalıklarını önlemek, çocuklarımızı sağlıksız diş tehlikesinden korumak için küçük yaşlarda diş fırçalama alışkanlığı edindirmeye çalışıyoruz.

“Size ne oluyor ki dişleriniz sararmış olduğu halde yanıma geliyorsunuz. Misvak kullanınız” (A. b. Hanbel, Müsned 1/214) diyerek diş temizliğine dikkat çeken bir yol göstericimiz var bizim. Günümüzde yaygın olarak diş temizliğinde kullanılan diş macunları onlarca kimyasal bileşenlerden oluşmaktadır. İçeriğindeki florür maddesinin insan beynine, özellikle de çocuklara olan zararları tüketiciyi bilgilendirme mahiyetinde dillendirilmektedir. Kanserojen maddeler içeren plastik diş fırçaları ise başlı başına bir tehlike.

 

Bu noktada konuyu Peygamber Efendimizin en önemli sünnetlerinden biri olan misvak kullanımına getirmek istiyorum. Misvak; tamamen doğal özlerden oluşan, sadece ağızdaki zararlı mikroorganizmaları bloke eden, yararlı mikroorganizmalara müdahale etmeyen, diş çürümelerini engelleyen en iyi diş temizleyicisidir. Burada en ilginç olan, 1400 yıl öncesinde Nebiyyi’il Ümmî Efendimizin (sav) uyarı niteliğindeki bu tavsiyeleri vermiş olmasıdır.

Bir ifadesinde de “Cebrail Aleyhisselâm, misvak kullanmayı o kadar tavsiye etti ki misvakın farz olacağından korktum” diyerek, yapılması gereken diş temizliğinin misvak kullanarak yapılmasına işaret etmiştir.

Peygamber Efendimizin günümüze kadar gelen sağlık noktasındaki hadislerinden biri de suyun oturarak içilmesiyle ilgili olanıdır. Basit, çok da dikkate alınmayan bu eylem, Efendimizin sünnetine uyulmadığında vücudumuza verdiği tahribatları yine uzmanlar bilgilendirme amaçlı dillendirmekteler.

“Hiçbiriniz ayakta su içmesin. Unutarak içen de kussun” (Müslim Eşribe 116) diyen Efendimiz, suyun nasıl tüketileceği ile ilgili tavsiyesini yaparken sert uyarısını da yapmıştır.

Su, bütün bir şekilde değil de aşamalı olarak mideye gönderildiğinde, vücudun suya ihtiyaç duyduğu her yere nüfuz etmesi sağlanmış olacaktır. Bu şekliyle içilen su, ayrıca içen kişinin susuzluğunu giderecek ve en önemlisi hazmı kolaylaştıracaktır. Nitekim nefes almadan içilen su, midede ani kramp ve kasılmalara da yol açabilmektedir.

“Suyu, çocuğun memeyi emmesi gibi için. Depodan doldurur gibi içmeyin. Ondan ciğer hastalıkları zuhur eder” (Buhârî, Eşribe 26)

“Üç nefeste içen kimse suya iyice kanar. Böylece susuzluğu teskin edilmiş olur” (Müslim, Tahâret, 65; Eşribe, 121)

Hiç şüphe yok ki O’nun hayatı bütün insanlığa armağan edilmiş güzel davranışlarla, örneklerle, nasihatlerle doludur.

Rehberdir elbet.

Bizim içindir.

Bilmemiz gerekenler gizli değildir.

Alenîdir.

“...Peygamber size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan kaçının ve Allah’tan korkun! Çünkü Allah’ın azabı şiddetlidir.” (Haşr Süresi, 7. Âyet)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gölge Etme Başka İhsan İs... - Sayı 114
Dünyanın entübe hali... - Sayı 109
Tıbb-ı Nebevî... - Sayı 108
Zor günler... - Sayı 107
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14592403
 Bugün : 2944
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630993
 Bugün : 639
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim