Çiğ idik piştik elhamdülillah Büşra Doğramacı Sayı:
110 -
 Bir Yunus vardır ki Yunustan içre, Yunustan öte, Yunusun içinde ama kendi içinde Yunusu dışlayan. Öyle bir Yunus vardır ki geçmişten gelip beni kucaklamış, yüzyıllar aşıp sana öğüt vermiş bize yol göstermiş Yunus. Şimdi düşünelim kaç tane Yunus tanıdık hakkaniyetle, kim Yunus okudu şimdiye dek yahut okudu ve anladı anlattıklarını tam mânâsıyla. Yozlaşmış dillerimiz mi mâni buna yoksa yozlaşmış yüreklerimiz mi? “Dünyayı kelimeler ve fikirler değiştirir.”Aslında aynı durum kalbimiz için de geçerlidir. Çünkü bir kelime bir fikri ve güzel bir fikir de bir kalbi iyileştirebilir. İşte tam da bu yüzden yozlaşma kavramı dilimiz ve yüreklerimiz için isabetli bir kelime halini alıyor. Oysa Yunus bize en güzelin örneğini vermişti sade bir dilin ve saf bir yüreğin sırrını açık etmişti. Yunus olmak çöllerin en büyüğünde okyanuslar dolusu su görmekti, kendini unutup kendinden geçip bir kum tanesinde aşkı bulabilmekti.
Benim o aşk bahrisi
Denizler hayran bana
Derya benim katremdir
Zerreler umman bana
Yürek liğme liğme eder dağlar da kendini, bir tek O yârdan geçit bulamaz kendine. Yunus miskin idi, ham idi, bir pişti, bin yandı, bir küllendi, bir candan oldu yüzün çevirmedi yardan. Yunus kalbe ‘Hû’ yu mühürledi. Seni çağırırım yalnız, gökyüzünde İsa ile Tur Dağında Musa ile elimde ki asa ile… Çünkü bize didâr gerek dünya gerekmez.
“Kûyunu görmekle dilde sâkin olmaz şevk-ı yâr
Kāni’ olmaz cennet-i Firdevs’e dîdâr isteyen”
“Sufîlere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni”
Yunus şiirleri ile içinde bulunduğu hali, yanmışlıklarını en açık haliyle anlatır ve en azından aşka meyledenleri de o yangının içine çeker. O yangın ki misk kokulu bahçelere giden yoldur. O yangın ki kalbin fani âlem için öldüğü yerdir. Şiirlerinde kendini sîgaya çekerken bir yandan bizlere düsturu öğretti. Velhasılkelâm Yunus içtedir. Ne kadar şiirlerinde, onunla ilgili yazılıp çizilenlerde arasak da öğrendik sansak da Yunus insanın sol derininde yer edinmiştir kendine. Her insanın içinde yanmayı bekleyen bir Yunus vardır. Aksakallı Pir Koca bilmese de, Molla Kasımlar fetva biçse de herkesin içinde bir Yunus vardır. O gaipten gelen sesin de dediği gibi; Onun şiirlerinin binini yeryüzünde insanlar, binini gökte melekler ve binini suda balıklar okusun istemiştir Allah.
“Miskin Yunus âşık olanda
Emre oldu asıl manâ da
Yerde, gökte ve sularda
Bin bir nida ile duyasın deyu”
Birçok badire atlattı Yunus ömrü hayatta nice seferden döndü nefse açılan kıyılarda. Ne varlığa sevindi ve yokluğa yerindi her dem aşkı ile avundu en sonunda umduk ki aşkına kavuştu.
“Taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda,
Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdülillah.”
|