Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     60 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Gülerek günah işleyen ağlayarak cehenneme girer!
Halis Arlıoğlu

  Sayı: 122 -

Bazı konular var ki üç beş sahifeyle ancak anlatılabilir. Ama ilim ve hikmet sahiplerinin iki cümlesi veya bir mısraı olayı çok açık, arîz (kapsamlı) ve amik (geniş) olarak açıklayabilir. Bunlardan birisi de Abbas’a (r.anh) izafe edilen, yazıdaki başlıktır. Buna fesâhat, belâgat veya kelâm-ı mûcez denir. Merhum Mehmet Akif’in şu ifadesi de onlardan birisidir: “Bütün dünya ve mâfihâ ayaktayken yatan, hey sıkılmaz, ağlamazsan bari gülmekten utan!”

Başsız kalan İslâm âlemindeki mağdur ve mazlum Müslümanlar iki asırdır kan ve gözyaşı dökmektedir. Başlıktaki bu söz büyük bir gerçeği ifade ediyor. Esefle belirtelim ki günümüzde gülerek hem de kahkahalarla gülerek günahlar işlenir hale gelinmiştir. Gülerek oruç yeniyor, gülerek namazlar terk ediliyor, gülerek dinî inançlar tezyif ediliyor, hiçe sayılıyor. Gülerek açıklık saçıklık, hayâsızlık teşhir ediliyor. Gülerek içkiler içiliyor, zinalar yapılıyor, kumarlar oynanıyor… Ayrıca gazetelerle, dergilerle, bildiri ve demeçlerle (öyle gazeteler ki bir Müslüman çarkçıbaşının (baş makinist) namaz kılmasını hazmedemeyen sabatayist ve dönme gazete, onu dinsizlere jurnal ediyor.) miting ve nutuklarla, radyo ve televizyonlarla bu kötülükler daha yaygın, daha zararlı bir hale getiriliyor. Sonunda da dinî hayat geriliyor, cemaat şuuru dumura uğruyor, mâbetler yetim, gönüller mahzun bir hale dönüyor…

Ama her şeyin üstünde yüce bir Kudret var. Ve o yüce varlık, bu gülerek işlenen mefsedetlerin, maddî mânevî kötülüklerin cezasını, dünyada ve âhirette muhakkak vereceğini beyan buyuruyor… Bu çılgın günah yayıcılarının cezalarını Mahkeme-i Kübra da çekeceklerini hepiniz ve hepimiz göreceğiz.

Nitekim Allahu Teâlâ, Nûr Sûresi Âyet 19’da meâlen şöyle buyuruyor: “Müslümanlar arasında ahlâksızlığın, ibadetsizliğin, fuhşun ve hayâsızlığın yaygın bir hale gelmesini isteyen ve yayanlar için, dünya ve âhirette çok şiddetli bir azabı ilâhî vardır.”

Hadis-i Şerif’te: “Mü’minin mü’mine duası müstecaptır.” buyruluyor. Müslüman olarak bizler, günahkârların, önce ıslahı için dua ederiz. Islahı mümkün olmazsa cezalarını temenni etmek, elbette hakkımızdır. Çünkü diğer mü’minlere kötülükte örnek olmalarını istemeyiz… Onların işlediği kötülüklerin pek çoğunu bugün cemiyet olarak çekmekteyiz. Nitekim insanlar, Allah (cc) için birbirine dua etmek şurada dursun, birbirlerinin gözünü oyup, canını almaya çalışıyorlar. Dinî hayatın sönüşü, kötülüklerin yaygın bir hale gelişi ve insanların boğazlaşması, hep içimizdeki kötülük yayıcılarının fesatlarının sonucudur. Gerçek Müslümanı elem ve kedere boğan, bu acı durum karşısında, üzüntü ve ızdıraptan uzak, kupkuru, kaskatı, ruhsuz ve hissiz bir topluluk içinde yaşıyor oluşumuzdur.

Vicdanları paralayan bunca kötülüklere karşı duygusuz kalan insanlar, en büyük belalara çarptırılmaya mahkûmdurlar. Yukarıdaki Âyet-i Kerime bunun en açık en çarpıcı bir ispatıdır.

Bir de Müslümanların, dayanışma halinde oldukları, bir kötülük gördüklerinde bütün bir milletin vicdanının sızladığı, yetmiş (70) yıl evvelki bir devri, “Safahattan” nakledeyim.

Şimalde, şimal Müslümanlarından Ataullah Bahaeddin isimli bir âlimin, Rusların istilasına uğrayıp, dinî hayatları ve mâbetleri harap olan dindaşlarının, zulüm ve baskılar altında inlediğini gören bir Müslümanın, nasıl ağladığını, Allah’a nasıl yalvarıp yakardığını işitiriz: “Odama girdim, kapıyı kapadım, ağlamaya başladım: O gün akşama kadar, İslâm’ın garipliğine, Müslümanların yıkılışına, ahlâksızlığın yayılışına, zulmün şiddetine, ibadet hayatının sükûtuna, mâbetlerin cemaatsizliğine, millî ve manevî perişanlığımıza, bu durumlardan kurtulmamız ve İslâm ümmetinin uyanması için Hakka yalvardım, ağladım, ağladım…”

Günümüzde Müslümanların derdini dert edinerek ağlayan ve kurtuluşumuza dua eden gerçek mü’minler az olduğundan, ızdıraplarımız bir türlü son bulmuyor…

Büyük İslâm şairimiz Mehmet Akif merhum da, o Müslümanın içli gözyaşlarına şu karşılığı vererek, ıstıraplarına iştirak etmiştir:

Sen ey bîçâre dindaş! Sen ki bizden hayır ümid ettin;

Nihayet ye’se düştün, ağladın, ağlattın, inlettin.

Samimi yaşlarından coştu ruhum, herc ü merc oldu.

Fakat mâtem halâs etmez, cehennemler saran yurdu.

Cemaat intibâh ister, uyanmaz gizli yaşlarla

Çalışmak… Başka yol yok. Hem nasıl? Canlarla başlarla…

Evet çalışmadan her şeyi hazır bulmaya alışmış bir millet olmuşuz. Yorulmadan zengin olmak, ibadet etmeden cennete girmek ümidindeyiz. Mehmet Akif ne güzel söylemiş: “Sade -bal- deyivermekle ağız tatlansa/Arı uçmuş diye kaçmış diye çekilir miydi tasa?”

Koskoca deniz yollarında, bir Müslüman çarkçıbaşının kıldığı namaza tahammül edemeyip, kendi çevresine jurnal eden sabateistin, bu tahammülsüzlüğüne karşı, biz nasıl olur da bayramdan bayrama, cumadan cumaya dolan cemaatlerin varlığıyla yetinir ve yeterlilik görebiliriz? İstiyoruz ki her vakit namazları böyle cemaatlerle dolup taşsın! Bütün farmasonların, dönmelerin ve İslâm düşmanlarının ödü patlasın. Kahrından, gayzından çatlasınlar! Bunu istemeyen, düşünmeyen Müslümanın imanından şüphe edilir. Yozlaşmış bir toplumun halini merhum Akif çok güzel ifade ediyor:

Hayâ sıyrılmış, inmiş: Öyle yüzsüzlük ki her yerde…

Ne çirkin yüzler örtermiş meğer bir incecik perde!

Vefâ yok, ahde hürmet hiç, emânet lâfz-ı bî-medlûl;

Yalan râic, hıyânet mültezem her yerde, hak meçhul.

Yürekler merhametsiz, duygular süflî, emeller hâr;

Nazarlardan taşan ma’nâ ibâdullâhı istihkâr.

Beyinler ürperir, yâ Rab, ne korkunç inkılâb olmuş:

Ne din kalmış, ne îman; din harâb, îman türâb olmuş!

Mefâhir kaynasın gitsin de, vicdanlar kesilsin lâl…

Bu izmihlâl-i ahlâkî yürürken, durmaz istiklâl!

(22/08/2024)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gülerek günah işleyen ağl... - Sayı 122
İçimde bir yara var... - Sayı 121
Parlamenter sistem ve mağ... - Sayı 121
Gabar’da petrol mü çıkarı... - Sayı 120
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


“Yeni Dünya Düzeni” diye bir şey attılar ortaya… Ondan sonra ne ses çıktı, ne soluk… “Yeni Dünya Düzeni” dedikleri, boşluğun sessizliğini dinlemek gibi bir şey mi acaba?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Tevhid yoksa huzur da yok
Gülerek günah işleyen ağlayarak cehennem


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14552373
 Bugün : 224
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 629802
 Bugün : 12
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 63
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim