Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3842 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.

HACC
Necip Fazıl Kısakürek

  Sayı: 44 - Nisan / Haziran 2004

MÂNÂ

Bellibaşlı mübarek bir zamanda, bellibaşlı mukaddes bir mekân ve onunla bağlantılı yerleri, bellibaşlı ölçüler dairesinde ziyaret vazifesi...

Bütün ömür içinde bir kere, müslüman, bülûğa ermiş, sıhhatte, cebr altında bulunmayan ve masrafını karşılayabilecek imkâna sahip, erkek ve kadın, her ferde farz…

Zaman ve imkânını takdirde kul serbeste… Fakat imkân hâsıl olunca geciktirme ayrıca günah…

Gönüle ısmarlanmış bir iş gibi, bugün yarın, bu yıl, gelecek yıl derken, birden fırsatın kaçırılıvermesi muhtemel bir nezaket belirtici bir ibadet… Bu türlü ibadetlerin başı…

“Hacc yollarında meş’ale-i kârıban gibi… Erbâb-ı aşk içinde nümayansın ey gönül” mısralarını dokuyan şair Nedim’in, tecellisini resmettiği gönül tablosu ve bir an evvel yapılması gerekli, vadesiz farz…

Müslümanları, 7 iklim 4 bucak, dünyanın her tarafından, mukaddes nokta etrafında toplamaya ve dolanmaya, birbirini görmeye ve incelemeye, yekpareliklerini bütünleştirmeye ve perçinlemeye davet edici büyük emir…

Kıble bahsinde mânâ ve hikmetlerini dile getirmeye çalıştığımız gibi, Âdem Peygamber’in çatılaştırdığı, İbrahim Peygamber’in geliştirdiği ve Peygamberler Peygamberi’nin bir daha kaybedilmemecesine tamamladığı ve âbideleştirdiği arş’a kadar yükseltici nur sütunu…

Her müslümanın, kendisi için gözden saklı bir istikamette yatan şekli görmeye ve ona hürmet göstermeye çağrıldığı esrar bucağı…

En derin ifadesini, İmam-ı Rabbânî Hazretleri’nde bulucu, madde kesâfetini öz maddesinden eriten ve ruh letâfetini billûrlaştıran, maddeyle ruh arası serhat çizgisi… Ve bu çizgi üzerinde, ömürde bir kerecik olsun Allah’a yönelmek borcu… Hacc…

BİÇİM

İki türlü… Senenin bellibaşlı günlerinde ve vazife ölçülerine bağlı olan hacc; ne zaman olsa bazı vazife farklarıyla umre… Haccın da kendi içinde bölümleri var: Kirân Haccı, Temettü Haccı, İfrad Haccı…

ŞART (Mükellefte)

Yol selâmeti…

Geride kalacakların geçim ve korunma emniyeti…

Zarurî eşyasını satıp gidecek kadar imkânlarını tazyik etmekten âzadelik… Borçlanıp gidebilir, fakat Allah’ın rahmeti zahmetle karşılanmaz.

Kadın, yanında kocası veya nikâh düşmez bir mahremi olmadan gidemez. Esasında her uzun yolculuk için de böyle…

Yine kadın iddet müddeti (kocasından ayrı düşüp doldurmaya memur olduğu zaman) içinde haccedemez.

Ve yukarıda bahsettiğimiz, bülûğ, beden ve akıl sağlığı, hürriyet ve maddî ve malî imkân şartları…

MANZARA

Mekke… “Keremli” sıfatıyla anılan ve en eski dillerde “göz yaşı vadisi” mânâsına bir isim taşıyan peygamberlik mekezi..

Bu şehrin etrafında, altın tuğlalı bir duvarla çevrilmeye lâyık, oraya hacc ibadeti için gelen insanların, üzerinde soyunup kefen üniformasına bürünmesini ihtar edici bir daire… “Mikat” dairesi… Mukaddes sahanın sınır çevresi…

Ve işte bu dairenin merkezinde veya o merkezin çizdiği daire içinde “muazzam” sıfatlı Kâbe… “Allah’ın evi”… Etrafında çepçevre bir halka… “Harem” veya “Mescid-i Haram”… Mekke’nin ortasında ve etrafı dağlık ve kayalık düz bir zemin üzerinde…

ŞART (Teklif)

Mikat sınırlarında ihrama girmek…

Arafat’ta güneş batıncaya kadar durak…

Müzdelife’de durak…

Hacc nev’ine göre kurban…

Şeytan taşlamak…

Saç kesmek ve azaltmak…

Ziyaret tavafı… Farz ve vacibiyle 7 devir…

Sa’y… İki tepe arası gidiş geliş… 7 kere…

Veda tavafı…

Haccın üç ana maddeden ibaret (İhram, Arafat ve Tavaf) farzlarından ötesi, vâcipleri gösterir ve bunlara sünnetler de katılınca terkip halinde haccın yapımı meydana çıkar.

SÜNNETLER

Mekke’ye girer girmez kudüm (ayak basma) tavafı…

İki rekât namaz…

İhram havlularının beyaz olması…

Güzel koku sürünmek (önceden)…

Çokça ve sıkça “telbiye”… Telbiye “işte huzuruna geldik!” nidasıyla çınlayıcı ve hacc boyunca yer ve göğü çınlatıcı nidâ… “Lebbeyk”… (Aynen yazamadığımız öbür dualar gibi sorulup öğrenilmesi ve ezberlenmesi…) Her söylenişte ard arda üç kere…

Salavât… Dua…

Mekke’ye girerken yeni gusül…

Mekke’ye mezarlık tarafından girmek…

Kâbe’yi görünce dileğe göre serbest dua… Kâbe önünde tekbir ve tehlil…

Sa’y içinde “Mil-i Ahdar” isimli iki işaret arasında koşmak ve onun dışında yavaş yürümek…

Çokça tavaf… Farz ve vacip 7 tavaftan fazlası…

Bayram arefesinden 1 gün evvel güneş doğduktan sonra Munâ’ya çıkmak… 8 Zilhicce… O gece Munâ’da kalmak…

Arefe günü (9 Zilhicce) yine güneş doğduktan sonra Arafat…

Arafat ve Müzdelife’de öğle ve ikindi ile akşam ve yatsı namazlarını cemetmek… İkindiyi öne (Arafat’ta( ve akşamı sonraya (Müzdelife’de almak…

Arefe akşamı, güneş battıktan sonra ağır bir yürüyüşle Müzdelife’ye inmek ve Bayram gecesini orada geçirmek…

Bayram sabahı, Müzdelife’den yine Munâ… Bütün eşya ve ağırlıklarıyla o gün Munâ’da kalmak…

Bayramın birinci günü ilk taşlamayı sabah ile öğle arası, ikinci ve öbür taşlamaları öbür günlerde öğle ve akşam arası yapmak…

Arafat ve Munâ’da hutbeler… Hacc usulü üzerinde aydınlatma hutbeleri…

Bayramın ikinci gününden sonra Mekke’ye inilirken “Muhassep” adlı düzlükte bir müddetçik mola vermek… Dua…

Ziyaret tavaf arkasından Zemzem suyundan bol bol içmek ve başından aşağı dökünmek…

Zemzemi ayakta ve Kâbe’ye karşı içmek…

Kâbe duvarına göğsünü ve yüzünü yapıştırmak ve astarına tutunup niyazda bulunmak… Bütün bu işleri (mekanik) bir ezbercilikle değil, haşyet içinde kavrularak ve rikkat içinde eriyerek yapmak…

Kimseyi incitmemek ve incitmelere karşılık vermemek…

YASAKLAR

Hacının öz nefsine ve dışarısıyla muamelesine ait olarak iki kısım yasak…

Öz nefsine ait olanlar: Zevcesiyle cinsî temas, traş olmak, tırnak kesmek, koku sürünmek, dikişli elbise giyinmek, başını örtmek gibi ihram kaidelerine zıt şeyler…

Dışarısıyla muamelesine ait olanlar: Avlanmak, avcıya yol göstermek, hayvan öldürmek, ağaç kesmek… (Mekke haremine ait bu hürmetler hacc dışında da yerindedir.)

 

ÖLÇÜ

Ebülhayr (El Aktâ) bir gün havada uçarak keramet gösteren birine hitap etti:

Yere in ve sadece yürü!

Ve bu insana sordu:

–Nereye gidiyorsun?

–Hacca…

–Yere in ve hacca yürüyerek git!

Tefsirci: Keramet satıcıları mağrurdur. Keramet satan da köpek sesi olmasa bile kendisi köpektir. Yani gaye ve hakikat, keramet değildir. Ondan ileri bir şey… Keramet, bazılarına ve bazı makamlarda hoş gelir. Fakat irfan sahibi sofi kerametten uludur. Onun kendisi, kerametlerin kerametidir. (Veliler Ordusundan 333, Necip Fazıl)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
İç ve dış düşman – Yahudi... - Sayı 119
Musikî... - Sayı 117
Dünyayı İmar... - Sayı 116
Şehir... - Sayı 115
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Emanet gazete isteyen, “bakabilir miyim?” diyor; “okuyabilir miyim” değil… Demek okunması gereken gazeteler, bakılır duruma düşmüş; yani albüm olmuş… Hem de (görmeyen gözlere yazıklar olsun) “fuhş albümü”…
Ortada bir basın olmadığına göre, neyin krizinden söz ediyorlar?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Sosyal medyanın gücü
Üstün fikir
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13163522
 Bugün : 5012
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 604847
 Bugün : 286
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 226
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim