Denizi bilmeyen balyklar Dergi Editörü Sayı:
47 - Ocak / Mart 2005
ÖLÇÜ:
Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim;
Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!
Necip Fazıl (1974)
Adına karikatür krizi dedikleri edepsizliklerin, ifade özgürlüğü bahane edilerek bütün Batı medyası tarafından sahiplenildiği bir dönemde, müslümanlar sokaklara dökülmekten başka bir tepki gösteremedi, maalesef. Hal böyle olunca, dışardan bakan biri için onların küfürleri fikir zırhına sarınıp korunurken, bizim haklı, samimi tepkimiz sokaklarda heba olup gitti. Eşyanın hakikatini olduğu gibi anlamak, düşmanın silahıyla silahlanmak hikmetlerinin uzağında bir İslâm dünyası... Değil mi ki karikatürlerdeki edepsizliğin hedefi Varlığın Tacı bahane edilerek müslümanlardır; biz de her anılışında O’na selatü selâm gönderseydik, her vesileyle O’nu anlatsaydık, çocuklarımıza, neslimize O’nu tanıtsaydık, fikretseydik, yazsaydık, inanın Batı üzerindeki tesiri sokaklara dökülmekten daha etkili olurdu, olur...
15 yıl, 47 sayıdır Kardelen bunları yapmaya gayret ediyor. “Toplum olarak, ıstırap çekme kapasitesi bakımından ne haldeyiz? Hiçbir şeyi umursamadığımıza göre ıstırap çekme kapasitemiz dumura mı uğradı?” sorularına cevap aradığımız, insanı nefs muhasebesine davet eden 47. sayımız da yine bu amaca matuf.
O, şu, bu değil, çilekeş birkaç kafa müstesna, hepimiz farkında dahi olamadığımız yenileyici üstün çileden, ıstıraptan yoksunuz. İlahî hikmet gereği, olması gerekeni olamayınca, ters tarafından oluşun çukuruna düşen bizler, bu yüzden stresle, panik atakla, oboziteyle ve daha nice -sözde asrın getirdiği- dertlerle dertleniyoruz, bugün… Lokmanın bile çiğnenmeden yutulamayacağını ihtar eden yüksek idrakten, pişen armudun ağzına gelmesini bekleyen anlayışa düşerken kaybettiklerimizin ıstırabını çeksek, Batılı fikir adamının otokritik dediği nefs muhasebesini yapsak, pek çok meselenin halli yolunda kayda değer bir mesafe kat edeceğiz, aslında.
Elinizdeki sayının ilk yazıları başlıklarından da anlaşılacağı üzere bu yolda atılan adımlara örnek teşkil ediyor. İçlerinden çekip aldığımız, “Istırapsız bir dünyada; denizi bilmeyen balık gibi olurduk.” cümlesi bile meramımızı anlatmaya yeter seviyede.
Kuş ve Bush gribini, karikatür edepsizliğini konu alan güncel yazılarla, Türkiye’yi aşıp dünya gündemine oturan Kurtlar Vadisi filmini farklı bir açıdan ele alan yazının ilginizi çekeceğini tahmin ediyoruz.
Geçirdiği kalp rahatsızlığı sebebiyle by-pass ameliyatı olmak zorunda kalan yazarımız Turgay Ertem’e acil şifalar diliyoruz.
|