Sen, do?ruyu s?ylersin! Kürsü Nizam Sayı:
47 - Ocak / Mart 2005
Sen, doğruyu söylersin!
Peygamber aleyhisselam, bir gün Medine çarşısını geziyordu. Gözüne satılık bir at ilişti. Sahibiyle pazarlık etti. Anlaştıkları fiyat üzerinden parasını evden alıp getirmek üzere satıcının biraz beklemesini söyledi. Bu sırada at sahibi, daha fazla bir bedel bulunca atı Hz. Peygamber’e satmaktan vazgeçti ve bu anlaşmayı inkâr etti. Peygamber aleyhisselam, satıcı ile anlaştıkları sırada yanlarında kimse bulunmadığından şahit gösteremedi. Üzgündü… Üzüntüsü atı alamamasından değil, alım satımda böyle bir haksızlığın yapılmasındandı. Oysa herkes verdiği sözde durmalı, yapılan alışveriş anlaşmasını, başkaları ara yere girerek bozmamalı idi.
O sırada sahabelerden Sabit b. Huzeyme oradan geçiyordu. Dayanamadı, konuşmaya müdahale ederek; "Ben şahidim! Sen yalan söylüyorsun! Atını Rasulullah’a sattın!" dedi. Huzeyme’nin bu kesin beyanı karşısında, daha fazla inkâr etmeye yüzü kalmayan at sahibi, bedelini alıp, atı Rasulullah’a teslim etmek zorunda kaldı. Hz. Peygamber yolda Huzeyme’ye sordu: "Yâ Huzeyme, satış sırasında yanımızda kimse yok biliyordum. Nasıl şahitlik ettin?" Huzeyme: "Ey Allah’ın Rasulü! Atın sana satıldığını ben senden işittim. O halde doğrudur. Çünkü sen ancak doğru söylersin. Sen her gün bize Melek Cebrail’in getirdiği âyetleri tebliğ ediyorsun ve biz getireni gözümüzle görmediğimiz halde verdiğin ilâhi haberlere sen söylüyorsan öyleyse doğrudur, gerçektir, diye tereddüt etmeden inanıyoruz. Şimdi bu sözüne mi inanmıyacağız.?" deyince Peygamber aleyhisselam: "Huzeyme’nin şahadeti bundan sonra bir davada hakkı ispat için, iki şahidin şahitliğine bedel tutulsun" buyurdu.
(Müsned.c:5;s:215-216)
O (sav) söylüyorsa doğrudur!
Miraç gecesinin sabahı, Allah’ın Sevgilisi, “İsrâ”yı haber verdiler. Dinleyenlerde, ışığı milyarlarca senede gelen bir feza noktası ile dünya arasındaki bir merdivenin helezonları üzerinde yuvarlanır gibi bir hayret... İman sahipleri hemen kabul etti.
Haber, dalga dalga Mekke’yi tuttu. Henüz teslimiyet sırrının en büyük dehası Ebu Bekr Hazretleri'nin haberi yok... Haberi akla en zıd şiveyle müşriklerden duyunca şöyle dedi:
—Bunları O mu söyledi?
—O söyledi!
—O söylediyse doğrudur!
Hemen Peygamberin huzuruna çıkan Ebu Bekr vaktiyle kendisinin görüp de O’nun görmediğini bildiği “Beyt-ül Mukaddes”i Allah’ın Resulünden çizgisi çizgisine dinledi ve hayran mırıldandı:
—Hepsi doğru, Ey Allah’ın Resulü!...
|