Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2172 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Sen yoksun diye!
Tarık Sezai Karatepe

  Sayı: 71 - Ocak / Mart 2012

Müjdecim!

İnsan, seninle anlam kazandı; seninle mânâsına kavuştu, varlık. Sen yoksun diye, yüzler gülmüyor; tahammül sınırını aştı hayat.

Yokluğunu fırsat bilenler, kan gölüne çevirdiler dünyayı. Kuzey, güneyi eziyor; kara bulutlar çöküyor, semadan tüm evrene.

Yaradan'ın üstünlük ölçüsü "takva" iken, "ne mutlu" ırklar türedi. İlâhlık yarışına girenin biri, diğerine: “Sana, benden gayri özgürlük veren olmaz; benim istediğim kadar hürsün; ya sev, ya terk et!” inkârın daniskasıydı.

Yokluğunda sahte liderler dolaşıyor, sağda solda; “Kurtuluş bende!” diyor, her biri. Halklarını atıyorlar gayyaya bilerek, isteyerek. İzmler çöplüğüne döndü, dünya! İnsanı insan yapan değerler pazara düştü; dosta kurşun, düşmana gül. Tutulan yol hak olsaydı, çokluğuna rağmen zelil olur muydu, seni sevenler!

Kurtarıcım!

Coğrafyam kan ağlıyor; sen, üç binlik gücünle, Mute'de, çağın abd'sini devirdin; biz, kaç kat fazlayken yenik düştük haçlıya; "Zalimlere meyletmeyin; size ateş dokunur!" yüce emrini unuttuk. İtibar aradık, Teksaslı Büyük Şeytan'ın sofrasında, tarihi kanla yazılmış Beyaz Reis'in masasında. Ali'nin yasını tutan milyonlar, akıp giderken Kerbela'ya; Coni'nin refakatinde(!), hangi menzile koştular? Sen olsaydın, toprağına, Kızılderili soykırımcısı necis ayaklar değer miydi?

Senin yurdunda, kız çocukları, toprak olmaktan kurtuldular; Ömer, seninle öğrendi adaleti, şefkati. “Diri diri gömülen kıza, hangi günahtan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman!” Hazro'nun belediye reisi, kan davasından canını zor atıyor, odasına; hani sen, kaldırmıştın tüm ilkellikleri; mesaj yerine ulaşmadı mı yoksa! Yaradan'ın şaşmaz terazisi: ”Bir millete olan kininiz, sizi, o millet hakkında adaletsizliğe sevketmesin!” iken, çıldırmış olmalı, eli silah tutan! Suçların şahsiliğini sen getirdin; ama dedesinin ihanetini torunlarından soran, yeryüzünün en ilkel düşüncesi, vatanımı elli ikiye böldü; sınır ötesi operasyona değil, "gönül ötesi operasyon"a susadı dünya! İnsana, sınır mı konurdu?

Efendim!

Selâmı sen getirdin; "barış olsun" diye; lâkin zenginin ajandasında, orta direğin telefonu niye yok! Niye, bir milyonun Frenk kurşunuyla can verdiği Ruanda'ya, dünya sağır kesildi? Gazze; Mekke'ye, İstanbul'a, Karaçi'ye, Sumatra'ya… ne kadar uzakmış meğer! Bunca telefon direği varken, neden sesi duyulmuyor; Kabil'in, Açe'nin, Grozni'nin…

Seni, benden kopardılar, ben de oyuna geldim; renklerimiz, ırklarımız, dillerimiz... Yaradan'dan, "tanışalım" lütfu iken; şimdilerde, "Bana hakaret etme; tek, ne istersen vereyim" kanunu çıkıyor; meğer ne kadar da zayıfmışız! Muteber işler yapardık, bir zamanlar; fethe çıkardık dünyayı; korunmaya ihtiyacı mı vardı ismimizin! Gör, bak; kapıları açtık mı sonuna kadar, gönlümüz mazluma geniş, zalime dar!

Peygamberim!

Sen yoksun diye, yüz binlerin yuvası tarumar oldu; hani, sosyal devletti, yok yok yanıldım; "Madem düştün buraya; öde, pek kutsal olan(!) vergilendirilmiş kazancını" diye, kadının hayatını kararttığı yetmiyormuş gibi, kapısına, "görev şuuru içinde (!)" vatan evlâdını dikmiş ki, soysuz tabelânın altında, kimse hır gür çıkarmasın. Maaşı da "ırz" parasındanmış meğer! Anne, "cennet, ayakları altında olan"dı; çift anahtarla kapısını gizlice açıp, "gündüzünü saklayan" değil! Her köşe başını, gayet resmi tefeciler tutmuş; bir bankanın yakasından kurtulan, diğerine yapışıyormuş; denize düşen….! “Şeytanın pisliklerinden bir murdar!” iktidarın övünç kaynağıymış meğer! Ne kadar da gelişmişiz, bir bu kadar kravatlı gangster varken! Çalış, daha çok çalış; kredi puanın eksiden artıya dönsün; bak, sokaktan, emekli parasını yeni çekmiş biri geçiyor. Abd aşkına sana yatırsın da alın terini, ödensin artık, şu dış borç faizi (!) Artık çağ atladık; falcılık, varoşların sanatı değil; milyoner, bir o kadar da çağdaş kuşakların itibarı oldu, Çankaya sırtlarında. Yüzlercesi, "enayinin parası" deyip kaptı kaçtı oynuyor, hayal iklimlerinde. Sana uymayan ölçü! Sen yoksun diye, emeğin, alın terinin, göz nurunun yerini, "bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul" aldı; "daha üzerimize güneş doğmadı" nesli uzak değil! Yirmi sene evvelinin bereketli akşamları yok artık! Yerini, sabahçı kahveleri aldı; oysa zaman, öldürülecek bir şey değil, kazanılacak bir şeydi! “Beş şey gelmeden önce, beş şeyin kıymetini bilin; dar vakitten önce bol zamanın…” Sen, Nur otuz bir için, hainleri sürüp çıkardın Medine'den; biz, bu kadar milyon kadın, erkek; ….krasi oyunundan bekledik, iffet imtihanını! Meğer tuhaf bir delilik haliymiş bizimkisi; komutandan ter akmadan, askerden kan akar mıymış! Mekke'de, senin askerin, açlıktan taş bağlamışsa karnına, senin karnında iki taş! “Onda sizin için güzel bir örnek vardır!” Mazlumuz dedik; mağduruz dedik; zillet halini seçtik kısaca; mağdur fethe çıkamazdı, bilemedik; daha yürek ülkesini fethetmeden, nereye koşacaktık; başsız, nefessiz! Senin çobanların vardı; her biri ruh ikliminde birer lider! "Dağdaki çobanla eşit miymiş!" Olamazdı ki! Çobanın Rabbi, ona tefekkür nimeti vermiş; çağın zavallısına da uzak bir hasret düşmüş, insanlıktan!

Hayat olsa teperim!

Hayat dediğin nedir ki, gün olur geçer; sana kavuşmaksa bir ömre bedel! Sen bir yana, dünya bir yana; sevginle nice asırlara!


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Sen yoksun diye!... - Sayı 71
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Peygamberimizi, bizim O na mesafemizi,içinde bulunduğumuz gafletten çözüme giden yolları anlatan "Gü... Ayşe Eroğlu

 ALLAH SELAMET VERSİN HOCAM BU... Behçet Eroglu

 Elinize gönlünüze sağlık. Bâki selâm ve dua ile...... Naci Eroğlu

 Selâm ile...... N. Eroğlu

 Yazınız durumun tespitini yapmış ve doğru tespittir tarihi gerçeklikler ile de uyumludur. Lakin bizd... Hüseyin yaman


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gül kokusu
Meçhule hitap
Gelecek sayı (127) konusu
Korkaklar
Hâramiler


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16410617
 Bugün : 170
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 706064
 Bugün : 14
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 895
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim