Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4911 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Helal Nokta
Mehmet Hasret

  Sayı: 43 -

Bizce zamanın son işaret noktasında insanlık bir çöküştedir.
İnsanlığın ruhunu bir akrep sokmuştur ve bu akrebin ısırık yeri Amerika’dır. Bu ısırık nasılsa altında bazı yönleriyle Avrupa’yı gizlemekte; sonra hiç hak etmediği halde bütün bir yerküreyi altüst etmektedir.
Bizce bu ısırık noktaların kaynadığı bir noktadır.
Bizce bunun yanısıra, Amerika haritada bir noktadır; Washington bir nokta, “İkizkuleler + Pentagon” ve “11 Eylül” bir noktadır… Bizce Avrupa da bir noktadır… AB kriterleri, Brüksel, avrupa başkentleri, 12’ler, 20 küsürler, gümrük birlikleri, vesairesi… Hepsi basit birer noktadan ibaret. Bir blok halinde Amerika’nın ve Avrupa’nın temsil ettiği söylenen batı da keza öyle.
Bizce “batı” diye kavramlaştırılan şey ismiyle varken cismiyle yoktur…
Burnumuzun ucundaki yönü zaten eşyanın tabiatı ispat etmişken; onu eşyanın tabiatına uygun söylüyormuş gibi yapıp bir gözbağcılığı hilesi kullanarak ona olduğundan fazlasını vermenin ve onda, ondan başka bir yön yokmuş gibi “her şeyin anlamı o” diyerek bütün bir medeniyetler coğrafyasının kaderini görmenin manası ne… Batı da bir, doğu da… Ne dedik; İNSANLIK ÇÖKÜŞTEDİR… Kaderini arayan tek başına ve parçalar halinde doğu veya batı değil; bütün bir insanlıktır aslında.Görünen o ki son dönemde etrafımızda uçuşan noktaları bir “nirvana” misali algılıyor, akrebin ısırığından zehirlendiğimizi değil de, şifa bulduğumuzu sanıyor ve etrafımızı saran, bir fennieşya kanunu kesinliğiyle fenomenler alanımızı dolduran hakikimanzarayı görmemekte ısrar ediyoruz.Oysa eşyayı ve hadiseleri okumayı bilsek; her şeyin haritada bir nokta olmaktan fazla bir nüansının olduğunu görürüz. Noktaların kendi iç yasaları doğrultusunda birleşip bir kader olduğu noktada acaba ne hikmet var… Mesele kılavuz çizgilerinden, yerleşme planlarından, haritalara saplanmış toplu iğnelerden öte bir şey...
Dünyayı bir şantiye gibi düşünüp sonra “o benim değilse, kimsenin değildir” dercesine bütün bir arz alemini savaş alanına çevirmenin vebalini kimler ve hangi hakka sığınarak ödeyecek...
Biz ortada bir oyun ve bu oyunun kuralı olduğuna inanmıyoruz; hele “grek” tanrılarının sahne kürlerinden bozma kuralların ademoğullarına dikte edilmesine hiç…
Dünya keyfiyeti, reklam panolarına asılan ve sadece gazete kâğıtlarına oyulan oniki yıldızlık afiş değil… Ne iskambilden bir kule, ne babil kulesi… Belki fildişikule…
Dünya keyfiyeti bizce ademoğullarına; eşyanın üzerindeki perdeleri bir bir kaldıracağı, bu perdeler kalkarken fıtratındaki vicdanı bulduracağı, bu vicdanı başka vicdanların üzerine perde kıldırmadan yaşam alanını düzenleyeceği noktalarüstü helâl noktayı keşfettirmekte yatar…
Bizce o helâl noktanın keşif evresi, zamanlar ve mekânlar ötelenerek çöle indirilen nurla 1400 sene evvel tamamlanmış; ne var ki o helâl noktayı, zamanlar boyu tenimizde, ter- biyemizde ve yaşam harflerimizde yaşatmanın davası henüz tamamlanamamıştır…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Yaşayan Yemek... - Sayı 114
Yazmakla Görülen…... - Sayı 113
Hayatı Dram Yapan Cevher... - Sayı 112
Bozkırın Ensar ve Muhacir... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


Bayramlar da insan ilişkilerinin koparılması için bir vesile haline getirildi. Yakında bayramlar da “bayram tatili”ne çıkarsa hiç şaşmayın!...
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Kardelenden Haberler


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14591153
 Bugün : 1694
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 630590
 Bugün : 237
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 88
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim