Hayatı Dram Yapan Cevher Mehmet Hasret Sayı:
112 -
Hayat, yapılan bir şey midir; yoksa doğal işleyen bir şey midir? Hayatın içindeki doğallığı ve onun aynı zamanda yapılan bir şey olduğu gerçeğini inkâr edemeyiz. Hayatın yapılan bir yönü varsa; o yön, yapaylığa mı varır…
Novalis, hayatın bir roman gibi yazılması gerektiğini düşünüyor. Bu bir tür yapaylık çağrısı mıdır? Hayır, sanmıyorum, yapay ve doğal olanın ötesinde bir hal var; o da estetik olan… Estetik kurguya ne yapay, ne doğal diyebilirsiniz; o insan düşüncesinin kendine has mührünü bastığı bir yerdir. Doğal olanın hükmünü taşır, aynı zamanda yapılmıştır, ama yapay değildir. İşlenmiş olmak, illâ ki yapaylığa varacak bir keyfiyet değildir.
Novalis poetikası, bedeni destana benzer bir halle, bilinci(akıl üstelliğini) lirizm ile; ruhu dram ile takip eder, neden? Maddeye dökülmüş soyut kalıplar kendine bir dil arar, bunun icrası daima sanatta. Örgüler, örüntüler, geçişmeler bir yolculuk halinde birbirini takip eder, bu takip yine de düz bir çizgiye delâlet etmez.
Zaman-mekân-ahlâk-estetik felsefe düzeni; ruh-akıl, ruh-beden kavramsal dizge… Gazali’ye göre nefs aklın karşısında bir “ben-aklı”; psikanalizde id, ego, süper ego insanı açıklayıcı katmanlar; bu hengâmede farklı tariflerle yakalanmaya çalışılan hakikat bilgisi… Bazen odaklar kaymış gibi geliyor; ama belki de kaymamıştır. Sadece tarif ve meramın kelimeye döküldüğündeki eksikliğidir bu mevcut…
Novalis’e dönersek ruhun keskin kıvrımları drama teslim; dramın içindeki komedi, espri ve ironi yine dramatik yapılana teslim… Sanki haramdan kaçınmanın seni sevaba ve fazlasına eriştirmesi gibi… Mevlâna’nın aşktan kaçınamayan insanı anlatması gibi… Kalbin acır, ama denizin suyu olmak için damlanın dramını yaşarsın, daima dramatik olana yürürsün…
Çünkü sen, et ve kemik kıyafetine girmiş dramsın… Sen, dramı hayat yapan cevhersin.
|