Ben Filistinli çocuk İbrahim Şaşma Sayı:
75 - Ocak / Mart 2013
Ne görüldüm uzakta, ne de bir dem duyuldum.
Selamıma bir selam, sal diye bekliyorum.
Filistin'de Yusuf'um, dehlizlere koyuldum.
Beni kör kuyulardan, al diye bekliyorum.
Kalemim elif benim, aşk resmini çizerim.
Beni duyuyorsun evet, bunu bilir sezerim.
Unutuldum Gazze'de ,öksüz yetim gezerim
Benim de köhne kapım, çal diye bekliyorum
Ey kainat güneşi, ilk cemresi âlemin.
Sen tek suru sancağı, iman denen kalemin.
Sen soylular soylusu, hak katında el- emin
Nazarında suskunum, lâl diye bekliyorum
Çölde bir kum tanesi, topuğuna dokunan,
Bir serin rüzgar olsam cemaline okunan.
Ben hasretin çocuğu, garip garip bakınan.
Merhamet otağından gel diye bekliyorum.
Kutlu sevdan olmadan selameti yok tadan.
Seni sevdim seveli, devleşmişim noktadan.
Burcu burcu kokusu sanki Dürri Yektadan;
Muhabbetin bağında gül diye bekliyorum
Kadirdir yüce Mevla'm, gün bana da doğar,
Duaya kalkan elim gökten merhamet sağar.
Yakamozlar düşecek, bilirim ki nur yağar;
Saçlarıma dokunan, el diye bekliyorum
Cemalini gösterip, kaldır yıkık başımı.
Bahara çevirirdin zemherimi kışımı.
Bu ezeli ebedi hiç dinmeyen yaşımı,
Hiç olmasa düşümde sil diye bekliyorum
Hoşgörü merhameti, yitirenler içinde.
O nefis pazarında bitirenler içinde.
Canı yangın yerine getirenler içinde;
Bu nazenin bedeni bul diye bekliyorum.
İnsan bu, türlü türlü her bir derde düşer de,
Gözüm olmadı benim, ne bir kemde ne şerde.
Dünyanda sevdandaydım, boş çevirme mahşerde;
Gölgesinde kaldığım ol diye bekliyorum.
|