Türkiye artık bir darbe ülkesi değildir Site Editörü Sayı:
90 - Ekim / Aral?k 2016
Ülkemiz gündeminin çok değişken ve hareketli olduğu, pek çok ülkeye nazaran şaşkınlık verecek olayların günlük hayatta karşımıza çıkma olasılığının yüksek olduğu doğru... Ancak 15 Temmuz gecesinde olanlar bizim için bile olağan dışıydı.
Köprülerin kapatıldığı haberi ajanslara düştüğünde bile çoğu kimse olanları tehdit nedeni ile alınan önlem olarak gördü. Bendeniz de öyle düşünmüştüm, hattâ 28 Şubat’ın etkilerini bariz şekilde yaşayan, daha beter günlerin geleceği korkusu ile heyecanlı şekilde “darbe oluyormuş” diyen eşime “ne darbesi, terör önlemi, sakin ol…” yanıtı vermiştim. Gel gör ki, olayın bir darbe girişimi olduğunu anlamamız uzun sürmedi. Ve ülkece o malûm geceyi yaşadık.
Yaşananlar gerçekten inanılmazdı; ülkenin kendi uçakları bağımsızlık sembolü olan meclisi bombalıyor, asker (!) polisi şehid ediyor, vatandaşlara kurşun sıkılıyor… “Yok artık” denecek ne varsa o gece olmuştu. Allah tekrarını yaşatmasın, şehitlerimize rahmeti ile muamele etsin, derecelerini âli kılsın inşallah.
Kardelen olarak doksanıncı sayımızı bu kalkışmaya karşı yapılan büyük kahramanlığa ayırdık. Bu konuda çok şeyler yazıldı, söylendi, bizler de kendi duygularımızı paylaşmak istedik.
Evet, bu konuda bir çok şey yazıldı, söylendi, bendeniz bu olayı farklı açıdan ele alarak şu iki hususa dikkat çekmek istiyorum.
Aşağıdaki harita (*) son yüzyıl içinde darbe ve darbe girişimi yaşamış ülkeleri gösteriyor. Sadece bu resim bile çok şey anlatıyor. Farkedeceğiniz gibi darbelerin hemen hemen hepsi Latin Amerika, Afrika ve bazı Asya ülkelerinde yaşanmış. Kuzey Amerika’da hiç yok, Avrupa’da ise çok çok az.
Son altı yılın verilerine baktığımız zaman durum daha da açık. Son altı yılda darbe girişimi veya darbe atlatan ülkeler şunlar: Gine-Bissau, Madagaskar, Gine, Mali, Sudan, Papua Yeni Gine, Lesotho, Burkina Faso, Burundi. Ve ülkemiz: Türkiye (**)
Hangi ülkelerle aynı seviyede görülmek istendiğimiz net değil mi? Bu durum, darbe girişiminin üst aklı her kimse, bizi yukarıda saydığımız ülkeler arasında görmek, onlar gibi sömürmek, yönetmek istediğini göstermiyor mu?
Türkiye olarak bu ülkelerden çok farklı olduğumuzu son yıllardaki atılımlarla gösteriyoruz ancak 15 Temmuz’da millet olarak da çok farklı olduğumuzu, adı geçen ülkelerle bir görülemeyeceğimizi dünya âleme gösterdik.
Suriye’deki durum, bölücü terörün yanına DAEŞ gibi diğer terör örgütlerinin de bizimle uğraşması üst aklın amacına başka yollardan ulaşmak istemesinin bir göstergesi. Bu mücadele yakın zamanda bitmeyecek gibi görünüyor.
Diğer Girişimlerden Farkı
15 Temmuz gecesi milletimizin hükûmetine, Cumhurbaşkanı’na yani ülkesine sahip çıkması gerçek bir destandır. Ülkesi için can verenlerin kahramanlıklarını yazmaya kelimeler yetmez. Bu darbe kalkışmasında böyle bir sonuç yaşanınca daha önceki darbelerde milletimizin tepkisiz kalmasını eleştiren yorumlar yapıldı.
Bu eleştirileri çok haklı bulmuyorum. 15 Temmuz gecesi, kısa zaman içinde halkın sokaklara çıkmasında sosyal medya ve TV kanallarının payı çok büyük. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın çağrıları bu sayede yayınlandı ve halkımız tepkisini hemen gösterdi. Ne 60’larda, ne 70’lerde ne de 80’de böyle bir imkân yoktu. Olsaydı bu halk yine tepkisini verirdi.
(*)https://fusiontables.google.com/DataSource?docid=1tjn-WHDIiJzAFJ7hvrDvqNFvNbrZMQ9GY30zQcv9#map:id=3
(**)http://www.dogrulukpayi.com/bulten/5799b63e1362e
|