Hayatın merkezi anneler Site Editörü Sayı:
124 -
 On yıldan fazla olmuştur, havaların soğuk olduğu bir dönemdi, kombimiz arızalandı. Parçaydı, tamirdi derken bir iki gün arızalı kaldı, haliyle o birkaç gün ev biraz soğuk oldu. Annemle telefon konuşmalarımızda sürekli kombiyi soruyordu, düzeldi mi, ısınıyor musunuz diye. Gayet normal sorular. Normal olmayan, daha doğrusu annelik fıtratını bilmeyen bizlere normal gelmeyen ise annemin bu sürede kendi evinde kombi yakmaması, evlâtlarım soğukta ise ben de soğukta otururum demesiydi.
Arapça’da anne “umm” kelimesi ile ifade edelir. “umm” kelimesi kök olarak bir şeye yönelmek, temel almak, merkez olmak gibi anlamlar içerir. Anneler ailenin merkezindedir, toplumun merkezindedir. Anneler sadece çocuğu dünyaya getiren değil, aynı zamanda büyüten, yön veren kişilerdir.
Anne kavramı bu özellikleri nedeni ile farklı yerlerde benzer anlamlarla kullanılmıştır. Fatiha sûresine Ummu’l-kitâb yani “Kitabın anası”, “Kur’ân’ın özü”, ana kitap denilmektedir. Mekke şehri Kur’ân’da Ummu’l-qurâ yani Şehirlerin anası olarak geçmektedir.
Kur’ân’da birden fazla âyette anne ve babaya iyi davranılması, onlara öf bile denmemesi tavsiye edilir. Evlâtlar için böyle bir âyet yoktur çünkü Allah evlât sevgisini insanın fıtratına yerleştirmiştir. Yine âyetlerde geçen anne, babaya veya çocuklara olan seslenmeler “ya ebeti”, “ya büneyye” yani babacığım, oğulcuğum şeklindedir.
Son devrin insan-ı kâmillerinden, sahaflar şeyhi olarak da bilinen Muzaffer Ozak hazretleri bir kitabında diyor ki, “Allah’a dua ederken kendi annenizin hürmetine dua edin, “annemin yüzü suyu hürmetine” deyin, Allah kabul eder, anne o kadar kıymetlidir Allah katında.” Şeyh Efendinin bağlı olduğu târikin yol başı Hz. Pîr Nureddin Cerrahî’nin kabri şerifi annesinin kabrinin ayak ucundadır. Hz Pîr, Efendimiz’in “cennet annelerin ayakları altındadır” hadisi şerifinin bereketine hürmeten bu şekilde defnini vasiyet etmiş.
Herkesin annesi elbette çok kıymetlidir ancak her mü’minin Allah katında hatırları çok daha âli olan başka anneleri daha vardır, onlar Ezvâc-ı Tâhirât dediğimiz Efendimiz’in tâhir, pak eşleridir. Efendimiz’in eşlerinin müminlerin anneleri olduğu Kur’ân-ı Kerîm âyeti ile sabittir. Ahzap sûresi altıncı âyette şöyle buyrulmuştur: “Peygamber müminlere kendilerinden daha yakındır, eşleri de onların anneleridir.”
Evlât bir kusur işlediğinde, üzüldüğünde, bir yeri acıdığında önce hep annesine sığınır, biz de validelerimizin yüce hatırlarına, şefkatlerine sığınıyoruz, şefaatleri üzerlerimize olsun. Bereket ve duaya vesile olsun, Ezvacı Tahirat validelerimizin isimlerini de analım.
Malûmunuz, Efendimiz çeşitli vesilelerle evlilikler yapmıştır. İlk evliliğini ilklerin kadını olan, baş tacı annemiz Hz. Hatice ile yapmış ve annemizin vefatına kadar tek eşli olarak yaşamıştır. Hz. Hatice validemiz ilk müslümandır, ilk namaz kılandır. Servetini Efendimiz ve dâvâsı uğrunda harcamıştır. Efendimiz’in Hatice’ye ayrı bir muhabbet beslediği hadislerde yer alır. Büyüklerimizin de validelerimize hürmeti çoktur. Örneğin Kenan Rıfai Hz. annemiz hakkında şu satırları yazmış:
Ey Hatîce annemiz ey çâresizler çâresi
Ey Resûl-i Kibriya'nın zevcesi hem sâyesi
Ehl-i Beyt’in masdarı mü'minlerin sertâcısın
Hazret-i Zehrâ Betül'ün valid-i üftâdesi
Hazret-i Peygamber'i tasdik eden sen ibtidâ
Servet ü sâmânını uğrunda sen ettin fedâ
Bu şeref kâfi değil mi kadrini i’lâ için
Mü’minâtın tâc ü fahri ey ulu Hayrun nisâ
Ey Muhammed Mustafâ’nın pek vefâkâr
zevcesi
Hazreti Şah-ı Alî’nin sâyesi dildâdesi
Hem Hasan ile Hüseyin’in bergüzîde ceddesi
Şem-i vechin dâima Ken’an hakir pervânesi
Efendimiz, Hz. Hatice validemizin göçmesinden sonra ilk evliliğini Hz. Sevde ile yapmış. Hz Sevde o zaman dul, beş çocuklu olduğu rivayeti var, yaşı da ilerlemiş, ellili yaşlarda. Efendimize evlilikleri sebebi ile iftira atan nasipsiz müfterilerin kulakları çınlasın. Bu evlilik Efendimiz elli yaşlarında iken gerçekleşmiş. Efendimiz ilk evliliğini kendinden önce doğmuş Hatice validemizle yapmıştı ve hanımının vefatına kadar tek eşli olarak yaşamıştı. Onun vefatı sonrasında çocukları ile başbaşa kalmıştı. Hz Sevde’nin de çocukları vardı.
Efendimizin sonraki evliliği Hz. Ebubekir’in kızı Hz Ayşe ile olmuştur. Bir diğer eşi Hz. Hafsa, Hz. Ömer’in kızıdır. Böylece Efendimiz Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer’in damadı olmuştur. Hz. Osman ile Hz. Ali ise Efendimiz’in damatlarıdır. Efendimiz’in sonraki eşi Zeynep binti Huzeyme’dir. Zeynep validemiz evlilikten 8 ay sonra göçmüştür. Zeynep valide, Efendimizin, Hz Hatice’den sonra, kendisinden önce vefat eden ikinci eşidir. Daha sonra Hz. Ümmü Seleme ile evlenmiştir. Ümmü Seleme validemizin ilk eşi Uhud sonrası savaşta aldığı yaralardan dolayı şehit düşmüştür. Bir sonraki eşi Hz. Cevriyedir, sonra Hz. Zeynep binti Cahş gelir. Hz Reyhane, Hz Mariye, Hz Safiye, Hz Ümmü Habibe ve Hz Meymune diğer validelerimizdir. Ümmü Habibe validemizin eşi Habeşistan’da hristiyan olmuş, hattâ hanımını da Hristiyan olmaya zorlamış ancak validemiz kabul etmemiştir. Sonra kocası orada ölmüştür. Efendimiz bu olaylar üzerine Necaşi’ye vekâlet vererek onu nikâhlamıştır.
Efendimizin eşleri arasında bazı isimler için cariyedir de denmiştir ama Efendimiz’in hanesinde bulunmuşlardır o yüzden hatırları hem Allah indinde hem müminlerin kalbinde yücedir. Allah şefaatlerine nail eylesin.
Efendimiz, annelerine karşı olan hürmeti ile de bize örnek olan davranışlarda bulunmuştur. Malûmuâliniz validesi Hz Amine’yi küçük yaşta kaybetmişti peygamberimiz. Bir diğer annesi sütünü emdiği Halime Hatun’du. Efendimiz sütannesi Halime Hatun’un vefatından sonra onun akrabalarına hediyeler vererek ona olan sevgisini ızhar etmiştir. Anne ve babasının vefatı sonrasında yanında kaldığı amcası Ebu Talib’in hanımı, yani yengesi Fatma binti Esed’i de annesi gibi severmiş Efendimiz ve ölümüne çok üzülmüş. Sırtındaki gömleği çıkarıp ona kefen yapmış, cenaze namazını kıldırmış. Hz. Ali’nin de annesi olan Fatıma binti Esed’in cenazesinde Efendimiz kabrine girmiş. Rivayetlerde gözyaşlarından kabrin ıslandığı yazılı.
Annelerin önemi üzerine çok söz söylenebilir. İnsanoğlu için mutlak örnek şahsiyet olan Efendimiz’in özelliklerinden biri O’nun cevâmi’ul kelim olması yani uzun ve derin anlamlar taşıyan konuları kısa, özlü ve etkili bir şekilde ifade etmesidir. Bu konuda da Efendimiz’in şu hadis-i şerifi konuyu kemâl bir şekilde ifade eder: “Cennet anaların ayakları altındadır”.
|