K?lt?r (and) Pop?ler K?lt?r Sinan Yalçın Sayı:
53 - Ekim / Aralık 2006
Kültür bir milletin yaşayan ve yaşaması gereken en önemli hususlarındandır. Bir milleti tarif etme aracı olarak kültür, o milleti oluşturan insanların ahlâkî, manevî, maddî, sosyal bir takım değer sistemlerini içerisinde barındırır. Bir milletin millet olma ön koşullarının birçoğu aslında, o milletin kendi kültürel kodları içerisinde varolan ve aynı zamanda onunla birlikte o milleti meydana getiren insanların şahsî dünyalarında kalıcı özellikler bırakan kültür kavramı ile şekillenmektedir.
Kültürü iki ana alt başlığa ayırdığımızda karşımıza iki sınıflama çıkar. Maddî ve manevî kültür. Maddî kültür, insanların yaşam süresi boyunca doğayla etkileşimleri neticesinde ortaya çıkan bir takım ihtiyaçlarını içerir. Bunun yanında manevî kültür, insanlar arası etkileşimler sonucu ortaya çıkan bir takım değerler sistemlerini ifade eder. Bu iki kültür sınıflamasından manevî kültür, milletler için daha fazla öneme sahiptir.
Manevî kültür bir milletin değerler sisteminin yanında aynı zamanda o milletin bir takım özelliklerini de bünyesinde taşır. Öyle ki manevî kültür öğeleri, toplumu oluşturan değerler sistemini, toplum tarafından belirlenmiş bir takım toplumsal yasaları, ananeleri, ahlak ve inanç menşeli bir takım değer hükümlerini içerir.
Manevî kültürün bu önem arz eden içeriği, onu milletler için ihmal edilemeyecek bir konuma çıkartır. Çünkü bir milletin manevî bir takım değerler sistemini içeren ve bunların taşıyıcısı olan manevî kültürün darbe alması, dumura uğratılması toplumların çözülme sebeplerinin başında gelmektedir. Geçmişten geleceğe dil köprüsü ile aktarılan kültür, her dönem kendini yenileme, geliştirme fırsatını tarih vermektedir. Sanayi devrimi ile birlikte ve buna ilâveten teknolojinin sürekli dinamik bir yapı arz etmesi ile birlikte, bütün insanlığı bir değişim rüzgârı almış, bu değişim rüzgârı kimilerini gitmesi gereken yere, kimilerini de gitmesi gereken yerden çok uzaklara doğru sürüklemiştir.
Kültürel değişim ve popüler kültür
Kültürler sürekli değişim ve birbirleri arasında etkileşim içerisindedirler. Öyle olmasa idi insanlar şu anda mağarada yaşarlardı. Velhasılı kelâm kültürlerin bu değişimin de milletleri derinden etkileyecek hususlar mevcuttur. Bunlardan birincisi, kültürel kodların değişim rüzgârı ile birlikte sarsılmasıdır. Yani ehemmiyetini kaybetmesidir. Bu milletlerin kendilerini yeniden sorgulama içerisine sokmaları demektir. Yani kendilerini yeniden bir tanımlamaya tabi tutmaları gerektiğidir. Teknolojinin baş döndürücü değişimine karşılık insanlar bu tempoya ayak uyduramamış, bunun getirisi olarak da kültürel bir takım vasıflarından vazgeçerek bu açığı kapatmaya çalışmıştır. Bunu da popüler kültür diye tabir edilen moda ile eşdeğer bir kavram ile yapmaktadırlar. Popüler kültür kavramı edebiyat, sanat, bilim, kültür vb gibi birçok alanda kendisini hissettirmektedir.
Popüler kültür insanlara, her türlü alanda bir tüketim mantığı içerisinde hareket etme içgüdüsü vererek, insanları amaçsızlaştırmakta ve hattâ metalaştırmaktadır. İnsanın metalaşması demek kalıbının dışına çıkarak materyalist ve kapitalist düzenin kıskacı içerisine girerek kendinden, kendi öz kültüründen, değerlerinden, millîliğinden uzaklaşması demektir. Bu yöndeki gelişimden uzak bir değişim toplumları sürüleştirerek güdülmeye müsait bir konuma getirmektedir. Ve artık böyle bir toplum üzerinde istenildiği gibi gelecek kurgusu yapılabilir, o toplumun insanlarının kendi menfaati doğrultusunda hizmet etmesini sağlanabilir.
İşte popüler kültür diye tabir ettiğimiz şey genel hatları ile bundan ibarettir. Bu hali ile popüler kültür, öz kültür ile çatışmaya girerek insanları bir kültürel bunalıma doğru sürüklenme- sine, popüler kültürün galip gelmesi ile birlikte ise insanların bir kültürel yozlaşma macerasına girmesine, birçok kez de kendisini yeniden sorgulama içerisine girmesine neden olmaktadır.
Zaten popüler kültür kavramı toplumların geçmiş ile gelecek arasındaki köprülerine dinamit koyarak gelişim ve moda adı altında insanlara sunulmuş bir afyondur. Bu afyonu kimlerin sunduğu hepimizce malûmdur. O zaman bize düşen kendi öz kültürel kodlarımıza sahip çıkarak ve onları koruyarak bu mânâsızlığa karşı çıkmaktır.
|