Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4633 kez okundu.     2 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

K?lt?r (and) Pop?ler K?lt?r
Sinan Yalçın

  Sayı: 53 - Ekim / Aralık 2006

 

Kültür bir milletin yaşayan ve yaşaması gereken en önemli hususlarındandır. Bir milleti tarif etme aracı olarak kültür, o milleti oluşturan insanların ahlâkî, manevî, maddî, sosyal bir takım değer sistemlerini içerisinde barındırır. Bir milletin millet olma ön koşullarının birçoğu aslında, o milletin kendi kültürel kodları içerisinde varolan ve aynı zamanda onunla birlikte o milleti meydana getiren insanların şahsî dünyalarında kalıcı özellikler bırakan kültür kavramı ile şekillenmektedir.

Kültürü iki ana alt başlığa ayırdığımızda karşımıza iki sınıflama çıkar. Maddî ve manevî kültür. Maddî kültür, insanların yaşam süresi boyunca doğayla etkileşimleri neticesinde ortaya çıkan bir takım ihtiyaçlarını içerir. Bunun yanında manevî kültür, insanlar arası etkileşimler sonucu ortaya çıkan bir takım değerler sistemlerini ifade eder. Bu iki kültür sınıflamasından manevî kültür, milletler için daha fazla öneme sahiptir.

Manevî kültür bir milletin değerler sisteminin yanında aynı zamanda o milletin bir takım özelliklerini de bünyesinde taşır. Öyle ki manevî kültür öğeleri, toplumu oluşturan değerler sistemini, toplum tarafından belirlenmiş bir takım toplumsal yasaları, ananeleri, ahlak ve inanç menşeli bir takım değer hükümlerini içerir.

Manevî kültürün bu önem arz eden içeriği, onu milletler için ihmal edilemeyecek bir konuma çıkartır. Çünkü bir milletin manevî bir takım değerler sistemini içeren ve bunların taşıyıcısı olan manevî kültürün darbe alması, dumura uğratılması toplumların çözülme sebeplerinin başında gelmektedir. Geçmişten geleceğe dil köprüsü ile aktarılan kültür, her dönem kendini yenileme, geliştirme fırsatını tarih vermektedir. Sanayi devrimi ile birlikte ve buna ilâveten teknolojinin sürekli dinamik bir yapı arz etmesi ile birlikte, bütün insanlığı bir değişim rüzgârı almış, bu değişim rüzgârı kimilerini gitmesi gereken yere, kimilerini de gitmesi gereken yerden çok uzaklara doğru sürüklemiştir.


Kültürel değişim ve popüler kültür

Kültürler sürekli değişim ve birbirleri arasında etkileşim içerisindedirler. Öyle olmasa idi insanlar şu anda mağarada yaşarlardı. Velhasılı kelâm kültürlerin bu değişimin de milletleri derinden etkileyecek hususlar mevcuttur. Bunlardan birincisi, kültürel kodların değişim rüzgârı ile birlikte sarsılmasıdır. Yani ehemmiyetini kaybetmesidir. Bu milletlerin kendilerini yeniden sorgulama içerisine sokmaları demektir. Yani kendilerini yeniden bir tanımlamaya tabi tutmaları gerektiğidir. Teknolojinin baş döndürücü değişimine karşılık insanlar bu tempoya ayak uyduramamış, bunun getirisi olarak da kültürel bir takım vasıflarından vazgeçerek bu açığı kapatmaya çalışmıştır. Bunu da popüler kültür diye tabir edilen moda ile eşdeğer bir kavram ile yapmaktadırlar. Popüler kültür kavramı edebiyat, sanat, bilim, kültür vb gibi birçok alanda kendisini hissettirmektedir.

Popüler kültür insanlara, her türlü alanda bir tüketim mantığı içerisinde hareket etme içgüdüsü vererek, insanları amaçsızlaştırmakta ve hattâ metalaştırmaktadır. İnsanın metalaşması demek kalıbının dışına çıkarak materyalist ve kapitalist düzenin kıskacı içerisine girerek kendinden, kendi öz kültüründen, değerlerinden, millîliğinden uzaklaşması demektir. Bu yöndeki gelişimden uzak bir değişim toplumları sürüleştirerek güdülmeye müsait bir konuma getirmektedir. Ve artık böyle bir toplum üzerinde istenildiği gibi gelecek kurgusu yapılabilir, o toplumun insanlarının kendi menfaati doğrultusunda hizmet etmesini sağlanabilir.

İşte popüler kültür diye tabir ettiğimiz şey genel hatları ile bundan ibarettir. Bu hali ile popüler kültür, öz kültür ile çatışmaya girerek insanları bir kültürel bunalıma doğru sürüklenme- sine, popüler kültürün galip gelmesi ile birlikte ise insanların bir kültürel yozlaşma macerasına girmesine, birçok kez de kendisini yeniden sorgulama içerisine girmesine neden olmaktadır.

Zaten popüler kültür kavramı toplumların geçmiş ile gelecek arasındaki köprülerine dinamit koyarak gelişim ve moda adı altında insanlara sunulmuş bir afyondur. Bu afyonu kimlerin sunduğu hepimizce malûmdur. O zaman bize düşen kendi öz kültürel kodlarımıza sahip çıkarak ve onları koruyarak bu mânâsızlığa karşı çıkmaktır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : offf    16.09.2008
Yorum : bencede güzel ama bnm aradığım bu değildi




Ekleyen : deli    31.12.2007
Yorum : güzel ama benim aradığım bu değildi





 
K?lt?r (and) Pop?ler K?lt... - Sayı 53
Gelenek ve Gelecek... - Sayı 51
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14597394
 Bugün : 1617
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 631756
 Bugün : 557
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 845
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim