Turgut Özal’ın Abdülhamîd Han hakkındaki sözleri İktibas Sayı:
91 - Ocak / Mart 2017
Şimdi, geçenlerde bir yerde yaptığım konuşmada şöyle bir sual sordum. Sonra da dedim ki, “acaba reaksiyon gelir mi?”… Gene başımdan geçen bir hikâye… Onu burada da tekrar edeceğim. 1930’lu yıllar… Ben ilkokuldayım, ilkokul son sınıftayım. Tabi o zaman bizi bambaşka yetiştiriyorlar. İlkokulda okutulan şeyleri, bugün benim yaşlarıma yakın kimseler herhalde hatırlayacaklar. Biz, bir Türk’ün on düşmana bedel olduğunu, bir Türk’ün dünyaya bedel olduğunu… Daha birçok şeyleri öğrendik. Ama bunları, kendimizin ufak dünyasında öğrendik. Yani dış dünyayla hiç bir alakamız yoktu. Dış dünyayı değil, İstanbul’u bile bilmiyorduk. Bunları okuyorum kitaptan… İyi de bir talebeyim. Rahmetli dedem, o sırada bize misafir gelmiş. O da gençliğinde, İstanbul’da bulunmuş. Sultan Abdülhamit zamanında… Okuduğum tarih kitabında “Kızıl Sultan” diyor, Sultan Abdülhamit’e… Ben okuyorum, o da dinliyor… Döndü, “Bunların hepsi yalan. Size yanlış şey öğretiyorlar” dedi. “Dede, sen mi iyi bileceksin, kitap mı iyi bilecek” dedim… Biz böyle büyüdük. Aradan seneler geçti. Yurt dışına gittik. Yurtdışında çok kaldım. Orada bazı kitaplar elime geçti. Bu konularda biraz araştırma yaptım. Yurt içinde de ufak tefek, kenarda köşede, kırıntı gibi gelen… O sırada çok sarih değil, bilgiler var… Baktım ki, dedem haklı… Dedem haklı. Onun üzerine dedim ki; yani şu tarihi anlatmanın tersliğine bakın. Bu zata “Kızıl Sultan” dediler. Devrine bakıldığı zaman, hemen hemen hiçbir toprak parçası vermemiş. Siyaseten fevkalade iyi idare etmiş. Demiryollarını yapmış, okullar yapmış, birçok şeyleri var. Bunları görüyorsunuz. Ondan sonra İttihat Terakki gelmiş. Birlik ve gelişme… Öyle mi?… 1909… 1918’de koskoca imparatorluk, bozuk para gibi harcanmış. Doğru mu, değil mi? Şimdi… Birisi Kızıl Sultan, öbürleri hürriyet kahramanı… Öyle mi, değil mi? Şimdi, tarih bu işi nasıl bu kadar yanlış yapabilir. Yani bu suali sormamız lazım, diye düşündüm. Zannediyorum, bu sualler soruluyor artık Türkiye’de… Bu suallerin sorulması lazım. Bunun gibi, başka suallerin de sorulması lazım.
|