Sel?m Ederim Fatih Şahin Sayı:
53 - Ekim / Aralık 2006
Allahuekber dağlarına selâm ederim
Nazlı su yatakları coşsun bu gün
Bayramı gören gözlere selâm olsun
Doğan güneşe merhaba
Ey gökyüzünde çırpınan balık
Deryaları sineme dolduran gök
Karanlığı gölgeme kaydıran güneş
Gözümün rengini kahrı-perişan eyleyen
Kar taneleri
Hepinize selâm ederim
Ey aydınlık ufukları
Bir yorgan misali saran rüzgâr
Bir avcı edasıyla yüce dağlar ardına
gizlenmiş poyraz
Zehrini emdiğim bozkır ayazı
Dağ ceylanları
Gümüş yeleli bozkurtlar
Ve sen sınırları zorlayan parıltı
Gözümün alabildiğince her yer
Hepinize selâm ederim
Sana da selâm olsun
Yüreğimin orta yerinde
Bir fidan gibi
Damarlarıma sarılıp filizlenen sevda
Uzakları yakınları sana adadım
Girdin artık içime
Bir bayram sabahı
Göğsüme sızan bir tutam nefes gibi
Denizine düşmüşsem
Düştüğüm denize selâm olsun
Bu gün bayram
Sesimi hoyrat bir dağ rüzgârına bağışladım
Duyuyor musun?
Sana da selâm olsun
Sana da selâm ederim
Seni de unutmadım civan mert dayım
Mahpusuna da selâm olsun
Yattığın ranzaya
İçtiğin tütüne
Gördüğün düşe
Kurduğun hayale
Çaldığın saza
Parmaklarına dokunan soğuk duvarlara
Gözlerini aralıklarına bıraktığın
Demir parmaklıklara
Bitmek tükenmek bilmeyen şafaklarına
Selâm ederim
Unuttuğum ve unutmadığım bütün dostlar
Size de selâm ederim
Aramızda uzanan yollara
Yol vermeyen dağlara
Her gece alnımızda yansıyan yıldızlara
Akıp giden zamana
Günlere aylara yıllara hasrete
Bitmek tükenmek bilmeyen gurbete
Selâm ederim
Eskilere ve yenilere
Beni bir enkaza çeviren bu sessizliğe
Acıya çileye
Bir mızrak olup ok misali atılan müjde güneye
Kuşlara selâm ederim
Kara kış sana da selâm ederim
Şanını yücelten dağlarda gezdim ben
Örttüğün toprağa
Çürüttüğün yaprağa
Kovalayıp durduğun bahara
Açmamış güle
Doğmamış güne
Söylenmemiş türküye
Sevilmemiş sevgiliye
Selâm ederim
İçimde öyle ki bir deli volkan yatıyor
Uyansın isterim
Kan ter içinde
Uyansın bu kamçılı zebani
Uyansın içimde
Zindanların soğuk pencerelerini gözleyen
külhanbeyleri
Sesime ses veren dağlar uyansın
Bahara ağıt yakan dereye
Çığlığımı dindiren yağmura
Acımı hafifleten şimşeklere
Selâm ederim
Geceler
Gece dolanıp durdun başımda
Sırtında büyüyen yıldızlarda geçti günlerim
Ay gibi parlaktı
Güneş gibi yakardı hayallerin
Sana da selâm ederim sana da
Bu gün bayram dedim ya
Yedi düvel duysun sesimi
Yedi ceddime selâm olsun
Balıklar sesimle uyansın
Ve gözyaşlarım uyandırsın
Baharın muştusu cemreyi
Bu gün bayram
Denizleri dalgalar getirsin
Gökyüzünü bulutlar
Gelsinler gelip omuzlarımda dursunlar
Dağlarıma ateş yakın
Bırakın, bırakın güneşin kollarını dağlar
Bırakın da sarsın geceleri
Memleketteyim binlerce bayram sonra
Bir topuk tipisinin koynunda olsam da
Unuttuğum ve unutmadığım
İsmini bile sayamadığım
Binlerce varlığın
Bayramı kutlu olsun
Selâm olsun
Selâm olsun hepinize
Dağ başında nöbet tutan Mehmedime
selâm ederim
Kundakta yatan bebeye
Sallanır durur sandalyesinde nenem
Onu sallayan güce
Ansızın kayan yıldıza bir bayrak gölgesinde
Kavrulan kurşuna
Kesen bıçağa
İşleyen zamana
Bir sigaranın dumanında alevlenen sevdalara
Tüm insanlara
Dosta ve de düşmana
Uçmak nasıl ki
Gökyüzünü kanatlarımın altına alarak
İşte o heyecanla o sevinçle
Hepinize selâm ederim
Bir sevinçle dolmuş taşmışım ki
Taşkınımı sayfalara döken kaleme
Damardaki kana
Ey sevgili sana
Sorgusuz sualsiz daldığım dünya
Medet yaradan
Heyhatlar olsun zamana
Acılar bende büyür
Bir fidan gibi
Kar yağıyor tane tane
Kurban olsun bu yürek
O karın bir tanesine
Ve onu toprağa düşüren kudrete
Onu tutan ellere
Onu taşıyan buluta yön veren yellere
Beni kul diye yaradan rabbime
Şükürler olsun
Selâm olsun selâm olsun
Sana da selâm ederim
Bu mısraları yazdıran can
Gören gözüm tutan elim
Dönen dilim
Akıp giden zaman milim milim
Varlığımı yokluğuna bağladığım aşk
İçimi titreten seda
Şafakları yırtan ezan
Edilen duam
Size de selâm ederim
Göğsüme damla damla kan gibi
Uyku yağdıran gözlerim
Anne müjdeler olsun sana
Anne bu gün de ölmedim
Selâm ederim selâm ederim
|