Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1216 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Ebeveynlik
Özgür Erdoğan

  Sayı: 101 -

“Çocuğumuz için her şeyin daha iyi olması uğruna çaba gösterdik. Ama nedense en mutsuz, en tatminsiz, en güvensiz çocuğu yetiştirdik. Biz nerede yanlışlık yaptık ?”

Bu cümleleri sık sık ailelerden duyar olduk. Tarihin hiçbir döneminde ailelerin çocuklarının eğitimine bu kadar fazla dikkat etmemiş, onların istekleri doğrultusunda kendi düşünce ve kişiliklerinden bu kadar taviz vermemişlerdir. 21. Yüzyıl ebeveynleri her şeyin çocukları için daha iyi olması uğruna çok çaba gösterdi ama nedense çocukları mutsuz gençler oldu.

Önceki nesiller daha mutlu, kendinden daha emin, ayakları üzerine daha rahat basarken yeni nesil neden bu hale geldi? Sorun çocuklarda mı ailelerde mi?

Aileler imkânları el verse de, vermese de çocuklar en iyi yerlerde okuyor, geziyor, en iyi yerlerden alışveriş yapıyor… Her tür aktiviteye katılmalarına olanak sağlanıyor; müzik dersleri, spor okulları, arkadaş toplantıları arasında geçen bir hayat yaşıyorlar. Ama büyük bir bölümü ebeveynlerin kendi harcamalarından kısmasıyla sağlanan bu büyülü dünya, nasıl oluyorsa çocuklara yaramıyor. Daha mutlu, başarılı, kendinden emin, ailesinin değerini bilen bireyler yetiştirmek umuduyla yapılan hareketler “sorunlu çocukların “ temelini atıyor. Ne çocuklar, ne de onları yetiştiren aileler elde edilen sonuçtan mutlu oluyor.

Le Nouvel Observateur’un haberine göre bunun ardında bir değil, birden çok sebep yatıyor. Bunun en başında aile otoritesinin, yani eskilerin “Dur, yapma, yaparsan şöyle olur!” diyen ebeveynlerin tarihten silinmesi geliyor. Çocuklar, başlarında kendi deneyimlerini paylaşan, hatalarını anlatan, doğru yolu gösteren kimseler olmadığı için, her hatayı yaşayarak öğrenmek zorunda kalıyor. Bu da onların daha uzun sürede ve daha fazla hata yaparak büyümesine neden oluyor.

Çare? Okuyan, düşünen, araştıran, temel prensiplere bağlı, sevgi dolu aile ortamı…

Örnek: Çocuğum ders çalışmıyordu. Psikologdan yardım aldık. Bana, ders çalışması gerektiğini tekrar tekrar hatırlatmak yerine çalıştığı zamanları görüp onaylamamı söyledi. Bu yöntem işe yaramıyor bence; ders çalışmasını söylemezsem hiç çalışmıyor. Başka bir psikoloğa gideceğim.

Psikolog psikolog dolaşmayın. Çocuğunuzla aranızda bir sorun varsa psikologdan yardım alabilirsiniz. Yardım almanıza rağmen sonucu beğenmeyip bir başka psikoloğa taşınıyorsanız durun. Psikolog mu size doğru yardımı sunamadı, yoksa siz mi verilen önerileri uygulamakta kararlılık göstermediniz? Unutmayın psikolojik yardım yol göstericidir, psikolog sorunu sizin adınıza çözemez. Öneriler doğrultusunda çocuğunuzla aranızdaki sorunu siz çözmek için çaba göstereceksiniz. Bu da çocuk-ebeveyn paylaşımını gerektirir.

Örnek: Eğitimi için bir sürü para harcıyorum, ne isterse alıyorum daha ne yapayım, tek istediğim derslerinde çok başarılı olup iyi bir doktor olması buna hakkım var.”

Çocuğun asıl ihtiyacı olan iletişim ve manevî destek vermek yerine, sadece maddî destek veren ailelerin olduğu bir devirde yaşıyoruz. Bu da ne yazık ki istenen çocuğu yetiştirmekten çok uzaklaşmamıza neden oluyor. Çocuğunuzun midesini doyurmakta ısrarcı olduğunuz kadar maneviyatını doyurmakta ısrarcı olmuyoruz!

Örnek: “Çocuğumla arkadaş gibiyiz. Çok iyi anlaşıyoruz. Ama son zamanlarda ondan istediğim şeyleri yapmıyor, söylediklerimi dikkate almıyor.”

Anne-babalar çocukları ile arkadaş olmazlar. Yakın olabilirler ama arkadaş arkadaştır. Anne-baba da anne-baba! Herkesin anne gibi bir anneye ve baba gibi bir babaya ihtiyacı vardır.

Örnek: “Her market alışverişinde oyuncak alacağım diye kendini yere atıyor. Tepiniyor, ağlıyor. Hayır yapma demeye utanıyorum çünkü markette herkes bana, ne var bir oyuncak alsan, çocukta kendini paralamasa diye bakıyor. Almak istediği şey çok pahalı, alamam diyemiyorum.

Çocuğunuza “yapma” derken utanmayın. Buna hakkınız var. Aslında doğru bildiğiniz şeyleri ona göstermek büyük bir iyilik. Çocukların mükemmel aileler değil, doğrusuyla yanlışıyla bir bütün olmayı başarmış ailelere ihtiyaçları var. Onlar için en büyük hediye, üstesinden gelmeyi başardığınız zorlukları onlarla paylaşmanız olacaktır. Çünkü çocuğunuz sizi örnek alarak, başarısızlığın geçici olduğunu, böyle bir durumda kendisinin de ayağa kalkacağını görecektir.

Örnek: “Arkadaşı yaş gününe onu davet etmemiş. Çok üzüldü bende şimdi evde bir parti düzenleyeceğim, herkesi davet edeceğim ama onu çağırmayan arkadaşını davet etmeyeceğim; çağrılmamak neymiş görsün bakalım!”

Aşırı korumacı, çocuğun bütün dünyası olan ailelerden misiniz? Bu tip ailelerden yetişen çocukların da topluma uyma sorunu yaşadığı gözlemleniyor. Çocuklarınızı korumak istemeniz doğal fakat bunun sınırını aşarsanız siz olmadan yaşayamayan çocuklar yetiştirmiş olursunuz. Bunun yerine kendi arkadaşları, çevreleri olmalarına izin verin.

Ne Yapmalı?

Çocuklarınızın davranışlarını kontrol altında tutabilmek için, akla ve mantığa uygun sınırları ve kuralları ailenizle birlikte koyun. Koyduğunuz kurallar uygulanabilir olmalıdır. Kuralları hemen uygulamaya geçin. Unutmayın tüm çocuklar için reçete gibi kurallar yoktur. Çocuğunuzun yapısına ve yaşadığı ortama uygun kendi deneyimlerinizle en uygununu sizler bulmalısınız.

Çocuğunuzun kendi kendine yetebilen olumlu bir kişiliğe sahip olmasını istiyorsanız yapmış olduğu olumlu davranışları onaylayıp destekleyin. Onu teşvik edin.

“Okula gidince öğretmen onu hizaya sokar. Öğretmen onun hakkından gelir” demeyin. Çünkü eğitim okuldan önce evde başlar.

Çocuğumuzun da bizim de eksik olan yönlerimiz mutlaka vardır. Kendi kendinizle barışık olun. İyi ve kötü yanlarınızla çocuğunuzu ve kendinizi kabul edin. Unutmayın hatasız kul olmaz.

Koşulsuz sevgi ve güven çocuğa verilecek en önemli şeydir.

Çocuk eğitimi konularında uzmanları dinlemeye, okumaya, kafa yormaya devam edin bunları yaparak kaybedebileceğiniz hiçbir şey yok ama kazanacağınız çok şey var; Çocuklarımız…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Ebeveynlik... - Sayı 101
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Eline, canına, yüreğine sağlık olsun hocam. Allah razı olsun Bu güzel için teşekkürler.... osman eroğlu

 Şiirin bestesini firdevs altındaş yaptı ve kendisi okuyor. Sevgiler...... Dilara

 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Tevhid yoksa huzur da yok
Kaleme yemin
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Ah
Eşek ve deve


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14632724
 Bugün : 473
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 632352
 Bugün : 30
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 127
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 2
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim