"Kalp" sağlığı Ömer Âsaf Sayı:
103 -
Başlığa bakarak sizlere tıbbın konusu olan kan pompalama aracı kalbin sağlığını korumanın öneminden ve bunun için yapılacak tavsiyelerden bahsedeceğimi zannetmeniz mümkün. Lâkin ben bir doktor veya kardiyolog değilim. Kalbin anatomisini de herkesin bildiği kadar bilirim. İnsan bilmediği sularda yüzmemeli…
Elbette herkes dakikada ortalama yetmiş-seksen defa atan maddî kalbini korumalı… Ona iyi bakmalı… Hasta olunca gerekli tedavilerini uygulamalı, doktorunun tavsiyesine uymalı… Kan pompası kalbine iyi bakmayan yaşamayı arzulamıyor demektir.
Ancak insanı insan kılan hakiki yönünün manevî ciheti olduğu asla unutulmamalı. Zira Arap dilcileri, ‘insan’ kelimesinin ‘iki ünsiyet’ anlamına geldiğini; madde cihetiyle madde dünyasıyla ünsiyet/ilişki kuran insanın, maneviyatıyla da manevî âlemle ünsiyet kuran bir varlık olduğunu belirtmişler. (Yalnızca maddeyi öne çıkarıp mânâyı öteleyen materyalist anlayış ile sadece ruhu öne çıkaran spirütüalist bakış tarzı İslâm’a aynı uzaklıkta… Hem madde hem mânâdır insanı insan kılan. İslâm, maddeye hükmederek mânâyı esas alan, madde âleminde mânâ merkezli bir hayat sürülmesini ister.) Dolayısıyla insanın kalp sağlığını korumak için bir kardiyoloğa ne kadar ihtiyacı varsa kalbinin manevî sağlığını korumaya ve bunun için de bir ‘kalp doktoruna’ ihtiyacı vardır. Zira “bir ben var ben’den içeri” hakikatinden mülhem, ‘insanda bir kalp var kalpten içeri’ desek onun maneviyattaki önemini ifadede abartmış olmayız.
Kalp sağlığından kastımız, Yüce Mevlâ’nın Kur’ân-ı Kerim’de “gözler kör olmaz asıl kalpler kör olur” âyet-i kerimesindeki derinlikte gizli…
Bu ifadenin anlamı Rasulullâh’ın (sav) ‘insanda bir organ vardır ki, o iyi olursa tüm âzalar iyi, kötü olursa hepsi kötü olur’ diyerek önemine dikkat çektiği sözünde gizli…
Bu ifadenin mânâsı, Şeyh Şaban-ı Velî’ye Kastamonu’ya geldiği ilk zamanlarda “ne iş yaparsın?” diye sorulunca o zât-ı muhteremin ‘kalp kalaylarım’ şeklinde verdiği cevapta gizli…
Bu ifadenin anlamı Bağdatlı Ruhî’nin, Şuarâ sûresindeki “O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar! Ancak Allah'a temiz bir kalple gelen kimse müstesna.” âyetinden mülhem.
‘Sanma ey hâce ki senden zer û sîm isterler
Yevme lâ yenfeuda kalbi selîm isterler’
Beytindeki hakikatte gizli…
‘Kalbin sağlıklı oluşunun belirtileri nelerdir?’ şeklinde bir suâl sorsak cevabını öncelikle yüce Rabbimizin kitabında aramakla memuruz. Kur’ân’da sağlıklı kalbin alâmetleri şöyle sayılabilir:
üAllah’a iman eden kalp sağlıklıdır. “Allah’a iman ve tevekkülle mutmain olmuş kalpler…”
üAllah’ı zikreden kalp… “Onlar, iman etmiş ve kalpleri Allah zikriyle yatışmış olanlardır. Evet, iyi bilin ki, kalpler Allah'ın zikri ile yatışır…”
üAllah anılınca titreyen, ürperen kalp... “Gerçek müminler ancak o müminlerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir…”
üAllah’ın şeâirine saygı duyan kalp… “Bu böyledir; kim Allah'ın nişanelerine, kurbanlıklarına saygı gösterirse, şüphesiz o kalblerin takvasındandır…”
üAllah’a karşı haşyetle dolu kalp… “Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalpleri titreyerek yapanlar…”
Yüce Allah, bu âyetlerde sağlıklı kalbin alâmetlerini ve onu sağlıklı kılmanın yollarını belirttiği gibi buna mukabil “manen hastalıklı kalpleri” de tavsif etmiştir.
üİnkâr eden, iman etmemiş kalp mühürlenmiş hasta bir kalptir.
üEğlence ve sefahate düşkün /daima gaflette olan kalp hastadır.
üÂhirete inanmayanların işkilli kalpleri de hastalıklıdır.
üAğızlarıyla söyledikleri hakikatlere inanmayan, nifak üreten kalp…
üAllah’ı anmaktan gafil, nefsânî arzularının peşine düşmüş şehvetinin kölesi olan kalp…
üGünahta ısrar etmekten dolayı kararmış kalp…
Allah bir adam için içinde iki kalp yaratmamıştır. Bu bize Allah’ı sevmekle birlikte ‘onun düşmanını sevemeyeceğimiz hakikatini açık bir şekilde ifade etmektedir. Kalbin manevî sağlığı, Allah’ı ve Rasûlünu sevmek; onları seveni sevmek, onların düşmanlarına kalpte sevgi zerresi oluşturmamak…
“Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız” diyen şair bu mısrasıyla neyi kastetti acaba?
Son olarak şunu söylemeliyim: Gözün körlüğü doğuştan olabilir. Dolayısıyla insan bundan sorumlu olmaz. Ama kalbin körlüğünün sebebi insanın yapıp etmeleridir ve tek sorumlusu kendisidir.
Gözü kör olan varlığı göremez, kalbi kör olan ise varlığın sahibini…
|