Haydi sil gözyaşlarını artık Ayasofya Erdal Kozankaya Sayı:
106 -
Ayasofya! Ey Ayasofya! Sen bize Fatih’in emaneti ve vasiyetiydin. Sen fethin sembolüydün. Sana sahip çıkamadık. Seni mahzun bırakanlar, sana zincir vuranlar utansın ey Ayasofya!
Sen yıllarca içimizde kanayan bir yara idin. Aynı Kudüs’teki Mescid-i Aksa gibiydin. Artık hasret bitti, hadi gözyaşlarını sil Ayasofya. İnşallah bir gün yine bir Selahaddin Eyyübi gelecek, Mescid-i Aksa’yı Siyonistlerin çizmesi altında çiğnenmekten kurtaracak. O günler de yakındır…
Ey Ayasofya! Çağ açan, çağ kapatan, Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olmuş koca Sultan Fatih Sultan Mehmet’in “kılıç hakkım” diyerek, kıyamete kadar cami olarak kalması vasiyetine rağmen sana esaret hayatı yaşattılar. Şimdi müjdeler olsun ki, Türk Milleti yine bir ecdadı Fatihan çıkardı. Seksen altı yıllık bir hasretten sonra, Recep Tayyip Erdoğan kapılarına vurulan kilidi kırdı, kapılarını müminlere açtı. Yine kubbelerinde tekbirler, dualar, ezanlar yankılanacak, müminler “âmin!” diyecek.
Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilmesi demek Türk Milleti’nin bu topraklarda emanet değil, kıyamete kadar kalıcı olduğunun ilanıdır. Ayasofya’nın açılması demek; tam bağımsız, güçlü Türkiye’nin her türlü saldırıya karşı koyacağının ilanıdır. Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığının ilanıdır. Ayasofya’nın açılması demek; tapulara konan ipoteğin kalkması demektir.
Ey Ayasofya! Senin yeniden cami olmanı istemeyen içimizdeki ve dışımızdaki kahpe Bizans’ın çocuklarına, tüm Haçlı âlemine rağmen kıyamete kadar cami olarak kalacaksın inşallah!
Ayasofya’nın ibadete açılması sadece ülkemizin değil, tüm İslâm âleminin ortak sevincidir.
Ayasofya önce tamir, bakım için kapatılmış, içerideki duvarlardaki bütün çinilerdeki ayetler kırılarak moloz olarak dışarı atılmış, sonra da müzeye çevrilmiş. Niye yapılmış, neden yapılmış? Bilinmez. Avrupa’ya şirin görünmek, Batılılara benzemek, Haçlı âlemini kızdırmamak için mi? Bilinmez. Nedense hep taviz veren biz olduk. Dinimizden, tarihimizden, gelenek ve göreneklerimizden uzaklaşarak tam bir reddi miras yaptık. Batılılara özendik. Onlara benzeyip, taklit edip Avrupalı olacağımızı zannettik. Savaşı, düşmana benzeyerek kaybettik.
İçimizde bazı aklı evveller var. Dinle, diyanetle, tarihle bütün bağlarını koparıp atmış, yularından boşanmış beygir gibi sağda solda… “Ayasofya cami olmasın, müze kalsın, kültürel miras” diyorlar. Bu malum zihniyete kalsa Sultanahmet, Süleymaniye ve Selimiye de müze olsun derler. “Ayasofya’yı yeniden kilise yapalım” dense, emin olun bu malum kesimin hiç sesi çıkmaz, belki içten içe sevinirler. Kültürel mirasmış, hoşgörüymüş… Boş laf bunlar!!! Balkanlarda bütün Osmanlı eserlerini, camilerini yıktılar. İspanya’daki bütün Endülüs İslâm medeniyetini yıktılar. Kurtuba’daki büyük camileri katedral, büyük kilise yaptılar. Onlar kültürel miras değil miydi? Kudüs’teki Mescid-i Aksa her gün Siyonist İsrail askerlerinin çizmesiyle kirletiliyor, ibadet eden Filistinliler katlediliyor. Hani nerede din ve inanç özgürlüğü naraları atan Batılılar?
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Ayasofya’yı açmakla tüm Haçlı âlemine öyle bir tokat attı ki, sesleri, solukları kesildi. Avrupa’nın şımarık çocuğu, finosu olan Yunanlılardan başka havlayan yok. Biliyorlar ki Erdoğan bunlara pabuç bırakmaz. Allah cumhurbaşkanımızın ömrünü uzun, iktidarını daim eylesin.
|