Ellerinden kan damlayanlar, bize soykırımcı diyemez! Erdal Kozankaya Sayı:
109 -
Hani bizde bir atasözü vardır; kişi başkalarını kendisi gibi bilirmiş. Amerika da bizi, kendisiyle karıştırdı. Nihayet sonunda Türkiyemizi Ermeni soykırımcısı olmakla suçladı.
Her sene 24 Nisan tarihini ısıtıp ısıtıp önümüze koyarak “söylüyüm mü, söylüyüm mü” diyerek bizden taviz koparmaya çalışırlar. Nihayet söylediler. Kendi ellerindeki kanları, katliamları, soykırımları unutuyorlar.
Amerika’nın da, Batının da geçmişi kan, gözyaşı, zulüm, sömürme, gaspla dolu. Amerika’nın tarihî sicili öyle bozuk ki önce Kızılderili katliamlarıyla başladılar, Japonya’ya atom bombası atarak savaş suçu işlediler. Dünyanın pek çok ülkesinde askerî darbeler yaparak binlerce insanın kanına girdiler. Bugün hâlâ demokrasi getireceğim diye girdiği ülkelerin hali ortada.
Gelelim asıl meseleye. Osmanlı Devleti, içinde pek çok milletin ve gayrimüslim azınlıkların olduğu bir imparatorluktu. Osmanlı, en çok da Ermenileri sever, onlara güvenirdi. Ermeni olanlara devlet içinde yüksek memurluklar, yetkili makamlar verirdi. Sadece Ermeniler için söylediğimiz söz şu idi; Teba-i Sadıka. Yani bize en sadık vatandaş bildik. Ama sonra ne oldu, 1915’te biz Çanakkale’de ve diğer başka cephelerde can, vatan derdinde uğraşırken en zor zamanımızda bizi sırtımızdan vurdular. Ermeni Hınçak Taşnaklar, Rusya’nın ve Avrupa’nın kışkırtması ve silâhlandırmasıyla Doğu Anadolu’daki savunmasız, sivil Osmanlı Kürt, Türk bütün Müslümanları, camilere doldurarak ateşe verdiler. Hamile kadınların karnını yararak doğmamış çocukları süngülerine taktılar. Tam bir vahşet yaptılar. Asıl soykırımı Ermeniler Türklere yaptılar. Asıl ihaneti velinimetleri olan Osmanlı’ya ettiler. Osmanlı, ne yapsaydı, katillere çiçek mi verseydi, madalya mı taksaydı. Tabiî ki ihanet edenlerin elebaşlarını cezalandırdı. O bölgedeki Ermeniler tehcir edildi yani Suriye taraflarına sürüldü. Osmanlı o zor zamanlarda bile Ermeni sivillere, kadınlara, ihtiyarlara, çocuklara zulm etmedi, onların güvenliğini sağladı. O tarihte Çanakkale’de, cephede, askeri, günde bir sefer buğday çorbası bulamazken, Ermenileri aç bırakmadı, güvenliklerini temin etti. Şimdi sormak lâzım Amerika’ya, Avrupa’ya; biz miyiz soykırımcı siz mi? Biz miyiz insanî olan siz mi? Asıl sizin kışkırtmalarınız, tahrikleriniz sonucu o gün Taşnak Hınçak Ermeniler, Osmanlıyı arkasından vurdu. 1915 olaylarının, asıl suçlusu, azmettiricisi sizlersiniz. Aradan yüz küsur yıl geçmiş, o günkü muhatabınız, gurur duyduğum ceddim Osmanlıyı ve bugünkü Türkiye’yi suçlamaktan vazgeçin, bu soykırım meselesini ısıtıp ısıtıp önümüze koymayın. Yüz yıldır nemalanmaktan vazgeçin artık.
Artık eski Türkiye yok karşınızda. Sizin hiçbir tehdidinize, şantajınıza boyun eğmez, blöfleriniz beyhude… Türkiyemizi ne yaparsanız yapın durduramayacaksınız.
ABD Başkanı, içimizdeki işbirlikçilerine fazla güvenip boşuna masraf etmesin. Kimse, Türk devletinin başını deviremez. Bir de Konstantinepolis’ten bahsediyorsun. 1453’de Konstantinepolis mi kaldı, o isme ebediyen son verildi. Orası ebediyen İstanbul olarak kalacak. Açtırmadığınız Ayasofya’ya açtık ve cami yaptık, o iş bitmiştir artık. Karşınızda Fatihin torunları var.
|