Mühür; iyi günlerde kullan Zafer Nefer Sayı:
106 -
Mevzuata uygun olsun, isterse uygunsuz olsun… Bugün git yarın gel. İstersen hiç gelme. Yeterki her şey yolunda gözüksün. Günü kurtaralım. Bas gitsin MÜHRÜ. Kime ne? Belge mi belge. Mühür basılsın. Al belgeni iyi günlerde kullan. Yan gelip yat. Mühür, devlet eliyle ve güvencesiyle bir yerlere kapak atmak, yerini olabildiğince vakıf ve hür teşebbüse terk etmedikçe aynı hamam aynı tas. Kalitesizliğin temel nedeni bu.
Güven sorunu GÜVENSİZLİK kurgusuna konuşlandırılmış. Nereye gitsen, nereye gelsen fark etmez. Bunun altında bir bit yeniği olmasın? Şüpheler, kaygılar her birimizi kuşatmış. Dedikodu, gıybet ayyuka çıkmış. Kadir kıymet dibe vurmuş. Kendinden başka herkese şüphe ile bakmak illeti ve yan gelip yatmak zilleti, milleti bitiren virüs.
Mühür kimde ise sultan odur. Sen de kimsin ki? İmza, ayrıntı. Mühür varsa tamamdır. Yoksa her taraf imza olsa ne yazar? Bir mühür her şeye bedel. Sorunların anası bu mühür. Söz senetmiş. Hadi oradan. Sen onu mührüme sor. Yetki mühürde. Etki de neyin nesi? Olsa ne olur, olmasa ne olur? İşi kurtaralım yeter. Sağlam gözüksün, mühür olsun. İçi boş, çürük olsa ne yazar? Mühür varsa tamamdır. Kâğıt üzerinde her şey mükemmel. Uygulamada her şey berbat. Yurtdışında çalışırken en yetkili kişinin sözü: Yeni okul binası kiralamak için gittiğimizde, görev süresini düşünerek, “5 yılı kurtarsın, yeterli.” diyebiliyor. Şahidim, yanımda beraber olan bir arkadaşım. Yazık. Gel de yan yatma. Cumhurbaşkanımızın çok beğendiğim sözü “… yan gelip yatma yeri değil!” Ama maalesef devlet eliyle ve güvencesiyle bir yerlere kapak atılan her yer, “yan gel yat” yeri. Çözümü, devletin kontrolü, denetimi marifetiyle devletin yükünü, alperen ruhu taşıyan vakıflara, özel teşebbüse yüklemek ve terk etmektir. Özel okulda çalışan bir görevlinin devlet sektörüne geçtiğinde aynı performansı göstermediğini çok iyi biliyorum.
“Muhammed el Emin”, sözün ve fiilin mühürsüz görünmez mühürlü örneği. Dostun da düşmanın da güven duyduğu tek insan. Güvenin var kılınması ya da öylesine güven var denilsin… Toplumu şekillendiren iki yol ayrımı. BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE (Grigori Petrov) okunmalı. Alacağımız güzel bir ders. PİSA kriterleri, Kopenhag kriterleri ve Ahi Evrenlik değerleri… Ya elde mühür olacak ya da yaptıklarımızla tarihe mühür vuracak yani iz bırakacağız. Tercihlere göre yaşıyoruz. Tercihlerimizin bedelini ne yapalım kader bu ile geçiştirmek, yan gelip yatmak ile birilerine havale edemeyiz. Kader, gayretin son noktasına kadar, tercihlerimizin bedeli ve tevekkülün geçmişten geleceğe uzanan görünmeyen gölgenin görüntüsü. Miskinliğe, vurdumduymazlığa, sorumsuzluğa ve daha daha diyebileceğimiz her bir bahaneye geçit yok. Zaman ve mekân bize emanet bilinciyle hareket ve neticede yenilsek de yenmek. Ters de olsa ondan ders çıkarmak. Bu, görünmeyen mühür!
|